Vaka translate English
2,660 parallel translation
Vaka kapandı.
Case closed.
Sadece bu vaka için kalacağım.
I'll just be staying for this case.
Sadece bu vaka için.
Mm. Just this one case.
- Ama bu tipik bir vaka değil.
But this case isn't typical.
Adamların umutsuz vaka, muhasebecim icaplarına bakar.
Your guys are so hopeless, my accountant could take them.
İstatistiksel diğer sebeplerden dolayı, ihtimal dışı bir vaka.
It's an improbable case, statistically and otherwise.
Vaka incelemesi yapmak ister miydiniz? - Memnuniyetle.
Would you be interested in doing a case study?
Ses getiren bir vaka olmadıkça LaGuerta olay mahalline gelmezdi de.
It's just LaGuerta never went into the field unless she knew the case was gonna be high-profile.
On yıl cinayet masasında görev yapmış. İnanılmaz bir vaka çözme oranı var. Adamı sağlı sollu öneriyorlar resmen.
He's got 10 years on homicide, a ridiculous solve rate, recommendations coming out of his ass.
Yani bu faili meçhul cinayetler açıklığa kavuşmuş vaka yüzdeni olumsuz etkilemiyor mu?
So that those unsolved cases don't count against your clearances?
Bölgendeki açıklığa kavuşmuş vaka oranın nedir?
What is your division's clearance rate?
KGK cinayetlerini de ekleyince açıklığa kavuşmuş vaka oranın yüzde kaça düşüyor? Yüzde 29.
Add back in the open DDK murders, and your clearance rate drops to... 29 %.
Açıklığa kavuşmuş vaka oranı genel bir toplamdır.
The clearance rate is a running total.
Yani bu münferit bir vaka gibi görünüyor.
So it's looking like an isolated incident.
Üç vaka, benzer tecavüz cinayetleri, hepsi geçen sene içinde.
Three hits - - similar rape-murders, all in the last year.
Vaka doğrudan ona mı gitti?
Did a case go directly to him?
- Vaka ilgini çekmediyse neden aldın?
If you're not interested in the case, why'd you take it?
Biliyorsun, bu kadın vaka ile ilgili önemli bilgi sahibi olabilir.
You know, that woman may have had information that was pertinent to the case.
Umutsuz vaka olduğumu mu?
That I'm desperate?
Biz buna Vaka diyoruz.
We call it The Event.
Kız umutsuz vaka çok dengesiz.
She's a hopeless case, she's so unstable.
Devrimci savaşı nişancısındakine benzer bir vaka. .22 kalibre.
Same casing as our Rev War shooting....22 caliber.
Yani başka kelimelerle, umutsuz vaka.
So no change, in other words.
Eğer 12 vaka rapor edildiyse aslında kaç vaka meydana gelmiştir?
If 12 cases were reported, how many incidents actually occurred?
Tutuklamadan beri... polise 80'in üzerinde vaka bildirildi.
Since the um... arrest, over 80 additional cases were reported
Üzerinde çalıştığım bir vaka. - Hiçbirşey görmedi.
It's a case I'm working on, she didn't see anything.
- Hala o vaka üzerindeyim, hala sıcak bir vaka.
I'm still on that case, it's still a hot case. Getting cooler by the day, he says.
Tam bir umutsuz vaka.
This is hopeless.
Ne sıklıkla bir vaka için aylarca uğraşıyorsunuz Ajan?
How often do you spend months on a case, Agent?
Yeni bir vaka mı geldi?
Did you guys just get a new case?
Masamda bir sürü vaka dosyası var.
I have a stack of cases on my desk.
Şimdi, elimde bir vaka var ve sizin gidip- -
Now, I have a situation here that I would like to- -
Tamam, yeni bir vaka geldi.
- Whoa. - Okay, we've got another one.
Belki de vaka olması adına yeterli kanıt yoktu.
Maybe there wasn't enough evidence to make a case.
/ Viskici ayyaş, ümitsiz vaka.
Slash whiskey-drinking all-around lost cause.
Neden kendini bir ümitsiz vaka olarak görüyorsun bilmiyorum.
I don't know why you think that you're a lost cause.
Sen ümitsiz vaka değilsin Ric.
You're not a lost cause, Ric.
Hevesini kıracağım için özür dilerim kanka ama Tyler umutsuz vaka.
Well, sorry to break it to you, buddy, but Tyler can't be helped.
İlk bakışta kafa karıştırıcı bir vaka idi, ancak bize sadece kararlılık, sıkı bir polis çalışması ve... gerçeği bulmak için içgüdü lazımdı.
At first sight it was a baffling case, yet all it needed was determination, diligent police work and an instinct for the truth.
Bu vaka "Hicret" olarak bilinir. lafzi anlamıyla geçmişle "ilişiği kesmek".
This event became known as the Hijrah, literally a'cutting off from the past.
Yaşanacak bir vaka daha, gerilimi arttıracaktı.
Another event was to increase the tension even more.
- Umutsuz vaka.
She's hopeless, you know.
- Kimse umutsuz vaka değildir.
Nobody's hopeless.
Yani umutsuz vaka.
It's kinda hopeless.
Bu vaka hakkında daha fazla konuşamayız.
We can't talk about this case anymore.
Vaka sizi bekler ahali.
Case is up, guys.
İşin güvende mi diye soruyorsan elinde tuttuğun vaka hakkında ne söyleyeceğine göre değişir.
If you're asking if your job is safe, that depends on what you have to say about the file you're holding.
Pek vaka gibi durmuyor.
It doesn't seem like much of a case.
Geçen sefer başka bir doktor vaka konusunda yanıldığımı söylediğinde ne oldu?
What happened the last time another doctor told you I was wrong about a case?
Bayan Micheals, bizden evvel de bu vaka üzerine çalışıyordu.
Ms. Michaels was on this case before we were.
İlk vaka Miraç gecesidir. Yani Allah'ın Hz.Muhhamed'i bir gece yolculuğu ile
The first event was the Night Journey and Ascension to Heaven - when God sent Muhammad to his night journey from Mecca to Jerusalem and ascended him from Jerusalem to the heavens.