English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ V ] / Veiled

Veiled translate English

193 parallel translation
Burada ve orada örtülü yüzleriyle kadınlar hala var..
Here and there there are still women with veiled faces
Benim ise... kapalı.
And I am... veiled.
Eğer yüzüm daha asıksa,..
If I have veiled my look,
Örtülü, gömülü, boğulu, beklemede değil mi?
Not veiled, buried, drowned, waiting?
Astarte yüzü örtülü olan yeryüzündeki her insanın.. .. yüzünün altındaki tutkulu arzunun resmidir.
The face of Astarte is veiled so that every man may picture beneath the veil the face of the woman he most desires.
Savcı, şu anda jüriye üstü örtülü bir imada bulunuyor.
Counsel is now making a veiled suggestion to the jury.
Söylediğiniz şey, iftiraların üstünün kapanması.
It's what you imply - the veiled slurs.
Peçeli peygamber balosunda kraliçe seçilmenden... biraz daha bahsetsene.
Tell me some more about that time when you were... queen of the veiled prophet's ball.
Olacakların gizlendiği yere doğru gidiyoruz.
Into the veiled land of things to come!
ANCAK BİR RÜYADA GİZLENMİŞ GİBİ HAYAL EDEBİLECEĞİM KURBANLARIM ARTIK CAPCANLI BİR ŞEKİLDE GÖZÜMÜN ÖNÜNE GELİYORLAR.
MY VICTIMS, WHOM I COULD ONLY IMAGINE AS IF VEILED IN A DREAM, NOW SOMETIMES APPEAR VIVIDLY BEFORE ME.
- Kendinizi üstü kapalı ithamlarla vodvilciye çevirdiniz.
You've reduced yourself from veiled threats and insinuations to vaudeville.
- Bu örtüler çok güzel. Daha önce hiç gördün mü?
These veiled are the nicest, Have you ever seen them before?
Sanki o sakin ve güven verici, uslu bir çocuk olduğun geçmişinde o bariz büyüme ve olgunlaşma belirtilerinde, yani tuvalet kapılarına çizdiğin resimlerde diplomalarda, uzun pantolonlarda, ilk sigarada usturayla ilk temasta, alkolde Cumartesi geceleri için paspasın altına bırakılan anahtarda bekaretini kaybedişinde, ilk uçuşunda, ilk savaşında sanki orada olan ama sıkı sıkı tutulan şimdi de baştan keşfettiğin hayatının halısını dokuyan, terkedilmiş hayatının temellerini kuran bir iplik tutuluyordu hep :
It's as if, beneath the surface of your calm and reassuring history, the good little boy, as if, running beneath the obvious, too obvious, signs of growth and maturity - scribbled graffiti on bathroom doors, certificates, long trousers, the first cigarette, sting of the first shave, alcohol, the key left under the mat for your Saturday night outings, losing your virginity, the baptism of air, the baptism of fire - as if another thread had always been running, ever present but always held at bay, and which is now weaving the familiar fabric of your rediscovered existence, the bare backdrop of your abandoned life, veiled images of this revealed truth,
Yüzler kapalı, fistanlar ta yerde. İnanın hayal gücümü yitirmişim.
The faces are veiled, dresses are long.
Üçüncü kez oto portresini yapar. Bu sefer imalı gözlerle meydan okuyan bir duruşla, izleyiciyi küçümsüyor.
He paints a third self-portrait, this time with eyes veiled a pose of defiance, looking down on the viewer,
"renkler yağmur gibi yağar peçeli genç kızın üstüne"
"The colours rain Upon the veiled maiden"
"benim peçeli güzelim, renkler yağmur gibi yağmış üzerine"
"My veiled maiden, The colours are raining on you"
"benim peçeli güzelim, renkler yağmur gibi yağıyor üzerine"
"My veiled maiden, The colours are raining on you"
uykumda sık sık, yüzü peçeli bir kadın gelirdi.
Often in my sleep, a veiled woman would come to me.
Yere dönük gözlerinle sonsuza dek... Toprakta arama soylu babanı.
Do not for ever with thy veiled lids... seek for thy noble father in the dust.
Ama cevap daima geçmişte saklı kaldı. İçine nüfuz edilemeyecek kadar koyu bir gölge ile örtülü kaldı. Şu ana kadar.
But the answers have always remained... hidden in the past... veiled by a shadow too deep to penetrate... until now.
Yani aslında küçük hikayen sadece üzeri incecik örtülmüş bir alegori, metamushil de diyebiliriz beni iş bulma imgesine ikna etmek için.
So in fact, your little story is just a thinly veiled allegory a Metamucil, if you will to convince me by imagery to get a job.
Bu ustu ortulu bir tehdit.
That's a veiled threat.
"Renkler peçeli kızın üzerine yapışıyor"
"The colours rain Upon the veiled maiden"
Başkanın söylediğine göre ordu böyle gizli veya açık tehditler savurmaktan hiç memnun değil.
The president says the army is very, very unhappy... making a lot of veiled and not so veiled threats.
O cüce üstü kapalı tehditlerde bulundu.
That little leprechaun was making a veiled threat.
İmparatorun peşinden ayrılmayan peçeli kadınların olayı nedir?
What's the deal on those veiled Centauri women who follow the emperor around?
Bu kadınlar sfenksler kadar gizemli.
These women are as inscrutable as sphinxes. Since we got here, all they've done is sent us the most veiled, cloaked, cryptic messages. Yes.
Gizemli planlar, imalı dokundurmalar, üstü kapalı tehditler...
The mysterious plots, the subtle innuendo the veiled threats.
Bağlantın olan adam, bilimkurgu konusuna meraklı olsa da hatırlayabildiğim kadarıyla, Rocky ve Bullwinkle'ın bir bölümünün uyduruk bir kopyasını anlattı bize.
Your contact, while interesting in the context of science fiction, was, at least in my memory, recounting poorly veiled synopsis... of an episode of Rocky and Bullwinkle.
Ben 10 yaşımdayken, Sub Pop etiketi altındaki her grubu ezbere sayabiliyordum.
That's such a thinly veiled attempt at a reconciliation I'm not even sure there's a veil there.
Tamamen göz yanılması.
Causes an optical illusion of a veiled woman.
Ağza alınmaz şeyler hakkında örtülü dokundurmalar.
The veiled reference to things unmentionable.
Belki de ikiyüzlü öfkeni bana doğru çevirmelisin!
You may wish to reconsider your thinly-veiled anger towards me!
- Gelinin duvağı kapalıymış.
- The bride was veiled.
Sakın unutma Chelsea, biz üç defa ayrıldık, yedi defa ultimatom verdim... bir çok kez de tehdit ettim, ama en sonunda... Larry'ye bu yüzüğü aldırmayı başardım.
Now remember, it took me three breakups, seven ultimatums... and God knows how many not-so-thinly-veiled threats... before Larry coughed up this ring.
Aniden, 911'i arıyorsun bir polise gizli saklı varsayım numarası yapıyorsun ve bütün bunlar bir şekilde gizemli bir kadına bağlanıyor. Ve tabii ki ortaya şu soru çıkıyor :
All of a sudden, you're the boy who cried 91 1 you pose thinly veiled hypotheticals to an officer of the law and all of this somehow revolves around some mysterious femme fatale which, of course, begs the question :
Komitenin hafifçe peçelenmiş suçlamalarına tepki verilemez. Çünkü bunun yapılması onlara göre onay gören bir şey değil.
Oh, I just can't respond to the committee's lightly veiled accusations... because it's not okay for them to be made.
Aynı evde yaşayan insanların sürekli tartışması, birbirleri için üstü kapalı olan ya da olmayan yorumlar yapmaları ve benim sürekli olayların iyi tarafını görmeye çabalamam mı?
The constant shuttling between living quarters the continually veiled and not-so-veiled comments my parents make about each other the never-ending expectation that I look on the bright side of things?
"sessizlik binlerce kelimeden daha çok şey anlatır"
"A veiled silence speaks more than a thousand words"
Şekerden tatlı senin örtülü gözkapakların
Sweeter than sugar are your veiled eyelids
En garip şeyler en gizli olanlardır.
The oddest things are the best veiled.
Ama inandırıcılıktan uzak bir fikir olmasının yanı sıra barışmak için de pek üstü kapalı bir girişim sayılmaz.
That's such a thinly veiled attempt at a reconciliation I'm not even sure there's a veil there.
Beceriksizce beni bırakmakla tehdit etmeden önce bana hayat boyu bağlanma yemini mi ettin?
Did you just make me a lifetime commitment right before the thinly veiled threat of abandonment?
Bazı türbelerde çarşafı olmayan kadınlara ya da onların deyimiyle "yeterince örtünmeyen" kadınlara ödünç çarşaf veriyorlar.
In some mausoleums they loan chadors to women who don't have one. Or, as they say, if they're not correctly veiled.
Ben kendini saklayan hiçbir topluma güvenmem. Vedran olsun, olmasın.
I don't trust any agenda veiled in secrecy, vedran or otherwise.
Tabii ki benim çok az örtülmüş 20'li yaşlarımı içeriyor.
Featuring, of course, a thinly-veiled version of me when I was 20.
Tilden / Boggs olayını az da olsa anlatan bir şey var mı?
Anything in there a thinly veiled Tilden / Boggs confession?
Roman kahramanı olmak istemişimdir hep.
I've always wanted to be thinly veiled.
Ve bu gizli kalmış dönemin efsanelerin sislerinden kurtulduğu bir zamanda.
And of this epoch, little is known, save that which is veiled in the mists of legendry.
Örtülü kadının yanında.
At the veiled lady.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]