Verıldı translate English
178 parallel translation
"Ah, sen güçlü Satürn, matbaacı Jesper'a eğer büyü yapıldıysa bu kurşunun bunu göstermesine izin ver."
"Oh, you powerful Saturn, allow this lead to show if Jesper the Printer is bewitched."
Onlara sinyal ver ve etraflarının sarıldığını söyle.
Signal up there and tell'em they're surrounded.
Ben onu 15 yıldır tanıyorum. 300 borç ver.
I've known him 15 years.
Bize bir dakika izin ver. 15 yıldır bir yıldızsın. Milyonlarca hayranın var.
... that you were being served on a platter with an apple stuck in your mouth.
Anlaşıldı, ver.
Roger, give it to me.
Yıldız-üssü, cevap ver.
Come in, Starbase.
Vulcanlı olmak senin için bu kadar önemliyse, o halde orada kal, Yıldız Filosu ve Vulcan felsefesinin kurallarından ve yönetmeliklerden bahsederek, babanın ölmesine izin ver.
If being Vulcan is more important to you, then you'll stand there speaking rules and regulations from Starfleet and Vulcan philosophy and let your father die.
Yıldız Filosu'na haber ver... karanlık bölgeyi incelemeye çalışacağız daha fazla bilgi almak için.
- Yes, sir. Notify the Starfleet that we're going to attempt to probe the area of darkness - to gain further information.
Neredeyse bir yıldır beraberiz ama sen hâlâ "bana zaman ver" diyorsun!
We've been together almost a year. "Give you time"?
Dedi ki : "Neredeyse bir yıldır beraberiz ve hâlâ" bana zaman ver " diyorsun, bu ne demek?
She said, "We were together a year. 'Give you time'?"
Bana uslu bir kız olacağına söz ver Susan'ı da çok üzme, anlaşıldı mı?
Look, promise me you'll be a good girl... and don't get Susan all upset too, all right?
Yıldızını ver!
Give me your star!
Boş ver tatlım, o bir yıldız.
Forget him, babe, he's a star.
Adamlara ne isterlerse, İstediklerini ver.anlaşıldı mı?
Just give the men whatever they want whenever they want it,
Bir fırsat ver, seni çıldırtayım.
I'd drive you crazy if you'd give me a chance, you know what I mean?
Kesinlikle. Sadece şunu kabul et, Çeneni kapalı tut... ve işlerin daha biz doğmadan... 100 yıldır devam ettiği gibi... sürmesine izin ver.
Just accept the stuff, keep your mouth shut and let things run like they've been going for 100 years, before we was born.
Kızdığını biliyorum ama çıldırmadan önce açıklamama izin ver.
I know you're pissed, but before you go crazy, just let me explain.
- Anlaşıldı, 1462. Cevap ver, 1463.
Come in, 1463.
Zaman kaybediyorsun, Şimdi bana bir yıldız kartı ver.
You are wasting time. Give me the star charts now.
Çok iyi, bana yıldız kartını ver ve seni evine götüreyim.
Very well. You give me the star chart and I'll take you home.
Bana bizim yıldız ve çizgilerimi ver.
Give me the old stars and stripes.
- ( fısıldıyor ) Bu bizim söylememizi istediğin şey. - Ver şu telefonu bana. - Alo?
That's what you told us to say.
Üç tane eskorta ve adli birimlere haber ver, anlaşıldı mı?
Call a three-car escort and the forensics unit, all right?
Film yıldızı olmak istersen haber ver.
You let me know if you ever want to be a movie star.
Anlaşıldı mı? - Tamam, tamam. - Şimdi bana telefonumu ver.
Now, give me my phone.
Cevap ver, Yıldız Komuta Merkezi.
Come in, Star Command.
Sadece bir soruma cevap ver, Yıldız Filosu.
Just answer one question, Starfleet.
Burada bugün Barışa Bir Şans Ver adı altında global bir konferans için toplanıldı, G-PAC, dünyanın dört bir yanından delegeler var.
Gathered today for a global conference called Give Peace a Chance, G-PAC, are representatives from around the world.
Vezir, adama ağırlığınca altın ver.
vazir, pay the man his weight in go ld.
Anlaşıldı. Rapor ver.
Roger, dispatch.
Tüm Yıldız Filosu personeline haber ver.
Notify all remaining Starfleet personnel.
Adama benden yıldızlı bir A ver, sağlam çalışıyor.
Give the man an "A" for effort.
Ayrıca komutanına rapor ver ve ona iki saat leylek duruşuyla cezalandırıldığını söyle.
Secondly learn your captain you have the honor to two hours of stork.
Şimdi yıldırım ver.
GIVE ME SOME LIGHTNING.
- Evet birkaç yıldır...
- Yes, of-of several years. We're ver- - We're, uh, yes.
Bana 45 dolara o yıldız haritalarından... bir tane ver, ne dediğimi anlıyor musun?
Give me one ofthem star maps... for $ 45, you understand what I'm saying?
İddaya cevap ver, bize ihanet edip Kung Lao'ya katıldın mı?
Answer the charge, have you betrayed us and joined Kung Lao?
İttifak'ın bölgesine ne zaman sıçrayacaklarını öğrenince bana bilgi ver. Bölgeye Ak Yıldızları yığacağım.
Well, as soon as you know when they're going to jump into Alliance space you let me know, and we'll get as many White Stars as we can into the area.
Bana bir yer ver, yıldızlarla dolu gökyüzünün altında...
* Give me land, lots of land under starry skies above *
Yo, sırtını dönmeli.İzin ver de baban sana nasıl yapıldığını göstersin.
No, she's got to turn around. Let Daddy show you how it's done.
Şimdi açıldığını duymama izin ver.
Now let me hear it open.
Bana bir fırsat ver. Sıkıldım.
Give me a chance, I'm bored.
Şişeyi bana ver ve kimliğini göster.
Give me the bottle and let see some lD.
Ona sürekli bakıldığını... biliyor muydunuz?
¿ Sabes que si miras un minutero fijamente puedes ver cómo se mueve?
Buradan ayrıldığında nereye gitmeye karar verirsen ver Capeside'daki günlerini sevgiyle hatırla. Çocukluğunu paylaştıklarına yakın ol.
Wherever you decide to go when you leave remember your days in Capeside fondly and keep close those who shared your childhood.
Sen, bizim işimizi yapmamıza izin ver, anlaşıldı mı?
You've got to let us do our job, understood?
Git de yıldız oyuncunun ihtiyaç duyduğu desteği ver ona.
Go out and give your star player the support he needs.
- Onları Johnny Yıldırım'a ver.
Give them to Johnny Lightning.
- Kararını ver, çünkü mağazam açıldığında istediğin her şeyi alabilirsin.
- Make up your mind,'cause once my store goes up, you can have anything you want.
Kızımı bana geri ver. Çıldırdın mı sen?
Are you crazy?
"Yıldız" a cevap ver.
Reply to "Star".