Veya translate English
62,434 parallel translation
Veya içinizde kıvrılır bağırsaklarınızı sıkar.
Or it curls up inside of you, tightens around your guts.
Veya belki de sahnede gözden kaçırdığım takımımdakilerdi.
Or maybe what I was missing out there onstage was my team.
Veya hayır kurumu falan mı?
Like a church? Or a charity?
d d Veya bir şey duyman için herkes çok mu gürültülü?
♪ ♪ Or is everyone else too loud for you to hear anything?
Çünkü onları bulana veya ölene kadar senin peşinde olacağım. Ama beni öldürmek sana değil, başkasına kısmet olabilir.
'Cause I'm gonna keep coming until I either find them or die, but chances are, it's gonna be someone else's kill, not yours.
Polis veya başka bir yapı için mi çalışıyorsun?
Do you work for the police or any law enforcement agency?
Söylediğim herhangi bir şey karışıksa veya açmamı istiyorsanız bence bu önemli.
If anything I've said is confusing, or if you'd like me to expand... I think it's very...
Arama yapmak veya video çekmek yasak.
Please, no phones or video allowed in the Mint.
Veya bodrumda insan olmasını veya insanları göle atmayı.
Or have people chained up in my basement. Or dump people in lakes.
- Evet veya motelde.
Yeah, or the motel.
Anne, senden ayrı kalmak istemiyorum. Öldürülmek veya hastaneye kapatılmak. Ama yaptığımız yanlış.
- Mother, I don't want to be taken away from you or killed or locked up, but what we are doing is wrong.
Veya şüphelendiğin biri var mı?
Or you think you do?
- Gömme veya yakma.
Burial or cremation.
Herkes yurtlarına veya evlerine dönsün.
Uh, everyone return to their dorms or their homes.
Nerede olacağını veya ne yapacağını söylemiyor.
No one tells you where to be or what to do.
Valvoline veya Prestone, sence hangisi?
Valvoline or Prestone, what do you think?
Kaydetmeyi bitirdiğinizde, kapatabilir veya seçenekler için 1'e basabilirsiniz.
When you're finished recording, you may hang up or press 1 for more options.
- Sürücüyü veya yolcuyu gören var mı?
- Anyone see the driver, passenger?
Bunu veya Leonie'yi daha önce gördün mü?
Seen this or Leonie before?
Bu, suç mahallinin, adli kullanım için kordon altına alınmasından.... sonra şüpheliye veya olay yerine giren herhangi bir.... kişiye ait olmayan bir taban iz.
It's a boot print that doesn't relate to him or to anyone who attended the crime scene after the scene was cordoned off for forensic deployment.
Huntley'nin suiistimal veya yolsuzluk... iddialarıyla ilgili bir geçmişi yok.
Huntley's got no history of misconduct or corruption allegations.
Bununla birlikte, bu tür aşırı baskı altında bulunan bir dedektif, bazen olayları kendisinin veya onun üstlerinin beklentilerine uyacak şekilde değiştirebilir.
However, a detective under that kind of undue pressure can sometimes bend the facts to suit the expectations of his, or her, superiors.
Michael Farmer'ın kıyafetlerinde veya evinde.... siyah lif bulunmadı.
No black fibres were found on Michael Farmer's clothing or in his house.
Dışarda bir otelde veya uygunsuz yerlerde yaşasak daha mı iyi olur?
Would it look nice if we met outside in a hotel or other shady places?
Otobüsle veya trenle.
I take the bus or train.
Gelecek 10 gün boyunca bozuşmak veya kavga etmek yok.
The next 10 days... no fights or quarrels.
Amca seni veya Charu Teyzeyi dinler miydi?
Will uncle listen to you or Charu aunty?
Parise veya istediğin yere gidebilirsin ama gitmeden önce benimle evlenmen gerek.
You can go to Paris or anywhere just marry me before you do.
Çimento veya ayakta iz bırakan bir şey.
Hm. Cement or concrete in the tread.
Onu takmak bir üyelik işareti olarak görülebilir, Ve bir korku veya kayırma olmadan işimiz yapmak zorundayız.
Wearing that could be seen to betoken an affiliation, and we have to go about our business without fear or favour to any.
Şoförlük veya...
Driving or...
Ölmek üzereyken veya ölüm anında boğulma gerçekleşmiş.
The strangulation occurred perimortem, on or about the moment of death.
Ben de o konuya gelecektim kablosuz veya radyo Son günlerde bu çağrıya biz de ilgiliyiz.. .. Çünkü siz bu konudan şikayetçi olan birisisiniz. Nick Wilding'in kaydının radyodan yasaklanması için çağrı yaptınız.
I was going to come on to the wireless, or the radio, as we tend to call it nowadays, because one of the people you've been complaining about in fact, you've actually called for his record to be banned from the airwaves,
- Gece bir veya iki?
- Two or three in the night?
Belki. veya bir ihtimal onu susturma girişimiydi.
Maybe. Or perhaps it was just an attempt to shut him up.
Ve ancak 88 veya 89 yıllarında Soğuk Savaş'ın bitmesi ve duvarın yıkılmasıyla komünist sistem çöktü.
And it wasn't until the end of the Cold War around'88 or'89 when the wall came tumbling down that the whole communist system collapsed.
Onun Ekvador veya Venezuela'ya kaçmasına yardım edeceklerdi.
They were going to help him to escape to Ecuador or Venezuela.
Seve seve çek veya kredi kartı kabul ederiz.
And we'd be happy to take check or credit card.
Mali araçlar, banka havalesi veya banka çeki yasak.
No financial instruments, no wire transfer, no cashier's checks.
Beni çok yakından tanımıyorsun lordum ama sence bir yalancı veya deli bir adam mıyım?
You don't know me well, my lord, but do you think I'm a liar or a madman?
Peki kim senin veya herhangi birinin tedavi etmeyi denemesini bile yasakladı?
Who forbade you, or anyone, to attempt to treat him?
Veya reddedin ve ölün.
Or refuse... and die.
Bilgin veya rızan olmadan bir görüşme ayarladı.
He set up a meeting without your knowledge or consent.
- Benim göz kulak olunmaya ilgilenilmeye veya bakılmaya ihtiyacım yok.
- To take care of me to be taken care of or I do not need.
Veya daha sıcak hava varsa Ihtiyacı olan şey bu, Biz İtalya'ya gidebiliriz.
Or if warmer weather is what she needs, we could go to Italy.
Sophia, yaralı veya ölü olmadığına çok sevindim.
Sophia, I'm so glad you're not injured or dead.
Dürüst olmak gerekirse size baskı yapmak istemiyorum Veya herhangi bir şekilde kararınızı etkileyemez.
I'm honestly not trying to pressure you or influence your decision in any way.
Evet, ve bu Damien olayı, Anlaşmamızla hiçbir ilgisi yok Veya eksikliği.
Yeah, and this Damien thing, it has nothing to do with our deal or lack thereof.
Başkalarına... bir facia veya kuşkunun ardındaki cevaplar.
For those... seeking answers in the wake of tragedy or doubt.
Artık senin sorumluluğun veya sorunun değil.
No longer your responsibility or your concern.
Polise gitmenin sonucu, hapse düşmek veya tanık koruma olabilir. Hadi ama.
I mean, come on.