Vigorous translate English
250 parallel translation
Sağlıklı, güçlü bir adam £ 10 ila £ 20 arasında bir fiyata satılabilir.
A healthy, vigorous man can be reckoned worth from Ј10 to Ј20.
Son sözleri coşkulu bir alkışla karşılandı.
His final remarks met with vigorous applause -
... Sadakat, bağlılık için dudaklarını dinçlik şarabı ile nemlendirin.
... Fealty, loyalty, moisten his lips with the vigorous wine.
General olmak için çok ateşli bir savaş sürdürüyor.
who's conducting a very vigorous war to make General.
Onlar çok hevesli, biz devrime hazırlanıyoruz.
On hearing that we are preparing for the upsurge of the revolution, they are so vigorous
Ben güçlü bir adamım.
I'm a vigorous man.
- Bay Monteil çok enerjik bir adam.
- Mr. Nlonteil is a very vigorous man.
Hayır, Carsinome güçlü ve dinç.
No, the Carsinome is strong and vigorous.
Enerji dolu görünüyorsun.
- You sound vigorous. That's good.
Etkin ve açık görüşlü bir biçimde harekete geçeceğim.
Vigorous, clear-sighted action.
Bıyığı olan erkeklerin peçeteyi daha kuvvetli kullanmaları gerekir ki bu Bayanlarda hoş karşılanmaz.
Men who wear a mustache are obliged to manipulate a napkin in a vigorous manner... Miss Edwina? ... which would be unpardonable in a lady.
Bu manzaraya daha fazla dayanamayacak gibiyiz. İçimizden bir ses de bizleri, topraklarda yetiştirdiğimiz güçlü bitkilere yönlendiriyor.
We cannot withstand this sight for long, and an inner voice urges us to look at the vigorous plant growth that we are forcing from the earth.
Umarım çok fazla coşmazsın, canım.
I hope you're not going to be too vigorous, dear.
Amacımız, bu savaş ortamında daha dik durulması, daha dirayetli davranılması yönünde siyasi baskıda bulunmaktı.
It was a committee with all the parties, to demand an action more decisive during the war e a position and a persecution more vigorous before the war.
Dinç bir kuvvet mi?
A vigorous robusta?
çok gayretkeş bir aktördü.
very vigorous actor.
Zinde ve dinç kalmalıyım.
I have to remain fit and trim, vigorous and active.
Sen de, kudretli bir erkeksin.
And you, such a vigorous man.
Kalp masajı öneriyorum.
I suggest a vigorous chest massage.
Birçok gökbilimci dünyadışı yaşamı,... çabaya değer, tedbirli bir araştırma olarak değerlendiriyor.
Most astronomers consider extraterrestrial life a subject worthy of vigorous, if cautious, pursuit.
Gelenek, anlayış, dil ve din anlamında büyük bir iletişim yakalandı.
There was a vigorous and heady interaction of many traditions, prejudices, languages and gods.
17. yüzyılda Hollandalı kaşifler gezegenler hakkında önemli çalışmalara imza attılar.
In the 17th century the citizens of the new Dutch Republic pursued a course of vigorous planetary exploration.
Yaratıcı önermeler, şiddetli münazaralar ve mükemmel sentezler vardı...
There were imaginative proposals, vigorous debates brilliant syntheses.
hala çok zindesiniz
You are still vigorous.
Sanırım, erkekler şehvetli kadınları seviyor.
I think men appreciate vigorous women.
sıkı bir eğitimle 2 senede öğrenirler!
With vigorous training these two years we might match with Dugu Wu Di.
Ama daha maço bir şekilde.
( vigorous breathing ) Push, push.
Ama tatlım, diye karşı çıkacak oldum. "Kapa çeneni," dedi bana.
I said, "But dear..." ( vigorous breathing ) She said, " You shut up!
Fena değil! Kılıç sitilin güçlü ve hızlı! Rahatlıkla rakibini karşılayabiliyorsun!
Not bad, your swordsmanship is vigorous and fierce, follow the opponent's movements.
Kendisinin teknik bilgisi ve dakik gözlem gücü... Burada daha da iyiye gidiyor. Kanun bekçilerinin gösterdiği enerji ve tezcanlılık, bu usta zeka için büyük bir avantaj sağlıyor.
His well-known technical knowledge and powers of minute observation... well it gets better still the prompt and energetic action of the officers of the law shows the great advantage for the single vigorous and masterful mind.
Kendini güçlü hissetmeni sağlayacak.
It'll make you feel vigorous
Bu amaçla yönetimimiz en etkin politikayı izlemiştir ve izlemeye devam edecektir.
To that end this administration has pursued and will continue to pursue the most vigorous policy.
Şimdi, saat 1 : 00'de çok önemli bir birleşmeye katılım göstereceğim.
Now, I intend to commence vigorous intercourse at about one am.
Hızlı yapın dedim, serseriler.
Get vigorous there, Goldilocks... or I'm gonna shave your dome!
Çeşmeler eskiden daha coşkulu akarlarmış.
Fountains used to be more vigorous.
Bugün Bay Vincoeur'un erkeklik organını ameliyat edeceğim. Ona daha genç ve zinde bir görünüm kazandıracağım..
Today, I'm going to be operating on Mr. Vincoeur's Johnny, giving it a more youthful and vigorous appearance.
Ben de bu yüzden, bu halimde, ailem, iş arkadaşlarım beni,... hâlâ tüm becerilerime sahipken, daima dinç bir adam olarak hatırlasınlar diye gitmek istiyorum.
That is why I wish to say goodbye while I am this way, in command of my faculties, knowing they will always remember me as a vigorous man.
- Genç, enerjik erkek.
Is young, vigorous man.
"Ama ormanındaki Beyaz Kaplan en tehlikelisidir"
Even the most vigorous animal scares of it
Bedenimi güçlendirecek birşeyler yaparım sonra da daha büyük bir aşkla yanına dönerim.
I'll take a vigorous constitutional... and return more in love than ever.
enerjikken... tıpkı...
vigorous... like...
Uluslararası bölümümüz son altı aydır yukarı doğru kuvvetli artışlar gösteriyor Araştırma-Geliştirmede bazı heyecanlı şeyler arıyoruz.
Our international division is also showing vigorous signs of upward movement for the last six months and we're looking at some exciting things in RD.
Anlaşılan Howard kadınlarının libidosu çok güçlüymüş.
It would seem that the Howard women have exceptionally vigorous libidos.
İran'da birçok güçlü kuvvetli genç var.
In Iran, we have many many such vigorous young men.
Kendimi çok güçlü hissediyorum.
I feel vigorous.
Vurduğunu deviren genç bir aslan gibisin.
Oh! You're such a vigorous young go-getter.
Senin için bunu hayal etmek zor olabilir B'Elanna, benim halkımda seninkiler gibi güzel ve yakışıklıydı.
Hard as it may be for you to imagine, B'Elanna, my people were once handsome and vigorous like yours.
Güçlü ve hayat dolusunuz.
You are vigorous and full of life.
Etkin.
It's vigorous.
"İt, it!"
( vigorous breathing ) Push, push.
Ben de "İt," demeye devam ediyorum.
( vigorous breathing ) and I'm sitting there, "Push, push."