Villain translate English
1,804 parallel translation
Kötü adam, "kötü karakter" anlamına geliyormuş!
.. that villain means'bad character! '
Burada en kötü sensin.
You're the biggest villain here. Here.
Ben hep benim kahraman ve en kötü olan olduğumu düşünüyorum.
I always thought that I was the hero.. .. and he thinks I am the villain.
Herkes benden bir caniymişim gibi bahsediyor.
God, everybody makes me sound like such a villain.
- Şovun kötü adamını kim unutur ki?
And who doesn't remember a great villain?
Sanki çöp atmak yetirince kötü değilmiş gibi bu mitteki kötü adam iddiaya göre köpük bardaklı gazozla yaklaşan bir otomobil sürücüsünü öldürüyor.
As if simply littering wasn't bad enough, The villain of this myth Allegedly killed the driver of an oncoming car
Bence o kötü bir adam.
I think he's... a villain.
- Onun kötü biri olduğunu kanıtlayacağım! - Nasıl?
- I'll prove he's a villain!
Beni yanlış anlama baskınlarda ve onu izlemede seninleyim ama ya kötü biri değilse?
is it? Don't get me wrong - - l'm all about stakeouts and spying on this guy, but what if he's not a villain?
"Fakat İngiliz çayına bunu yaptığın için artık unut. Şu andan sonra kötüsün."
"But now you've done that, English tea, forget it, you're a villain from now on."
O kız tam bir şeytan.
This girl was like a Bond villain.
Biri gülümseyip durabilir, ama yine de cani olabilir.
One may smile and smile and be a villain.
Ben kötü kız olmaktanda korkmuyorum.
I'm not afraid to be the villain.
Ne yani, klasik kötü adam hatasını yapıp sana alçak planımı anlatacağımı mı sanıyorsun?
I'm sorry. Are you asking me to make the classic villain mistake of explaining my dastardly plot to you?
Harikaydım, kötü karakterim de bayağı acımasızdı. Evet.
Yeah, I was great in it, and my villain was very evil.
Karakterin harikaydı.
Your villain was amazing.
Pek de öyle, kötü adamlara yakışan cinsten havalı bir isim değilmiş.
Doesn't exactly sound like a super-villain's, you know, cool name.
Beni bir dahi gibi, seni ise kötü karakter gibi görüyorlar.
They think I'm a genius, and they think you're a villain.
- Çok ayıp gerçekten efendim.
- A villain, sir.
Bir pazar serisindeki iyi giyimli kötü adam.
A dapper villain in a Sunday serial.
Filmde kötü adamı canlandırıyorsun.
So you play a villain in this movie...
Kunal kızların korkulu rüyasıydı.
Kunal was like a villain for every girl
Kötü adam!
The perfect villain!
Kötü adam demişken, Veer, hayatımın kötü adamı beni bir aşk filmi izlemeye gönderdi.
Speaking of villains Veer, the villain of my life Sent me to watch this romantic film
Nesin sen, James Bond kötü kabadayısı mı?
What are you, a James Bond villain?
bir mimari için plan cern eğer yeraltı gitmek inmek tabii ki, kötü adama ait bir şeyleri bulmaya çalışan james bondu hayal edin.
Until you go underground, of course, and then it's like something out of a James Bond villain set.
Bir suçlunun daha iyi bir sürüş yeteneğinin olmasını beklerdim.
Man. You'd think a villain would have a less embarrassing ride.
İyi bir baba olması onun suçlu olmadığı anlamına gelmez ki.
Just because he's a good father doesn't necessarily mean he isn't a villain.
Ama suçlu gibi de gözükmüyor.
That doesn't look like a villain.
Burası gezegendeki dört büyük süper kötü hapishanesinden biri. Her birinde gezegendeki en kötü suçlular tutuluyor.
This is one of four major super-villain prisons, each holding some of the most powerful criminals on the planet.
Kılıcıma kendini hazırla hain!
Steel yourself against my steel, villain!
Eğer senin için de sorun olmayacaksa ben ona câni demeye devam edeceğim.
If it's all right with you, I'll just keep calling her the villain.
Kötü adam olduğuma öylesine inanmışsın ki.
You so want to believe that I'm the villain.
CJ'in kötü bir adam için çalıştığı yönündeki varsayımların doğru değil.
Your assumption that CJ's working for a villain is wrong.
Batman ve ortaçağ köylüsü karışımı gibi.
Batman villain-ish?
Scooby Doo'daki kötüler gibisin.
You sound like a Scooby Doo villain.
Kasa süper kötüleri özellikle teknolojiyi kullanan suçluları teçhizatlarından uzak tutmak için hazırlanmış ilk hapishanedir.
The Vault is the first of the super-villain prisons specifically created to hold tech based criminals and their gear.
Bu yer, Küp, Büyük Ev hepsi de süper kötüler için bir hapishane mi?
This place, the Cube, the Big House, are all the super-villain prisons like this?
Sığınak süper kötüleri özellikle teknolojiyi kullanan suçluları teçhizatlarından uzak tutmak için hazırlanmış ilk hapishanedir.
The Vault is the first of the super-villain prisons specifically created to hold tech based criminals and their gear.
Küp, radyasyona maruz bırakarak insandan hilkât garibeleri yarattıkları kobaylar konusunda uzmanlaşmış beterin beteri bir hapishanedir. Tehlikeli mahlukatlar.
The Cubes a super-villain prison specializing in subjects that have been exposed to radiation which created monsters from men, dangerous abominations.
Hiç sanmıyorum, kötü adam.
I think not, villain.
Tek başımıza, birer veya ikişer düşman haklayabiliriz. Ancak yetmiş dört tanesini...
One-on-one we can each take down a villain or two, but 74...
Yanılmıyorsam, katilin sade bir kötü adamdan..... çok daha tehlikeli biri.
If I'm right... then your killer is far more dangerous than a mere villain on the make.
Etrafımdaki kimseye güvenemiyorum ve bana yardım eden tek kişi ise bir suçlu.
I can't trust anybody around me and the only person helping me is a villain.
- Hangi suçlu?
Who's the villain?
Fakat gerçek kötü adamı gör.
But look at the real villain.
Zalim kız bütün kuvvetiyle saldırdı ama Rakun'a kafa tutamazdı.
- The evil girl villain fought with all her might, but the coon was too much for her.
İnsanlar Rakun için tezahürat yaparken, o, zalim kızın koca yüzünü pençeledi.
As people looked on and cheered for the coon, he clawed and punched the villain's stupid, fat face.
Sence Lalganj'ın kötü adamı kim?
Who's the biggest villain in Lalganj?
Sana bir hain gibi mi görünüyorum?
Do I look like a villain to you?
Süper kötüler takımına karşı olsun ya da olmasın.
super-villain team-up or not.