Viorel translate English
32 parallel translation
Sen misin Viorel?
Is that you, Viorel?
Viorel, ne oluyor sana, duymuyor musun?
Viorel, what's up with you, playing dead?
Viorel!
Viorel! Over!
Viorel duyuyor musun?
Viorel, do you copy?
Alo Viorel.
Hello, Viorel.
- Selam Viorel.
- Hello, Viorel.
Başım belada Viorel. Askerlerimden biri firar etti.
I'm in trouble, Viorel, one of my soldiers has run away.
Viorel, sana telefon geldi.
Viorel, someone telephoned foryou.
Viorel, buraya gel.
Viorel, come here.
Tanrı'nın sevgili kuluymuşsun Viorel!
All right, Viorel, God loves you!
- Viorel.
- Viorel.
Viorel de güzel isim, haksız mıyım?
Viorel is a beautiful name, isn't it?
Viorel.
Viorel.
Viorel'le oyun oynanmaz, ona göre.
Don't mess with Viorel, okay?
Viorel Tanrı'nın sevgili kuludur.
God loves Viorel.
- Viorel uyudu mu?
- Is Viorel asleep?
Viorel, lütfen.
Viorel, please!
Çabuk, çabuk Viorel!
Come on, come on, Viorel!
Hadi Viorel!
Come on, Viorel!
Viorel!
Viorel!
Gel Viorel!
Come on, Viorel!
Aferin Viorel!
Good for you, Viorel!
Eğer kendine çeki düzen vermeyeceksen, Viorel'i de alıp annemin yanına gidiyorum.
If you don't get yourself together, I'm taking Viorel and I'm going to my mother's.
- Evet, 9 yaşında bir oğlum var. Viorel.
- Yes, a 9 year-old son, Viorel.
Viorel iyi mi?
Is Viorel OK?
Viorel'e ne diyeceğim?
What am I going to tell Viorel now?
Viorel gözlerini benden almış. Değil mi?
Viorel's got my eyes, doesn't he?
- Adın ne senin?
What's your name? - Viorel.
- Viorel. Neyin var, Viorel?
- What's wrong, Viorel?
Biliyor musun, Viorel.
You know what, Viorel.
Hadi Viorel.
Ta-dah. Come on, Viorel.