Vitek translate English
9 parallel translation
Eğer Vitek Prag'a gidiyorsa, otoban bileti almasını söylemiştim.
I told her to buy a highway permit if Vitek drives to Prague.
Ben yerimde olsam Vitek'e hiç katlanamazdım.
If I were Vitek I couldn't stand it.
Bana öyle geliyor ki Ilona bu seyahati sırf Vitek'i kızdırmak için yapıyor.
It seems to me that Ilona only took this trip to spite Vitek.
Vitek hep bilgisayar başında.
Vitek is always on the computer.
Vitek'e "Burdayım, benimle ilgilen..." demeli.
She should tell him, "I'm here, pay attention to me..."
Vitek benim içi doldurulmuş hindiye benzediğimi düşünüyor.
Vitek thinks I look like a stuffed turkey.
Vitek sarı not kağıtlarını...
Vitek didn't bring those note pads until after Easter.
Eğer bir süreliğine evden uzaklaşırsam Vitek beni daha çok önemser diye düşünmüştüm.
I don't know why I thought Vitek would notice me more if I was not there.
Naber, Vityok?
Wat's up, Vitek?