Vittles translate English
92 parallel translation
Yemekler geldi.
The vittles.
Sanırım yemekler bitti.
Well, I guess that's all the vittles.
- Hadi tıkınalım.
- And now, let's lap up the vittles.
Dadı, Bayan Scarlett'ın yemeği hazır.
Mammy, here's Miss Scarlett's vittles.
Yemek hazır.
Vittles is ready.
Ulu Tanrım, verdiğin nimetler için teşekkür ediyoruz.
Dear Lord, thanks again for the vittles.
- Tekrar iyi yiyecekler. Amen.
- Good vittles again.
ben vittles peşinde koşmak için değilim zaten.
Well, I ain't aiming'to stay after vittles anyhow.
Burada Bayan Celia slavin yapıyor. Bütün gün sıcak bir sobanın üzerinden... Senin için süslü vittles karıştırıyorsun.
Here Miss Celia's been slavin'over a hot stove all day... mixin'fancy vittles for you galoots.
Yapacak malzemesi varsa herkes yemek yapabilir.
- Yeah. Anybody can fix good vittles if they have something to cook.
Fasulye sevmiyorsanız, 150 çeşit erzak da mevcut. öyleyse buyrun yemeğe..
For them that don't like beans, there are 150 various other vittles. So dig to it.
# Yediklerimiz hep aynı.
We eat the same kind of vittles
Ne kadar çabuk dikerseniz, o kadar çabuk taam edersiniz.
The sooner you raise it, the sooner you get vittles.
Bir an önce yemekleri hazırla!
Now get them vittles in there!
Yemek için teşekkürler, bayan.
Obliged for the vittles.
Biraz yiyecek istermisin?
You want some vittles?
Herkes gelip yemeğini alsın!
Vittles, everyone! Come and get it!
Madeni çıkart ve erzağı topla.
Packing out the ore and packing in the vittles.
- Bayan Vittles.
- Miss Vittles.
Bayan Vittles.
Miss Vittles.
Hoşça kalın, Bayan Vittles.
So long, Miss Vittles.
Buradaki her genç bayan iki tane akşam yemeği hazırladı ve en yüksek fiyatı veren sadece lezzetli ızgaraları değil onları beyaz elleriyle hazırlayan genç bayanlarla yemek yeme hakkını da kazanacak.
Each of these young ladies here... has packed two boxed suppers... and the high bidder wins not only the delicious vittles... but also the privilege of eating " em... with the fair young maiden who prepared'em... with her own lily-white hands.
Para, yiyecek içki, kadın gerektiğinde her zaman gider onları alırız.
Any time we need money, vittles, liquor, women, we just go get them.
- Çocuklar, fakirhanemize tekrar hoş geldiniz.
- You boys are welcome to some of these vittles.
Sofrayı hazırla dostum.
Get the vittles on the table pal.
Tom dedi ki : " Erzaklar ne için?
Tom says : " What's the vittles for?
Görünüşe göre erzak getirmişsin.
Sure like the looks of them vittles you brung.
Sana yemek getirdim.
Brung you vittles.
Umarım hep yemeğini buraya getirmek zorunda olmam.
Hope I don't have to keep bringing your vittles down here.
Nerede arayacağımızı bilirsek bir sürü yemek vardır.
You know, bet there's all kinds of vittles around here if we wanna look for them.
Good vittles, love andkissin'
Good vittles, love and kissin'
Çok lezzetli görünüyor.
tasty vittles!
Yanına biraz erzak al!
Take some vittles!
Erzakları ben alırım.
I pick the vittles.
- Erzakları ben alırım, ben.
- I pick the vittles, I.
Hey Elmo, aileye erzak.
Hey, Elmo, vittles for the family.
Bunları götürme vaktidir, beyler.
Time to boogie off these gourmet vittles, boys. Goddamn.
Ama eve dönerken biraz Tender Vittles alabiliriz.
But we can pick up some Tender Vittles on the way home.
Güzel giysiler ve karavana için Tanrı'ya şükrediyoruz.
We thank the Lord for the vittles and beautiful clothes.
Bir paket dolusu yağlı kızarmış tavuk soğurken bir arkadaşınızı umursamanızı kimse bekleyemez zaten.
No one could expect you to care about a friend when you've got a greasy bag of fried vittles a-cooling.
Maudacious vittles! "
Maudacious vittles! "
Yanımıza atıştıracak bir şeyler alalım.
... pack ourselves some vittles...
Bayan Drysdale, onları yemeyecekseniz ben alabilir miyim acaba?
- Mrs. Drysdale. - Hmm? If you ain't gonna eat them vittles, can I have'em?
Baba, "Sapık Baba" yı izlerken yemen için sana bir şeyler hazırladığımızı fark ettin mi?
Dad, did you...? Did you notice we made you some Psycho Dad vittles?
Yiyecekler güzel görünüyor.
Them some mighty fine vittles.
Erzaklar nerede? Yiyecekler?
Where are the vittles at?
Böyle muhteşem şeyler yaptığın sürece etrafta dolaşabilir ve istediğin herşeye dokunabilirsin.
With vittles as classy as these, you can stick around and touch anything you want.
Amerikalılar operasyona "Vittles Operasyonu" adını verdiler.
The Americans called it "Operation Vittles,"
Bakalım ne olmuş onlara Vittles Operasyonu
"Let's see what's happened to them now"
Ve her bişey tamam Vittles Operasyonu
"and everything's okay"
Çıkarız yakında yola
"Operation Vittles" "we'll soon be on our way"