Vizen translate English
62 parallel translation
Kendi vizen için kime rüşvet vereceksin?
Who'd you bribe for your visa?
Üstelik vize de gerekiyor. Vizen var mı?
And you need a visa.
- O da hemen, "Vizen bitmiş." dedi.
- And he just say, "Your visa is finished."
Vizen var mı?
Have you a visa?
Göçmen kartın yok, Vizen de yok.
You ain't got no green card, you ain't got no visa.
Pasaportun, vizen burada.
Here's a passport, visa.
Peki, Apu öğrenci vizen bittiğinde neden Hindistan'a geri dönmedin?
So, Apu, why didn't you go back to India when your student visa expired?
- Apu, vizen kaç yıl önce doldu?
- Apu, how long ago did your visa expire?
Ali Waziri adına bir öğrenci vizen varmış.
You got a student visa for Ali Wasir.
Senin vizen geçerli.
Your visa's valid.
Vizen için pasaportunu göndermemiz gerekiyor.
We have to send your passport, for visa.
- Vizen var mı bakalım!
- You better have your ghetto pass. You see?
Sadece 24 saatlik vizen vardı.
You only had 24 hour coverage so only carry-ons.
Yedek vizen var mı?
You got a spare cover?
- Vizen süresi dolmadı mı?
- Isn't your cover out?
Senin vizen var.
You got a visa.
Pasaportun ve vizen.
Your passport. with a visa.
Vizen de bu sabah onaylandı.
Your visa was approved this morning.
Bu senin çıkış vizen.
Here's your exit visa.
Vizen geçerli, ama bu işler böyle.
Your visa is good, but that's the way it goes.
Yakında vizen çıkacak.
Your visa will come through.
Vizen çıktı mı?
Did your visa come through?
Seninse vizen dolmuş.
And you're here on an expired visa.
Altı aylık vizen var.
You have a six month visa.
Ukrayna vizen hazır değildi sanıyordum
The gangster who wears today, insurance are forcibly responsible for conquer Stan territory.
Sonra geri dönersin ve yeni bir vizen olur.
Then you come back, and you have a new visa.
Vizen bitti.
Your visa expires.
Vizen mi?
Your visa.
Adın, pasaportun ve vizen hepsi şu an onun elinde.
He had your name and your passport and your visa application.
Vizen sona eriyor.
Your visa's expired.
- Vizen gelecek ay sona eriyor.
Your visa runs out next month.
Vizen verilmedi ne önemi var.
You didn't get the visa, it's no big deal.
Vizen yok muydu bugün?
Don't you have a midterm today?
- Peki ya vizen?
What about your visa?
Sana Dade Üniversitesinin yurdunda kalacak bir yer ayarladım. Ve öğrenci vizen için de uğraşıyorum.
I've arranged for a dormitory stay at dade u., and I'm working on your student visa.
Vizen için üç haftan daha var, ve bence bunun bir çaresine bakabiliriz.
You have three more weeks on your old visa, and I think that we should totally fight this.
sınır alanında vizen olmadan duruyorsun.
You were in the border zone without a visa.
vizen olmadan burada olma hakkın yok.
You don't have the right to be here without a visa.
Vizen var mıydı?
Did you have a visa?
Ayrıca sen de öğrenci vizen iptal edilerek evine gönderileceksin.
And you'll be on the first flight home, With a canceled student visa
- Neden? - Vizen.
- Your visa.
Çalışma vizen yoksa, burada kalman yasalara aykırı.
Without a work permit you are completely illegal.
Bir çalışma vizen var mı?
Have you got a work visa?
- Yasal olarak çalışmıyorsun ve vizen yok, bu yüzden burada kalamazsın.
- You don't work legally and you have no visa, so you can't stay here.
Ne tür bir vizen vardı?
Uh, what kind of visa were you on?
Raul, ne vizen var, ne bi'adres, hiçbir şey yok elinde.
Raul, there's no visa, no reclamation, nothing.
Vizen olmadığını niye bana söylemedin?
Why didn't you tell me you didn't have a visa?
Amerika'daki vizen Lehane ailesi tarafından ödenmiş.
Your visa into the U.S is sponsored by the Lehane family.
Eğer öyle olmasaydı, muhtemelen Heta Vizen gibi tehlikeli bir iğne kullanmazdınız.
If you weren't disregarding it, you probably wouldn't have used a junk medication like Heta Vizen.
Vizen var değil mi?
- You have a visa? - Mm-hmm.
Vizen.
Your visa.