Véro translate English
117 parallel translation
Véro. 12 yaşımda değilim.
- I'm not twelve anymore.
- Véro.
Véro...
Véro!
Vero!
Véro, bekle. - Ne var?
Vero, wait!
Véro falan yok.
Nothing Vero!
Véro bitti. Bıktım senden!
I've had enough of you.
Véro, ben Isabelle.
Vero, with Isabelle.
Küçük Louis, Vero'ya onu düşündüğümü anlat.
Little Louis, tell Véro I'm thinking of her.
" Louis, Vero'ya onu düşündüğümü söyle.
"Louis, tell Véro I'm thinking of her."
Vero kimdi?
But who was Véro?
Doğru, Vero.
Don't you see?
O tek delil, Vero.
It's the only evidence.
Tamam.
Da vero? Uh-hmm. Va bene.
- Doğru mu?
E vero?
- Doğru.
E vero.
- Vero, git buradan.
- Vero, get out of here.
Baroness de Vero 8 uçlu Sicilya yıldızı da dahil olmak üzere tüm Sisonya elmaslarını takacağına söz verdi. "
"The Baroness de Vero has promised to wear the Cisconia diamonds, " including the fabulous eight-pointed Star of sicily. "
Bu çocuk çok yetenekli.
- È vero, è magnifico. The boy's a natural.
Bayan, bu kahraman Gerolamo di Trivento mu?
Miss, he is Gerolamo di Trivento, vero? Yes.
Madam D'Vero'yu çok beğendiğimi söylemek isterim.
I must say, Madame Deveraux has a lovely timbre,
Tabii ki değil.
Non è vero.
Vero interessanto. Tim.
Vrlo interesant no.
Vero.
Vero.
- Vero, ben giderim.
- Vero, I'll go.
- Vero.
- Vero.
- Vero kim?
- Vero who?
Vero beni aradı.
Vero called me. Is she back?
Vero'ya yarın orada olacağımı söyle.
Tell Vero I'll be there tomorrow.
Ya Vero?
And Vero?
Bas git, Vero.
Get off, Vero.
Sinyora!
Signori, e vero?
Denizcilerin dördüncü yüzyıldaki koruyucu meleğiyim ve şüphesiz Noel Baba'yım.
Sanctus quartus saeculus sum... Patronus de nautae et, vero, natalis.
WPPZ kanalında yayınlanan Palyaço Krusty'yi izliyorsunuz, AccuCurl Dalga Ölçümleri'nin merkezi Florida'daki Vero Sahili'nden sesleniyoruz.
You're watching Krusty the Clown on WPPZ in Vero Beach, Florida, home of the AccuCurl Surf Report!
Bu Vero, birliğin komutanı.
This is Vero, the unit commander.
Hâlâ yarım saatim var, Vero'yu kim karşılayacak?
I still have half an hour, who'll face Vero?
Vero beni ürkütüyor, gözleri çılgın gibi bakıyor.
Vero scares me, he has a madman's eyes.
Vero, sen de aynı şekilde mi düşünüyorsun?
Vero, is that what you say too?
Ben Vero.
It's Vero.
- Vero, seninle konuşmam lazım.
- Vero, I have to talk to you.
Vero.
Vero?
Vero?
Vero?
Vero!
Vero!
Sorun ne Vero?
What's wrong, Vero?
Araban nerede Vero?
Where's your car, Vero?
Merhaba Vero.
Hi, Vero.
Bu ne Vero?
What's this, Vero?
Kuzenlerim Vero ve Josefina.
My cousins Vero and Josefina. Sit down, please.
Anlat O'na Vero.
Tell her, Vero.
Vero'nun kızları Tucumán'da okula gidiyorlar.
Vero's daughters are going to school in Tucumán.
- Söylesene Vero.
- Tell her, Vero.
Vero, Fer telefonda.
Vero, I'm talking to Fer.