Warriors translate English
2,810 parallel translation
İslam Fedaileri bu işi kaynak sağlamak için kullanıyor.
Warriors for Islam is using this business to send funds.
Abdul'ün kardeşi, İslam Fedaileri'nin lideri.
Abdul's brother is the leader of the Warriors for Islam.
İslam Fedaileri, en az karşılaştığım radikal grouplar kadar tehlikelidir.
Warriors for Islam are as dangerous as any of the radical groups I've encountered.
Ümidimiz, Abdul Habaza'nın bizi kardeşi, İslam Fedaileri'nin lideri Sadaat'a götürmesi.
It was our hope that Abdul Habaza would lead us to his brother, Sadaat, the leader of the Warriors for Islam.
İslam Fedaileri, yedi gün evvel rehin aldıkları bir Suudi karşılığında bir düzine El-Kaide üyesinin salınmasını talep ediyor.
Warriors for Islam is demanding the release of a dozen Al Qaeda members imprisoned in Riyadh, in exchange for a Saudi hostage that they took seven days ago.
Başladı Hetty. İslam Fedaileri artık adını dünyaya duyurmak istiyor.
Warriors for Islam is trying to put itself on the map.
Hükümetin içinde İslam Fedaileri hakkında, söylediklerinden çok daha fazla şey bilenler var.
People inside the government who know a little more than they're letting on about the Warriors of Islam.
Batıya, İslam Fedaileri'nin gerçek gücünü gösterecek bir planımız var.
We are putting into play a plan that will show the West the true power of the Warriors for Islam.
Dünyanın, İslam Fedailerinin ne kadar güçlü olduğunu öğreneceğini söylemiştin.
But you said the world would soon learn how powerful the Warriors for Islam really are.
İslam Fedaileri, Suudilere istekleri için süre bitimini açıkladılar.
Warriors for Islam have released a deadline for the Saudis to meet their demands.
Bu 4 kardeş büyük birer savaşçı olmuşlar.
Now, these four brothers grew up to be great warriors.
Bazıları savaşçıdır.
Some were warriors.
34. asırdan bahsediyoruz. Tüm insanlık yavaş yavaş Descendants ismindeki küçük ama mücadeleci bir çeteye dönüşüyor.
See, we're talking 34th century, when all of humanity has been whittled down to a small but contentious band of warriors called the Descendants.
Aeron's Legion yarı final karşılaşmasında iki cevval savaşçımız var.
Aeron's Legion Semi Number One pits two hot-wired warriors.
Ve bizler Japon savaşçıların kalbi olarak Brezilya'dayız.
And we are the heart of the Japanese warriors here in Brazil.
İzinli polislerin bazıları hafta sonu savaşçılarına dönüşürler.
Some cops off duty, they turn into weekend warriors.
Neden bir kerecik olsun zaferi Einherjar'a, Asgard'ın en ünlü savaşçılarına bırakmıyorsun?
Why you have never once ceded victory to the Einherjar, the most celebrated warriors in Asgard!
Lâkin bu üç savaşçıyı, insanın ruhunu ve bedenini tehlikeye atmaya değecek Surtur'un kılıcını aramaya çıktıkları yolculuktan, hiç kimse döndüremezdi.
But the Warriors Three would not be so easily diverted from their quest, for the Sword of Surtur is worth risking both life and limb.
Bir zamanlar genç savaşçılar için erkekliğe geçiş sınavı olduğunu biliyor musun?
Are you aware that there was a test of manhood for young warriors?
Savaşçılar bunu her yıl tekrarlar.
Warriors pursue it every year.
Üç savaşçı, maceraya atıldıkları son üç seferden tek bir sıyrık bile almadan geri döndüler.
The Warriors Three have returned from this adventure for the last three seasons with nary a scratch.
Fandral, bu dişi savaşçılardan kaç tanesini kızdırdın?
Fandral, just how many of their maiden warriors have you angered?
Sif, Üç savaşçı, hattı korumalarına yardım edin.
Sif, Warriors Three, you must help hold the line.
Samburular ; savaşçılar ve çobanlar.
Samburu : warriors and shepherds.
Evrenin en büyük savaşçıları biraraya toplandı.
The greatest warriors of the universe were gathered.
Ayağa kalkın, savaşçılar.
Stand tall, warriors.
Kaç savaşçı katledildi?
How many warriors butchered?
En nihayetinde kentte 108 savaşçı kaldı.
Finally only 108 warriors were left in the city
Savasçılarımın aynı fikirde olacaklarından emin değilim...
I am not certain any of my warriors will be so -
Bin tane savaşçı, cesur ve adil.
- -a thousand warriors, valiant and true.
Babanızın öldüğü akşamın ertesinde savaşçılar eşyalarını toplayıp ayrıldı.
The night after your father's death his warriors packed up their belongings and left.
Kralları duyduğumda, aklıma ilk savaşçıların birbirini katlederek tahta çıkması geldi.
When I hear of kings, I think of warriors, coming to the throne through slaughter.
Kral tüm savaşçıları yanına istiyor!
The king wants all his warriors now!
- Eğitmen gereken savaşçıları yaralayarak mı?
By injuring the warriors you're supposed to be training?
Karis ve Naa'leth, meclisimizin en yetenekli savaşçılarıdır.
Karis and Naa'leth are the greatest warriors of our coven.
Savaşçılarınızın olağanüstü yetenekli oldukları bir gerçek.
It is true that your warriors are of an extraordinary caliber.
Buraya gelmemin nedeni olan savaşçılar nerede?
Where are the warriors I came for?
O adamlar acımasız savaşçılardır ve merhamet göstermeyecekler.
These men are ferocious warriors, and they will show no mercy.
Terazinin kefelerinin karanlık tarafa eğilmesiyle birlikte, üç savaşçımız, kaçışlarını planladıkları gibi saldırıya karşı önlem almalılar.
The scales now tipped toward the dark side, our three warriors must guard against attack as they plan their escape.
Bu hâldeyken savaşmak olmaz.
warriors cannot collide while erect.
Dava insanları yalnız olur.
Warriors are always alone.
Çocuk bir Kral'ın ve muhafızlarının ardına sığınıyorsun.
Hiding behind a boy King and his warriors?
Ülke topraklarından savaşçıları topluyorsun.
You recruit warriors from throughout the realm.
Bu savaşçılar bana sadık.
These are warriors loyal to me.
Guinevere, onlar savaşçı.
Guinevere, they're warriors.
Adamlarımızın konuşlandığı her yerde silaha ihtiyacımız var.
We need weapons at hand wherever our warriors are positioned.
Bir zamanlar, güneşin bütün bir yıl parıldadığı topraklarda Camelot adında bir yer varmış. Genç bir Kral'ın, onun şövalyesi ve savaşçılarının halkı uğruna özgürlük mücadelesi verdiği bir yer.
Once, in a land where the sun shone all year, stood a place called Camelot, where a boy king and his noble champion and their warriors fought for the freedom of their people.
Savaşçıdan daha fazlası olmamız gerekiyor.
All right, so we need to be more than warriors.
Aranızdaki hiçbir savaşçının kendini onun yerine koyacak kadar insanlığı yok mu?
Is there no one among the warriors here present who has enough compassion in themselves to put themselves in Motome's position? Has your stable employment in this lord's house made all of you blind?
Tüm adamlarımızda bu cesaret vardır.
Each of our warriors have such a heart.
Bu saçlar olmadan o üç adam halk arasında görünemezler.
Without their topknots your three warriors fear treading outside, where people could see them.