English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ W ] / Waxer

Waxer translate English

60 parallel translation
- Cilacı.
- Waxer.
Cilacı!
Waxer!
Cilacı'yı da aldılar.
They got Waxer too.
- Cilacı'ya da inanmadılar.
- They didn't believe Waxer, either.
Denizci demişken, Cilacı'yı Bear'in eski birliğine aldıklarını duydum.
Speaking of Marines, I hear they got Waxer in Bear's old unit.
- Cilacı'yı görürsen selam söyle.
- Say hi to Waxer if you see him.
Cilacı en iyi arkadaşlarımdan biriydi.
Waxer was one of my best friends.
Cilacı'nın arkadaşlarından, sadece ben vardım.
Of all Waxer's friends, I was the only one that showed up.
Hey, Cilacı!
Hey, Waxer!
Cilacı şarabı severdi.
Waxer always liked wine.
Çörekleri almıştık, sonra Cilacı kaputun üzerine çıkmıştı, anadan doğma kolları açık, kaput aksesuarı gibi poz vermişti!
We got the doughnuts and then Waxer he's up on the hood, he's stark naked with his arms out, posing like a hood ornament!
Cilacı çok sarhoştu.
Waxer was hanging one.
Cilacı'nın sonunun mezarlık olacağını hiç düşünmemiştim.
I never thought Waxer'd end up in a boneyard.
Biz ona Cilacı derdik.
We called him Waxer.
Cilacı'nın arkadaşlarıyla sörf yapmadığı tek bir gün hatırlamıyorum.
I don't ever remember a day Waxer wouldn't ride with his friends.
Cilacı bizim arkadaşımızdı.
Old Waxer was our friend.
Zeminleri cilalamaya başlıyorum.
I'm starting to get the hang of the floor waxer.
Bir ağdacı için, bombalar hakkında çok şey biliyorsun.
For a bikini waxer, you know a lot about bombs.
Ben ağdacı değilim.
I'm not a bikini waxer.
Los Angeles'ta bir hafta geçirdikten sonra kentte bir numaralı ağdacı olan yıldızların tercihi Alicia'ya gittim.
After a week, I made an appointment with the city's waxer to the stars -
- Ağdacı!
- Leg-waxer!
Biz her hafta ağdacı Helga'ya gitmek zorundayızdır, ama onlar?
We have to run to "Helga the hot waxer" every other week, but them?
Saat altı yönünde biri cila atıyor.
There's a waxer on your 6.
Sadece bir cilacı kaldı.
Only one waxer left.
Alex'le tanıştığımda onu ağdacı sanıyordum.
When I first met Alex, I thought she was a bikini waxer.
Nadia'ya gidiyor, benim ağdacım, ve biz Fenway'de evlenebiliyoruz.
He goes to Nadia, my waxer... so the team pulled some strings with the site manager... and we're getting married at Fenway!
- Dr. Cox, ağda mı yapıyorsunuz?
- Dr Cox, you're a waxer?
Biliyor musun, bu adam sanki ağdacına benziyor.
You know, papi, this guy looks a lot like your waxer.
Çünkü kendi ağdacısından bahsediyor...
She meant her waxer cos...
Bacak ağdacına ne kadar bahşiş veriyorsun?
How much do you tip a leg waxer?
Ne? Ağdacım, Bahamalar'da.
My waxer's in the Bahamas.
Yeni yer cilalayıcım nasıl?
How do you like my new floor waxer?
Mischa ile görüş, kaplıcadaki çamur masörümdür.
Go see Mischa, my personal waxer at the spa.
- Göğsünü ağdalayan "ne" demiş.
"Chest waxer says what?"
Ayrıca, son randevumda ağdacımla kavga ettim, şimdi de şeftalimde binlerce örümcek ısırığına benzeyen bir kızarıklık var.
Plus, at my last appointment, I got in a fight with my waxer, and now there is a rash on my bajingo that looks like a thousand tiny spider bites.
Ağdacımın numarasını oldukça gizli bir şekilde verdim.
I was very discrete when I gave her the number for my waxer.
Boil, Waxer, benimle gelin.
Boil, Waxer, come with me.
Merak etme Waxer.
Don't worry, Waxer.
Hayır, ben Waxer.
No, I'm Waxer.
Waxer, bırak gitsin.
Waxer, let her go.
Waxer ve Boil cevap vermiyor.
Waxer and Boil are not responding.
- Waxer ve Boil'e ulaşabilecek misin bir bak. - Emredersiniz!
- to see if you can reach Waxer and Boil.
Geciktik Waxer.
We're way overdue, Waxer.
Waxer, Boil. Siz iki kaytarıcı nerelerdeydiniz?
Waxer, Boil, where have you two slackers been?
Waxer, Boil, benimle gelin.
Waxer, Boil, come with me.
Bu demek oluyor ki Jules manyak, ağda yaptırmadan önce kendini budamalı ki ağdacısı onun bir...
Jules is so crazy she has to give herself a trim before she gets waxed, so her waxer doesn't think she's a cavewoman.
- Waxer rapor veriyor komutanım.
- Waxer reporting as ordered, sir.
Waxer, Boil. Sizi gördüğüme sevindim.
Am I glad to see you.
Üst katı cilâlayacağım.
( floor waxer whirring ) ( to tune of "Loch Lomond" ) : ♪ Oh, I'll wax the upstairs ♪
Bütün okul kaygan çünkü okulun bana temin ettiği bu harika cilalama makinesiyle her yeri bir güzel cilaladım.
Old school slippery'cause I waxed it real good with this awesome power waxer that the school provided me. I did this whole place in, like, two hours.
- Mutfak burası.
I got a 4 o'clock with my waxer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]