English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ W ] / Webcam

Webcam translate English

242 parallel translation
Her hareketim 24 saat boyunca canlı seks kanallarına aktarılıyor.
There's no smoking here. Every movement i make is transmitted in a live sex 24 webcam.
Beyler, bu kameramanımız Azy.
All right. Guys this is a.z. He's our webcam guy.
Web kamerası sitesidir.
Um, it's a webcam site. Oh.
- Evlerden veya iş yerlerinden. ... 24 saat canlı yayın yapan kameralara web kamerası denir.
A webcam is a live camera that, uh, people broadcast from their home or office, 24 / 7.
Web kamerasını gördünmü?
You seen her webcam?
Webcam'le çekilmiş resim.
Webcam photo.
Ne olduğunu biliyor musun? - 2 Megapiksel renkli Web kamerası.
- A two megapixel, full-color webcam.
Judith'in telefonda annesiyle konuştuğunu görebiliyor ve duyabiliyorum.
Jake must've turned on his webcam before he went to school. I can see and hear Judith talking to her mother on the phone.
Baylar. Sizlere MUK'nin prototipini gururla sunuyorum. Bay Pollock'un tasarlamamı istediği "Mini Uçan Kamera".
Gentlemen, I'm pleased to present the prototype MFW, the Mini Flying Webcam that Mr Pollock asked me to design.
Bu uçan kameramızın işi.
It's a job for our flying webcam.
- Webcam'in yerinden ne haber?
- Any news on the web cam location?
Webcam'in izini buldun mu?
- That's good. What about the web cam trace?
- Las Vegas'ta 11 tane var. Pekâlâ, Webcam'in izini bu bölgeye kadar takip edebildim.
Okay, I've got the web cam trace down to here.
Aynadaki internet kamerası bagajdaki diz üstü bilgisayara video sinyali iletiyor. O da kablosuz modemle bunu yayınlıyor.
Well, the webcam on the mirror transmitted a feed to the laptop in the trunk, which then spit the feed out over a wireless modem
Okyanusun ortasından kamera görüntüsü gönderemez.
He wouldn't be able to transmit the webcam image from the middle of the ocean.
SENİ BEKLİYORUM Webcam sohbeti için tıkla
VISIT ME
Kamerası doğrudan web sitesine yönlendirilmiş.
Her webcam ran a direct feed into this website.
Kamerasının izini sürdüm Jamie Carr'ın oturduğu mahallede.
I traced her webcam feed back to the same neighbourhood as Jamie Carr.
Altı saattir internet kamerası kayıtlarını inceliyorum ipucu bulmaya çalışırken, Tony'nin hayatı boyunca izlediğinden daha çok porno izledim.
I spent the last six hours searching through webcam files trying to find some kind of lead, and I have consumed more porn than Tony has in his lifetime.
Webcam var, e-mail var, hem mesajlaşıyoruz.
Dude, we got webcam, we got e-mail, we got instant-message date.
Evet, size bir webcam ayarlarız, orada görüşür, Ryan Atwood'un neler yapmakta olduğu konusunda bilgilendirirsin onu.
I'll hook you up with webcam action. Start your own blog. Keep her updated daily on the innermost workings of Ryan Atwood.
Neden odanda oturup ; berbat rock müziğini dinlemiyor... ve web kamerandan umrumda olmayan seks gösterileri sunmuyorsun!
Why don't you just sit in your room ; listen to your loser rock... and do live sex shows on your webcam for all I care!
Seni akvaryumun kamerasına bağladım.
I hooked you up with your own personal webcam of the aquarium.
İnternet kamerası taşımaya başlayayım mı?
Do I need to start carrying around a webcam from now on?
Web kamerası bağlantılarını keselim mi?
I'm sending you the address. Do you want us to cut their connection to the webcam?
Ondan sonra bir webcam satın aldım.
Then I bought a webcam.
Web kamerasına mı bağlısın?
- You're accessing a webcam?
Webcam'imin önünde dans ediyorum ki, kız arkadaşım izleyebilsin.
I'm dancing on my webcam so my girlfriend can watch.
Her neyse, bana kesintisiz video yöntemini öğretti. Sayemde Chicago'daki kız kardeşlerin çocuğumuzun doğumuna çevrimiçi kamera aracılığı ile tanık olabilecek.
Anyway, he taught me everything about streaming video, and now, thanks to me, your sisters in Chicago will be able to witness the birth of our child live via webcam!
Arasıra Peyton'un web kamerasına göz atmalısın.
You should really check out Peyton's webcam sometime.
Web kamerandan bana gösterdiğin herşey... internette benimle paylaştıkların.
Everything that you showed me on your webcam. The things that you shared with me on-line.
Yatak odanıza canlı webcam koydum.
That's a live webcam from your bedroom.
Jemaine, şu yatak odanda yalnızken yaptığın şeyle ilgili çok güzel yanıtlar aldım.
Actually, Jemaine, I've had a really good response from something that happened with you when you were alone with the webcam.
Webcam'imiz olduğunu bilmiyordum.
I didn't know we had a webcam.
- Eğer benim yatak odamda webcam olsaydı, bazen, bilirsiniz, açık olduğunu unutabilirim.
- Well, if I had a webcam above my bed, sometimes I might, you know, forget it's turned on.
Annelerimiz birbiriyle konuşmuştu. O yüzden stratejimizi belirlemek için Craig ve Dooley ile webcam açtık.
All our moms talked, so I got Craig and Dooley on web cam to strategize.
Her gün 6 : 30 da web cam'da canlı görüşmemiz var!
We have a webcam date at 6 : 30 every night.
"Demek istediğim" Ayni gece Kaptan ile evinden web cam ile görüşüyorlardı.
I mean, she was talking to the Captain that night on the webcam from her house.
Birisi bana web kamerasi olan bir bilgisayar versin!
Somebody give me a computer with a Webcam. Okay.
Web-kamerası kurdurduk ve PNA'nın sitesine sızıyorum.
We got the webcam set up and I'm hacking into the PNA website.
Bu da bir kamera.
This is just a webcam.
Bunun ne kadar kötü olduğunu tahmin bile edemem. Ben de ona bunun gibi bir kamera yolladım. İstediğiniz zaman sohbet edebilirsiniz.
Kim's not around, and I can't even imagine how much that sucks, so, I sent her a webcam just like this one, and you guys can video chat whenever you want.
Yani, yayınlarımla, web kameramla ve giyiniş tarzımla onu teşvik ediyormuşum. Peyton!
Brooke, he said I led him on, that I led him on with, like, my podcasts and my webcam and the way that I dress.
Çünkü bizim elimizde bir kaç yayın ve fotoğraftan daha fazla şey var, Ian Banks.
'Cause we have a lot more than some podcasts and a few webcam photos, lan Banks.
Banyosunda web kamerası olduğunu biliyor musun?
Do you know he has a webcam in his bathroom?
Kablosuz bir internet kamerası işimizi görür. ama senin içeri giriş yolunu bulman gerekecek.
Wireless webcam might get what you need, but you got to figure out how to get it in place.
Bugünlerde, mahallenizdeki elektronik dükkanından satın alacağınız... bir kablosuz web kamera ve sinyal güçlendirici ile halledebiliyorsunuz.
These days, you can get by with a webcam and wireless signal booster from your local electronics store.
- İnternetten, kameradan, telefondan.
- Online, on the phone, over webcam.
- Web kamera.
- Webcam.
Webcam sinyali alıyorum.
Move, Move.
Web kameranın önünde soyundun, çünkü seni arzulamamı sağlayacağını biliyordun.
You got undressed - in front of your webcam... - What?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]