Weet translate English

Bu sahiden hoşuma gidiyor.

MAN : I really like this Ano-Weet.

Çiftçi Billy'nin, sırılsıklam pastırmasının kokusunu sever misiniz?

Do you love that sooo-weet smell of farmer Billy's bacon?

O kötü deneylerin sonuçlarını bana kim söyleyecek bakalım?

who have weet what arisen from bad experimentings?

Neyin peşinde olduğunuz bilmiyorum.

I weet waarje it concerning do not have.

Bir şey görmemiş.

He weet of nothing.

Hükümet de bunun farkında.

And that weet the government.

Öğrenecektir.

that weet ie.

Nerede olduğumu biliyorsun.

your weet where I am.

Bilmiyorum, üzgünüm

Ik weet het niet, het spijt me.

Biliyorum burada biryerde

Ik weet dat het daar ergens is.

Ne anlama geldiğini bilmiyorum.

Ik weet niet wat het betekent.

Sadece bilmiyorum

Ik weet het gewoon niet.

Aksine, onu hiç bu kadar tatlı ve özenli görmemiştim.

In fact, i've never seen him so s weet and attentive.

Şimdi devam edebilir miyiz?

Now can weet on with it?

Güzel.

S weet.

Evet, ama beyzbol istatistikleri hakkında.

Yeah, but weet over baseball stats.

Tehditlerin karşısında ne demeliyim bilmiyorum.

Ik weet niet hoe ik moet reageren op je bedreiging.

- Jakuziden çıkacağımız zaman olacak şey.

What happens after weet out of the Jacuzzi.

Je weet toch dat ik dit niet heb gedaan.

You know I did not do this.

Ik denk dat Bianca dat wel weet.

I think that Bianca knows.

Ik weet niet wat ze hierin doen, maar het is ontzettend lekker!

Whatever the hell they put in this, it gives a wicked buzz.

Şok-hoş...

Sch-weet...

Sue'vimli-16 da oynamak için oyun listesi hazırlıyorum.

I'm making a list of games to play for my "Sue-weet" 16.

Yani "Doğum günü partisinin iptali" gelirse Sue'vimli-16 iptal mi olacak?

So wait. If it lands on "no birthday party," that means I lose my "Sue-weet 16"?

Sue'vimli-16'mı geri almanın tek yolu bu!

It is the only way to get my "Sue-weet 16" back!

Ben kazanırsam, Senin süper hot rod ve o hoş teknolojini alırım.

I win, I get your super hot rod And all that sa-weet technology!

- Otel odası falan tutalım... -... oraya biraz tıbbi malzeme götürelim.

Maybe weet him... get him a hotel room or something, bring some medical equipment in there.

Biliyorsun, bir yapmak için varsayalım değilim Hızlı müşteri memnuniyeti anketi I önce... tamam, weet bölünmüş weet.

You know, I'm suppose to do a quick customers satisfaction survey before I... weet weet split, okay.

Çocuğun teki daha fazla gevrek istedi diye suratına asit yemişti.

This one boy got thrown acid on his face because he asked for more Weet-Bix.

- Neler döndüğünü anlıyor musun?

Hoe weet je waar het gaat over?

- Hoe weet je waar het gaat bit.

Excuse me, please?

Elinde bir kutu vardı.

She was holding my box of Weet-Bix.

- Bunu neden yaptığını biliyor musun?

- Weet je waarom ze dit deed? Door jou.

Dat weet ik.

I know that.

Mükemmel.

- Suh-weet.

Ya da benim deyişimle Sue'vimli-16.

Friendly reminder- - only 10 more days till my Sweet 16, or as I like to call it, my "Sue-weet" 16. ( Laughs )