Whisky translate English
1,426 parallel translation
- Viskinizden. Bir sürahi.
I'll have a carafe of your house whisky.
Viski şişesine ulaşacağım derken pencereden düşmüş.
Fell out of a window reaching for a bottle of whisky.
Burası yöresel havada ve blend viskiden yoksun bir yere benziyor.
This place looks long on local colour and short on blended whisky.
O zaman içine biraz viski koyalım, harika olur.
Then put a shot of whisky with it and it's perfect.
- Viski.
- Whisky.
- Evet, yarım bardak ve ayrıca viski.
- Aye, and a whisky.
Gerçek malt viski.
Pure malt whisky.
Bana 42 yıllık bir viski ver, Roddy!
A 42-year-old whisky, Roddy.
Şey, biraz viski istiyorlar ve Ben, hardallı biftekli sandviç istiyor.
- Well, they want some whisky. Ben wants beef sandwiches with mustard, no salt. Did Happer say anything?
- Mccooley! - Bize viski vermeye ne dersin?
How about giving us a wee whisky?
- Francis! - Duble olsun.
What about a double whisky?
Şampanya, şarap, viski.
We have champagne, wine, whisky...
Viski, ne kadar istersen.
- Whisky, all you want.
Size bir yudum İrlanda viskisi teklif edebilir miyim, beyler? Yeni yıla girerken bize eşlik etsin diye...
Could I offer either of you two gentlemen a wee jolt of Irish whisky, to usher in the New Year.
İrlanda viskisi ayakları falan.
And no more phoney Irish whisky.
Lou şimdi en büyük viski şişesini ağzına dayamış lıkır lıkır içiyordur.
Lou is probably drinking out of the promotional-size whisky bottle by now.
Bay Fielding için viski soda, bayanlar için porto şarabı.
Whisky-sodas for Mr Fielding, ports for the ladies.
Ve o şişko piç her öğleden sonra..... buraya tuvaletime işemeye gelir ve bedava viskimi içer.
And that fat bastard comes in here every afternoon like clockwork to piss in my toilet and drink my whisky free.
Biraz viski vücut için iyidir.
A little whisky is good for the system.
- Başka, viski isteyen var mı?
- Anybody else want a whisky?
Gelinle tanışmak ister misiniz, yoksa sadece viski için mi geldiniz?
Would you like to meet the bride, or did you just come for the whisky?
Bira, şarap, kahve, çay, şeri, viski çeşitli likörler ve cin.
Beer, wine, coffee, tea, sherry, whisky various liqeurs and gin. And mineral water?
- Bir viski-soda alayım.
- I'll have a whisky and soda.
Biraz zaman aldı ama sanırım viski beni çarptı.
It took a while, but the whisky caught up with me, I guess.
Birden kafama iki silah dayandı. Ve bana bir şişe viski içmem emredildi.
Suddenly 2 guns were pointing at my head and I was ordered to drink a bottle of whisky
Sen her kuruşumuzu harcarken nasıl delirmeyeyim?
Oh, who wouldn't be crazy around you? Spending every penny we get and drinking whisky.
Tanrım, şarap da yetiyordu ama viski seni tam bir şeytan yapıyor.
- God, Francis, you're bad enough on wine, but on whisky... oh, you're a devil.
Ama bir seyler almak istersen, bir sise viski.
- But if you want something... - A bottle of whisky.
- Viski ve soda.
- A "creme de cassis, s'iI vous plaît." - Whisky and soda.
Cyril, viski ister misin?
Cyril, would you like a drop of whisky?
Biraz viski o zaman?
Perhaps a whisky, then?
Viskiye ne dersiniz?
How about that whisky?
Duble viski verir misiniz, lütfen...
I'll have a double whisky, please.
Bay Holmes'a bir duble viski lütfen.
A double whisky for Mr. Holmes, please.
Olamaz, o Whisky botunda mı?
My God. On a whiskey boat?
Viski soda alayım.
A whisky with soda.
Biraz viski al dostum.
Have some whisky pal. - Yeah.
Ben viski içmem ama...
I uh I don't really drink whisky.
Viskiler azalıyor.
Whisky's running low.
Biraz İskoç viskisine ne dersiniz?
Would you care for a wee nip of Scotch whisky?
Dergilerim, müzik, viskim var.
I got magazines, music, whisky.
- Viski, olur mu?
- Whisky. All right?
- Viski? - Tabii.
- Whisky?
Viski lütfen.
Whisky, please.
Viskiyi severim.
I like whisky.
Bu, viskiden ve afyondan daha sert bir şey.
It's stronger than whisky. Bigger than opium.
24 00 : 25 : 31 : 08 Bay Albajara'nın odasına 18 00 : 25 : 38 : 22 Birkaç şişe viski ve
And a couple of bottles of whisky and some sherry. They usually like typical things.
12 00 : 48 : 10 : 13 Artık odama meyve göndermeyin.
Don't send me any more flowers. Or whisky.
24 01 : 12 : 33 : 03 Diğeri... 02 01 : 12 : 39 : 10 Çiçek, viski ve 10 01 : 12 : 44 : 07 Dostum Gervasio'ya. 04 01 : 12 : 46 : 14 Taze meyve.
To my friend Gervasio a lover of flowers, whisky... and the early fruits.
Bir viski.
A whisky.
- Viski?
- Does he want a whisky?