Whoo translate English
7,996 parallel translation
1'e 967 yaşayan tuhaflıklarımıza rağmen.
- Whoo-hoo! [laughs]
Yoksa bunu kullanmayı nasıl öğrenirdim? Bu gördüğüm en havalı şey!
How else could I learn to do this? Whoo! This is the coolest thing ever!
Evet!
Whoo, yeah!
Üst üste iki strike!
Whoo! Two strikes in a row!
Gerçek Jay bu işte!
Whoo! There's the real Jay!
Ayıpsın!
Whoo-hoo-hoo-hoo-hoo! You know it!
Hoo! Durun bir dakika.
Whoo!
Ah, Cumartesiler işte bu yüzden var.
Whoo! Ah, this is what Saturdays are for.
Uçmayı bilmiyorsanız Roket ile uğraşmayacaksınız!
Whoo-hoo! You don't mess with the Rocket unless you know how to fly!
- Annemsiz!
Whoo! Without mom!
Yaşasın!
Whoo-hoo!
Sen de dene.
Whoo-hoo! Bam!
Seni koca oğlan.
- Whoo! Oh, you big boy.
- Sahi mi?
- Whoo.
- Vay canına!
- Whoo! - Wahey!
Ve Görünmez zırh.
Whoo, and the Stealth Armor!
A-Bomb-inator geliyor.
Whoo-hoo-hoo! A-Bomb-inator coming through!
Wohoo!
( all ) Whoo!
Giancarlo!
Giancarlo! Whoo!
Pekala.
Whoo! Whoa. All right.
Tüm sorunları ele almak için silahım hazır olurdu.
♪ ♪ Wit a pistol cocked ♪ ♪ To handle all issues ♪ ♪ Whoo!
Kocaman bir piyano çalan ama yanlış nota basanlar için.
♪ Whoo! ♪ ♪ Clyde told me ♪ ♪ Keep your eyes open for them jealous hittas ♪
Silahlar atıldı New York.
Whoo! Shots fired, New York.
- Whooo.
- Whoo.
- Whoo!
- Whoo!
Burası muhteşem!
- And this place is crazy! - Whoo-oo!
Merhaba!
Hello! Whoo!
Wes, çantam sana emanet!
- Wes, watch my bag! - Whoo!
İşte bu!
Whoo! Yeah!
Huuuu!
Whoo!
- Herkes çıldırdı!
Whoo-hoo! - The crowd goes wild!
- Git May'i kap.
- Whoo-hoo! - Let's go get May.
Tabii!
Whoo-hoo!
Bizim kelek adamlarımız için şerefe!
Whoo! Cheers to the guys who fuck us over.
Tebrikler.
Whoo-hoo. Congratulations.
Yaşasın!
Whoo!
Whoo!
Whoo!
Başardık!
We got this. Whoo!
Miami!
Whoo! Miami!
- Bana yakıştı mı sence?
Whoo. Think I can pull this off?
- Ahan da takolar!
- Whoo-whee, tacos! - Yeah, baby.
Hadi!
- Whoo! - Yeah! Come on!
Vay!
Whoo!
Aman Tanrım!
Whoo! Jesus Christ!
- Ve gururlu bir sosyete.
- Whoo-hoo! - And proud debutante.
Bu adamın izinsiz mülke girmekten çok daha büyük dertleri var.
Whoo. This guy's got bigger problems than trespassing.
Vay canına!
Whoo!
Geliyor!
Whoo-hoo! Coming through!
Evet, hissedebiliyorum!
Whoo! Yes, I can feel it!
Tanrım.
Whoo-hoo! Oh, my God.
Neler oluyor burada?
Whoo! What the hell's going on?