Whoosh translate English
294 parallel translation
Sancak tarafımızda denize daldı ve bize iskele tarafından çarptı.
Whoosh, We was throwed into starboard, Ka-rumph, We were smashed to port.
Yakalar yukarı ve vınla!
Up with the collar and whoosh!
Böyle... whoosh diye!
Just... whoosh!
Korsanlar tuzaklara basınca mekanizim tetiklenir ve... Yakalanmazlar mı?
The pirates step in the snares, they trip the mechanism and whoosh, they're caught.
Bütün haritalar değişecek. 48 saate başlar diyorlar.
THEN, WHOOSH, UP, OVER AND WHAMMO.
Bu işin geleneksel yöntemi aromasını hissedebilmek için şaraptan küçük bir miktar alıp ağzın içinde bu şekilde yuvarlamak ve hızla içine çekmektir.
The accredited procedure is, of course, to partake of a small mouthful, like this, whoosh it around in the mouth like that, and then inhale like this, thus releasing the aroma...
Bir sürü haşır-huşur işte.
All very hush-hush and whoosh-whoosh.
Çuvalı kafasına ve....
Put a sack over her and... whoosh!
Harman makinesini kurup işletebiliyoruz, hanımefendi. Bir de vızıldayan böcekleri ekinlerden uzak tutarız efendim.
Tend the threshing machine, wimble haybonds, ma'am and say whoosh to the cocks when they go upon the seeds.
Vızıltıya benziyor... katana çekişi, gördüm onu!
Like, "Whoosh!" I saw him!
Baston kılıcını vışş diye çekmenin sırrını öğretir misin...?
You know how you go "whoosh" with that sword-stick of yours...?
Fış!
Whoosh!
Kiliseden 15-20 metre uzaklaşıp Approach Road'a doğru yürüdüm. Orada bir karakol vardı. Ve birden "whoosh" gibi bir şey oldu.
E I was for the road the foot, the 20 meters of the church, that it was our fort e suddenly I heard...
Onları dışarı çıkardılar ve hızla tekrar kapıyı açtılar. Çocukları içeri tıkıp kapıları kapattılar.
They pulled them out and opened the doors quickly again and whoosh, they threw all the children in and slammed the doors.
Jet gibi kırmızı birşeydi.
- It was- - There was a red whoosh that- -
Şimdi babalara geldik, hemen tüymemiz lazım!
Hell and bats'dos, we gotta go whoosh!
Yıllarca orada kaldı, sonra birden gitti.
Where it stayed for many years, until, whoosh, it's gone.
Sonra havada bir kılıç sesi çınladı.
Then through the air, the whoosh of the sword.
O ses bütün gece sürdü.
Whoosh. All night long.
Benzini duvarlara serpti bir zippo çekti ve "foşşş", oda alevlerle doldu.
She splashes it over the walls pulls out a zippo and "whoosh", the room goes up in flames.
- Su her tarafa fışkırmasın diye?
- So the water won't whoosh all over?
Whoosh!
He's here.
Hop, adım, öl..
Whoosh.
Her an olabilir...
Any second now... whoosh!
Whoosh!
Whoosh!
Rüzgarin sarkisini duyacaksin. " Yani asik olmaya istekliysen, büyük öpüsmeden bes dakika sonra rüzgarin müzigini duyacaksin ve birden sonsuza dek asik olacaksin.
So if you're willing to fall in love, and five minutes after the big smooch, you'll hear this wind musical thing, and whoosh, you're in love forever. If your heart is stubborn like the heart of a fool, you will taste the sweat of a mule.
Yukarı doğru küllerin vızıldıyor. Anka kuşu yükseliyor.
Up from the ashes-whoosh - rises the phoenix.
İşte geliyor!
Whoosh, there we go!
Boom!
Boom, whoosh, fire!
Reed, Söndüm!
[rocket whoosh] Aghh! Reed, flame out!
Alevler gitti.
! - [meteors whoosh ] - [ Ben] The fire's gone bye-bye.
Dakika da bir böcekler ısırıyor... Biliyorum sonraki şey de, vızıldamak!
One minute I'm picking bugs out of that jumba-what's-a-pot, the next thing I know, whoosh!
Başlığın da... Başlığın da süper bir şey.
Your helmet does that, that, that whoosh thing.
Korkusuz ve görkemli Biz suçla savaş takımıyız.
Great Saiyaman, Mark I and Mark II whoosh to the scene again! ... whoosh to the scene again!
Yani, tek söylediğin kedi hakkında olsaydı whoosh!
I mean, if all you've ever actually had are healthy pets, then whoosh!
Beni canlandırıyor.
They give me a whoosh.
Saçları, rüzgarda uçuşuyor.
Whoosh!
Patlayacağımı sanana kadar dumanın küçük parmakları beni dolduruyor ve okşuyor Sonra o sıcaklık derine iniyor ve hop.
Little fingers of smoking filling me, caressing me, feeling that warmth penetrate deeper and deeper, until I think I'm going to burst! - watching it flow out of me in a lovely, sinuous cloud, no two ever quite the same. Then - whoosh!
Babam beni yatakta gördüğünde bir sürahi soğuk suyu üzerime dökerdi.
My father saw me stay in bed... he'd go get the pitcher of cold water, and whoosh!
Hooop! "Hey!"
Whoosh! " Hey!
- Bu da neydi?
Whoosh!
Söylemem gerekir ki, kocana hala aşığım.
I'd have to say that, um, I'm still in love with your husband. Whoosh! Say, there's yourwife talking toyour ex-girlfriend.
İlk başta "Canımız" hafifçe homurdanmaya başladı, sonra faşş? etti gitti.
At first our "dear one" started rocking very slightly, then whoosh off it went.
Ayak parmaklarımın arasından hışş diye geçen rüzgâr
Whoosh goes the willie-wind, flowing through my toes.
Whoosh, hepsi bu.
Whoosh and all that.
Ve sonra o da ışın kılıcını çıkardı ve onunla adamın kolunu kesti. Çünkü bu ışıktan yapılmış bir kılıçtı.
And then, he takes out his lightsaber and he goes "whoosh"... and he chops this guy's arm right off,'cause it's a saber that's made out of light.
Evet, whoosh, ekranı büyüt.
Yeah, whoosh, zoom.
Sana dokunduğum anda...
I just have to touch you and... whoosh!
- Ne demek, ne yapacaklar?
THEY CAN GO WHOOSH, UP, OVER AND WHAMMO.
Whoosh.
Al, I was never in a fight. I ran home.
Fiyuu!
Whoosh!