English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ W ] / Wiley

Wiley translate English

414 parallel translation
Tabii ki, Wiley.
Sure, Wiley.
John Wiley bu.
That's John Wiley.
Kuzenleri Mortimer Wiley'leri ziyarete gelmiş.
He's been visiting his cousins, the Mortimer Wileys.
Siz gerçekten Seylanlı John Wiley misiniz?
Are you really John Wiley from Ceylon?
Bu arada, Bay John Wiley... Shillingworth kütüphanesinde yılanlar hakkında kitap bulunmaz.
By the way, Mr. John Wiley... the Shillingworth lending library does not carry books on snakes.
Daha iki hafta önce, John Wiley diye birini tanımıyordum.
Only two weeks ago, I didn't know such a person as John Wiley.
Bay Wiley'in annesi de burada mı gömülü?
Mr. Wiley's mother, is she buried there also?
Fil yolu otel gibidir Bayan Wiley.
Elephant Walk is like a hotel, Mrs. Wiley.
John'un babası Vali Tom Wiley tarafından kurulmuş olan... dünyanın en seçkin kulübüdür burası.
It's the finest club in the world, founded by John's father... old Tom Wiley, the Governor.
Öleli uzun yıllar oldu Bayan Wiley, ama bu da bir efsanedir.
He's been dead for many years, Mrs. Wiley, but that's a legend, too.
Bayan Wiley, mutluluğunuza içiyorum.
Mrs. Wiley, here's to your happiness here at...
Bayan Wiley, yerliler fillerin insan olduğunu düşünüyor.
You see, Mrs. Wiley, they think that elephants are people.
Tom Wiley, Tom Wiley'di.
Tom Wiley was Tom Wiley.
Tom Wiley'le ilgili izlenimlerinizi benden edinmeyin.
Don't get your impressions of Tom Wiley from me.
Tom Wiley'i aklınızdan çıkarın, onu unutun.
Get Tom Wiley out of your mind, keep him out.
İyi geceler Bayan Wiley.
Good night, Mrs. Wiley.
Bay Wiley nerede?
Where's Mr. Wiley?
Bir keresinde, ateşin var dedim diye Tom Wiley sürahiyi kafama atmıştı.
Tom Wiley threw his water carafe at me once when I said he had a temperature.
Doktorlar karamsarlıklarıyla ünlüdür Bayan Wiley.
Doctors are notoriously pessimistic, Mrs. Wiley.
- Şimdilik hoşçakalın Bayan Wiley.
- Goodbye for now, Mrs. Wiley.
Öyleyse mesele Tom Wiley.
Then it's Tom Wiley.
Yaşlı Tom Wiley, mezarından bile hala Fil Yolu'nu yönetiyor.
Old Tom Wiley still rules Elephant Walk, even from his grave.
Hanımı Tom Wiley öldürdü diyorlar, onu suçluyorlar.
They blame Tom Wiley for her death, say he killed her.
Tom Wiley ise, oğlum Fil Yolu'nda doğmalı diye ısrar etmiş. Ve eşini buraya getirmiş.
Tom Wiley insisted his son must be born in Elephant Walk... so he brought her back.
Wiley de onu geri getirmiş.
He brought her back.
- Bayan Wiley nasıllar?
- And how's Mrs. Wiley?
Aziz George ve Ejderha'nın çay yetiştiricisi versiyonu. Koca Tom Wiley fillere meydan okuyor.
That's the tea planter's version of St. George and the Dragon... old Tom Wiley holding back the elephants.
Büyük bey öldüğünden beri her yıl yapılır bu gösteri.
This has been going on ever since old master Wiley died.
Bayan Wiley nerede?
Where's Mrs. Wiley?
Bizim koca Wiley'i küfelik ettik sonunda.
We finally drank old Wiley under the table.
John'u değiştirmeye çalışan sülükler ve otlakçılarsınız. Bedava oyun parkınızda kafa çekmeye devam edebilmek için... onu Tom Wiley'e benzetmeye çalışıyorsunuz.
You're leeches and scrounges, trying to turn John into something he isn't... trying to make another Tom Wiley out of him, so you can go on getting drunk... in your big free playpen.
Burası Tom Wiley'in Fil Yolu değil artık.
This is no longer Tom Wiley's Elephant Walk.
Peki, öyle olsun Bayan Wiley.
Very well, Mrs. Wiley.
- Tom Wiley'in oğlusun.
- You're Tom Wiley's son.
Tom Wiley kazandı.
Tom Wiley's won.
- Öyleyse John Wiley aptalın teki.
- Then John Wiley's a fool.
Bayan Wiley, bütün çarşaflara, masa örtülerine ve havlulara ihtiyacımız var.
Mrs. Wiley, we need all the sheets, tablecloths, all the household linen.
Fil Yolu var oldukça, o hep Tom Wiley'in oğlu olacak.
As long as there's an Elephant Walk, he's still Tom Wiley's son.
"General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler."
"Gen. Dunkley, Col. Wiley and all you fine men".
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler...
Gen. Dunkley, Col. Wiley and all you fine men...
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler bu hayatımın en güzel günüydü.
Gen. Dunkley, Col. Wiley... and all you fine men... this has been the greatest day of my life.
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler çok yaşayın.
Gen. Dunkley, Col. Wiley... and all you fine men... hooray.
Japonlarmış! Duydun mu Wiley?
Japs, you hear that, Wiley?
Git buradan Wiley!
Wiley, get out of here!
Wiley.
Wiley.
Wiley, kaygılanacak hiçbir şey yok. Çünkü, işte yani, sen de köşenin oralarda olacaksın.
Now, Wiley, you've got nothing to worry about at all... because, you know, you're gonna be...
Wiley'nin Oteli'nde.
Wiley's Hotel.
Şey, Pete Wiley şu anda yönetmeye neredeyse hazır.
Well, Pete Wiley is just about set to direct.
Wiley'nin işini yapacak birine ihtiyacım vardı.
I needed someone to do Wiley's job.
- Wiley.
- Wiley.
Wiley de iyiydi.
So was Wiley.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]