Willam translate English

Willam?

Willam?

Dante, bu Willam Black.

Dante, this is Willam Black.

- Willam!

Willam!

CNN'de, Willam.

CNN, Willam.

- Ne yapıyorsun, Willam?

What are you doing, Willam?

Peki, Willam şuradaki şu sahne işi nedir biliyor musun?

So, Willam... would you happen to know what this stage business is all about?

- Afedersin, William.

Sorry, Willam.

Belki şimdi bundan bahsetmenin zamanı değil. Willam Morris Ajans'tan ayrılmak zorunda kaldım.

Perhaps now isn't the best time to mention I've left him for the William Morris agency.

Merhaba Willam, burada ne arıyorsun?

William, what you doing here?

O zaman "Sir Willam Kapı Tokmağı", dedi. "

It's Sir William Doorknob...'

Özel haberde, polis, Victor Şelalesi'nin yakınlarında bulunan kemik kalıntılarının Willam Kern olduğuna karar verdi. Kern, Washington Üniversitesi'nde biyokimya profesörüydü.

In an exclusive story, police have identified the remains found by hikers near Victor Falls last month as William Kern, a professor of biochemistry at the University of Washington.

Polis, Victor Şelalesi'nin yakınlarında geçen ay bulunan kemik kalıntılarının Willam Kern olduğuna karar verdi.

- Police have identified the remains found last month as William Kern.

Oh, Holly, burda oturup Willam'ın tüm dünyasını izlemek harika bir duygu olmalı- -

Oh, holly, it must feel so good sitting here and looking around at what was once william's world.

Şu Willam'ın görüştüğü diğer kadın, onun hakkında ne biliyorsun?

This other woman that william was seeing, what did you know about her?

Ryan'la Willam'ın ilgisi var mı?

Was william a part of ryan's life?

Sadece Willam'ın erkeklerin benimle ilgilendiğini görmesini istedim.

I just wanted william to see that another man was attracted to me.

Bu Willam'la ilişkimin özeti.

It probably explains my relationship with William.

Ryan, Willam'ın oğlu olarak, sende en az bizler kadar buraya aitsin.

Ryan, as William's son, you belong here as much as any of us.

Belki de, bu insanların ortaya atmış olduğu soruların en büyüğü Tanrı'nın varlığı yönündeki argümanlardan biriydi. 19. YY'ın başında Willam Paley adında bir Anglikan rahibi tarafından ortaya atılmıştı.

Perhaps, the biggest problem of all for most people was the argument put forward for the existence of God at the beginning of the 19th century by an Anglican clergyman called William Paley.

Lütfen bana William de ya da "Willam" de eğer daha samimi geliyorsa.

Please, call me William... or "Willam" if that feels warmer to you.

Willam... Genç bir kızken bana hep böyle seslenirdin.

Willam-that's what you always called me when you were a girl.

Sana güvenmiyorum, Dr. Bell, ya da William, Willam ya da artık çocukluk içgüdülerime ulaşabileceğin hangi sevimli ismi diyorsan.

I don't trust you, Dr. Bell... or William or... Willam... or whatever cutesy name you think might appeal to my childhood instincts.

"Kulak verirseniz evlatlarım, Willam Dawes'ın gece sürüşünün seslerini duyabilirsiniz." yazamazdı.

"listen, my children, and you shall hear the midnight ride of william... dawes."

Cesedi Quantico'ya komşu Prens Willam Parkı'nda bulunmuş.

Her body was found in Prince William Park, adjacent to Quantico.

Willam Faulkner'ın As I Lay Dying'inden uyarladığın bir filmi yazıp yönettin.

IS AN ADAPTATION OF WILLIAM FAULKNER'S "AS I LAY DYING."

Bakan Sör Willam'ın ne yaptığını biliyor, en başından beri biliyordu. Bu canavarlık hükümetimizin kalbine kadar iniyor.

I think he has done all along and this monstrosity reaches to the very heart of our government.

Willam.

Willam.

Yirmi-beş puanlık Willam Cather.

Willa Cather for twenty-five.