English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ W ] / Willowbrook

Willowbrook translate English

39 parallel translation
Willowbrook ve Alameda.
Willowbrook and Alameda.
"Yaşlılar İçin Yatırım" "Willowbrook Morgu".
Investments for Seniors. Willowbrook Mortuary.
Galiba Joseph Willowbrook'un şu protestoları başlatan Kızılderili'nin sivil itaatsizlik geçmişi var.
Apparently Joseph Willowbrook... the Native American who's spearheading the protests... has a history of civil disobedience.
Bay Willowbrook bu mağaraların önemini herkesten daha iyi anlıyorum ama Luthor Şirketi ile birlikte geçinebileceğiniz bir yol olmalı.
Mr. Willowbrook... I understand the importance of these caves better than anyone... but there must be a way for you and LuthorCorp to coexist peacefully.
Joseph Willowbrook, seni bu inşaatın ustabaşı Dan Hammond'u öldürmek suçundan tutukluyorum.
Joseph, I'm placing you under arrest for the murder of Dan Hammond... - the foreman of this construction site.
Bay Willowbrook'un çöpünde, kurbanın kanı olan bir havlu bulduk.
We found a towel in Mr. Willowbrook's trash with blood that matched the victim's.
Joseph Willowbrook'un kefalet parasını çıkarmalıyım.
Is everything all right? I need to raise bail money for Joseph Willowbrook.
Bay Willowbrook, adınız bir cinayet davasına karıştığı için üzgünüm.
Mr. Willowbrook, I'm sorry you got tangled up in the murder investigation.
Willowbrook Alışveriş Merkezi'nin üzerindeki Fuji Balonu'nu.
The Fuji blimp over Willowbrook Mall.
Babası onu Willowbrook'a gönderecek diyorlar.
I hear his dad's gonna send him away to Willowbrook.
Profesör Willowbrook, bu kadar kısa sürede gelebildiğiniz için teşekkürler.
Professor Willowbrook, thank you for coming on such short notice.
Profesör Willowbrook?
Professor Willowbrook?
Ve Willowbrook senin Naman olduğunu sandığı için mi geldi?
And Willowbrook came because he thinks you are Naman?
Willowbrook'un öğrencilerinden biri hançeri eline aldı, ona güçler verdi.
One of Willowbrook's students got a hold of the blade, and it's given him powers.
Profesör Willowbrook benim Naman olduğumu düşünüyor.
I don't know. Professor Willowbrook... thinks that I'm Naman.
Willowbrook senin sahte kurtarıcı olduğunu söyledi.
Liar. Willowbrook says you're a false prophet.
Willowbrook, Arizona.
- Willowbrook, Arizona.
Willowbrook'a hoş geldin. Müşterinin evi, her kimse artık.
Welcome to Willowbrook, home of the occupant, whoever he is.
Adam Willowbrook'de 24 yaşındaki Mabel Smith'e sarkıntılık etmiş, kocası olduğunu iddia etmiş.
The man accosted Mabel Smith, 24, of Willowbrook, claiming to be her husband.
Tuskegee ve Willowbrook'taki meslektaşları mı?
His peers at Tuskegee and Willowbrook?
- Willbrook Alışveriş Merkezi'ne!
- To the Willowbrook Mall!
- Willbrook Alışveriş Merkezi'ne!
- To the Willowbrook Mall.
- Bay Comden? Willowbrook Bulvarı Numara 9542.
Mr. Comden? 9542 Willowbrook Avenue.
Willowbrook.
Willowbrook.
Watson'ı onun Willowbrook Yardımlı Yaşam Tesisindeki evine gönderdim bile.
So I already dispatched Watson to her home at Willowbrook Assisted Living.
Willowbrook kartı çıkartmam gerekiyormuş.
He say I need Willowbrook ID.
Üzgünüm, Willowbrook bir hapishane değil.
Sorry, I mean, Willowbrook is not a prison.
Elimizde Willowbrook ziyaretçi defterini fotokopisi var ama adam Bai May-Lung'u görmek için gerçek adıyla giriş yapmamış.
I mean, we have that copy of the Willowbrook visitor log, but it's not like the guy would have signed in with his real name to see Bai May-Lung.
Willowbrook Yardımlı Yaşam Tesisiyle sık sık işi olan adam.
Who does frequent business with Willowbrook Assisted Living.
Hayır, ama Sven maskeyi Bai May Lung'la konuşmak için Willowbrook'a girerken kullanmış olabilir.
No, but maybe Sven used a mask to get into Willowbrook to talk to Bai-May Lung.
Willowbrook'a gidip, o adam konusunda haklı olup olmadığıma bir baksan iyi olur.
Maybe you could go to Willowbrook, see if I'm right about that guy.
Willowbrook sakinlerinden birisiymiş.
He had been a resident at Willowbrook.
Bu telefon kayıtlarına göre Sven Arrieta üzerinde çalışırken Willowbrook yöneticisi Michael Haas'ı aramak için işe ara vermiş.
According to these phone records, Sven took a break in the middle of working on Arrieta to call Michael Haas, the administrator at Willowbrook.
Çünkü Willowbrook'ta bu sabah erken saatlerde benimle birlikte değildin.
'Cause you weren't with me at Willowbrook earlier this morning.
Willowbrook sakinlerinin sahte yardım derneklerine bağış yapmalarını sağlamak için sizi kullanıyorlardı.
They had you pressuring the residents at Willowbrook to donate to their fake charity.
Çünkü Willowbrook'ta yakın zamandaki tüm ölümlere baktığımızda hayırsever bağışı ile ölümler arasında bir bağlantı bulacağımıza eminim.
'Cause I'm pretty sure that when we look at all the recent deaths at Willowbrook, we're gonna find a pattern of charitable giving and dirt naps.
Ölü adamlarının Willowbrook'ta çevirdiği dolapları öğrenince bayağı kızdı.
He was pretty ticked to find out about the scam his dead buddies had been running at Willowbrook.
- Lütfen Bay Willowbrook...
- Please, Mr. Willowbrook...
Profesör Willowbrook bana bir mesaj yolladı.
Professor Willowbrook sent me a message.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]