Windshield translate English
906 parallel translation
Onun yerine bir cam sileceği monte edin.
Put in a windshield wiper instead.
Üç cam sileceği ve bir Hungadunga yapın.
Make it three windshield wipers and one Hungadunga.
Ben olsam açılı bir ön cam yapardım.
I'd make a windshield at an angle.
- Sil şu ön camı.
- Wipe off that windshield, you.
Ön camı sil.
Wipe the windshield.
Çocuk bir elle uçup, diğeriyle Mac'i geride tutmaya çalışıyormuş. Önünü görmek için camdaki kanı silmeye çalışıyormuş.
The kid was flying with one hand and holding back Mac with the other... wiping blood off the windshield so he could see.
Ön cama St. Christopher madalyası asıyoruz.
We hang a St. Christopher medal on the windshield.
Ama gözlerime bakabilirsin.
But you can check my windshield.
Camı açar mısınız?
Get the windshield, will you?
Erken dönem ön araba camı.
Early laminated windshield glass.
İngiliz'i çağırdım, günü kurtarsın diye İşte gitti silecek, indirdi mideye
I called the English to save the day There goes the windshield, clean away
Pockets camı kıracağını sanıp karınca yuvasına çarptı.
Pockets thought he was coming through the windshield and hit an ant-heap.
- Silecekleri bıraktın mı?
- You left the windshield wipers?
Yok, o silecekleri çalıştırıyor.
No, that's the windshield wiper.
Ön cama bir not koyar, polislere buradaydık deriz.
We could put a note on the windshield and tell the cops we were here.
Ben mi? Silecekleri çalıştırmak için bir yardımcıya ihtiyacım oluyor.
I need a co-pilot to turn on the windshield wiper.
Şu pis kağıtlarınızı ön camlara koymayın!
Don't you put that dirty paper on my windshield!
Uyandığımda ise, hurdaya dönmüş bir araba ön camdan vücudunun yarısı fırlamış ve neredeyse kopmuş kafası gözüken bir adam görüntüsü ile karşılaştım.
When I woke up, I saw the wreck of a car... and a man in it with his throat cut and half his body through the windshield.
Ön camındaki yansımanıza bakmadan, bir arabanın yanından geçemezsiniz.
You can't pass by a car without looking at your reflection in the windshield.
Ön camın üzerindeki benim polis amblemini gördüğünü düşünmüştüm.
I thought you saw my police sticker on the windshield.
Hayır. Ön cama bir taş çarptı... burnumun önünde tuzla buz oldu.
A stone hit my windshield... smashed under my nose.
Arabayı çalıştırdı ama ön camdan dışarısını göremiyordu... ve dosdoğru kanala uçtu.
He started the car and couldn't see through the windshield... and zoomed straight into the canal.
Bir filmde öncam silecekleri ve trankilizanları seviyorsanız?
If you like windshield-wipers and tranquilizers!
Arabamın ön camında.
Pasted on the windshield of my car.
Yolcu ön camına bir delik açmışlar.
In the windshield they got a crack on the passenger side.
Köprünün üzerinde olduğunu ve o şeyin arkandan yanaşıp tüfeğin doğrultulduğunu düşün. Sana soruyorum, ne yaparsın?
Now you're on the Mystic Bridge, that thing wheels up behind ya... the windshield's opening up and I ask ya, what are you gonna do now?
Resmi bir iş, camdaki polis etiketini görmedin mi?
I'm here on official business. I thought you saw my police sticker on the windshield.
- Ön cam ısısı.
- Windshield heat.
Panelin üstünde rüzgarlığın hemen altında.
At the top of the panel, just below the windshield.
Silecekleri bile var.
She even has a windshield wiper.
Çok meşgul değilsen camdaki böcekleri temizleyebilirsin.
And if you're not too busy, you can wipe the bugs off the windshield.
Camın içine yapışık.
It's plastered on the inside of that windshield.
Elelrini cama koy. Çabuk!
Put your hands on that windshield.
Koltuğunda öldü kaldı... kafası ön camı parçaladı!
She was in the death seat... and her head got caught in the windshield!
Ön camınızı silmemi ister misiniz, efendim?
Want me to wipe your windshield, sir?
Nükleer silicilerin üzerinde.
Above the nuclear windshield wipers.
- Şu rüzgarlığı indir Haley.
- Put the windshield down on that Jeep.
Ön cama da bir bakar mısınız lütfen?
Could you get my windshield, please?
Kuvars cam ön cam.
Quartz-glass windshield.
Bir tane de ön camına.
One straight into the windshield.
Ön camıma geliyor.
He's heading for my windshield.
- Silecekleri çalıştır.
Get those, uh, windshield wipers!
Bir sürü nedeni var.
I got tired of standing knee-deep in the snow... trying to scrape the ice off my windshield with a credit card. A number of reasons.
Komiser, lütfen sileceklerini açar mısın?
( Harris ) Lieutenant, would you kindly turn on your windshield wipers?
Sileceklerden biri de yerinde yok.
One of those windshield wipers is out, too.
Koltuğundan fırlayıp ön camdan dışarı uçtu ; balıklama, doğruca ağaca, tamam mı?
He leaves his seat and goes through the windshield headfirst straight into the tree, right?
Sonra da geri sekip ön camdan içeri girdi.
And then bounces back through the windshield.
Rüzgarliktaki ölü böcekleride yikamami istermisin?
You want I should wash the dead bugs off the windshield?
Depoyu doldur, yağı kontrol et ve camları da siliver.
Fill'er up, check the oil and clean the windshield.
Tekerleri ve ön camı kontrol edin.
Check the tires and windshield, will you?
Silecekler!
Windshield wipers!