Without translate English
108,862 parallel translation
Onun onayını almadan, gerekli olan konularda harekete geçmemi ister misin?
Do you want me to take actions I deem necessary without his approval?
Bennet olmasa bile Wilco her zamanki Wilco.
Even without Bennett, Wilco was Wilco.
- Sensiz iyi geçti.
- Went fine without you.
- Bakan Stewart ve ben bir karara varamayız, ta ki...
- Yes. Just a moment, sir. ... cannot make a determination without...
Tennessee'siz 272 eder.
That's 272 without Tennessee.
Çünkü somut kanıt görmeden bunu yapmam.
'Cause I'm not doing this without seeing tangible proof with my own eyes.
Yanında bir dünya korumayla 3 tane sorunlu, baltası bile olmayan adamdan mı korkuyorsun?
And all the Tudor guards with you and you fear three beleaguered men without an axe between them?
Sensiz yıllar çok kasvetli oldu.
It has been lonely all these years without you.
Hem de benim bilgim olmadan, benim adıma yazmışsın!
Write to him without my knowledge, and in my name I would imagine!
Saygısızlık etmek istemem Düşesim ama ölüm, savaşın doğasında var.
With respect, Duchess, without a death the battle wouldn't end.
- Büyük indirim yapmadan kakalayamayız.
Not without taking a nine-figure haircut.
Bölgeyi yerle bir etmeden bu işi çözmenin bir yolu olmalı.
There has to be a way to get this done without destroying the place.
Ve tüm bunları bir şey yapmadan yapar Kocaman kanat ve spoiler gibi eskidir.
And it does all this without anything as old-fashioned as huge wings and spoilers.
Alman gitti, "Bu imkansız Lisanssız sürmek!"
The German went, "It is impossible to drive without a licence!"
Ağır vücut olmadan, çevik, çevik, hafif hissediliyor.
Without the heavy body, it feels nimble, agile, light.
Aracın çalışma şeklini değiştirebilirsiniz Burada çeşitli düğmeler ve düğmeler var, Ama herşey kapalı
You can change the way the car behaves with various knobs here and buttons here, but I've got everything turned off so I can get a feel for how the car behaves without an electronic safety blanket.
Onlara canavar olmadan çay havluları sat.
Sell tea towels without monsters on them.
Bir yolculuk olacak Olmadan yaşam boyunca Orta Avrupa'dan ayrılıyor.
It'll be a journey through life without leaving central Europe.
Statiz yoksa, hastalık yayılır.
Without stasis, the disease ran its course.
Tanıdığım Rebecca olmayarak buraya dönmen mi?
Coming back to a world without the Rebecca I knew?
Zihnini, söyleyeceklerinin sonuçlarını düşünmeden konuşmaya zorluyorsun.
You tend to speak your mind without the thought of consequence.
Mecliste halen düşmanlarım var ama taht iddialarını kaybettiler dağınık ve amaçsızlar köklerini kazımam an meselesi.
I still have enemies within the court, but they've lost their direct claim to the throne. They're disorganized and without purpose. It's only a matter of time before I uproot them.
Oksijensiz olarak en az 30 dakika dayanabileceğimi biliyoruz.
We know for a fact that I can last at least 30 minutes without oxygen.
Hala etten ve kandan oluşuyorsun, sonsuza kadar oksijensiz kalamazsın.
You're still flesh and blood. You can't last forever without oxygen.
Blink Drive olmadan mı?
Without the Blink Drive?
Eğer aynı disk ise, 600 yıl önceden almamız için bir paradoks yaratmamız gerekir.
If it does turn out to be the same Blink Drive, only 600 years earlier, then we can't take it without creating a paradox.
Pekala, şu kapının konsolunu aletlerim olmadan hackledim diyelim, sonra ne olacak?
Uh, okay, so I'll hack that door console without my tools, and then what?
Olabilir ama uzaysal referans noktaları olmadan navigayon bilgisayarını nasıl ayarlayacağımı bilmiyorum.
Possibly, but without spatial reference points, I would have no idea how to set up the navigational computer.
Tuhaf olan, bir kaynak olmadığı halde devam ediyor olması.
The most peculiar thing is that it persists, without any apparent source.
Hepsini değil ama bir kısmını kaybetme olasılığı büyük ve çalışacak sinirsel iz olmadığından kalan hayatında erişilmez olacaklar.
There is a significant chance that she may lose some, if not all of them. And without a clean neural imprint to work from, they'll be inaccessible for the rest of her life.
Hayır, bu işi kan dökmeden çözmenin yolunu bulmalısınız.
No. You find a way to end this without bloodshed.
Bağımsızlığınızı isteyin ama kan dökmeden.
Claim your independence, but do it without bloodshed.
Sizi misilleme ile uğraştırmadan özgürlüğünüzü elde etme yolunu arıyorduk.
We were finding you an out, a way to get your freedom maybe without having to deal with reprisals.
Yani Tabor olmadan hala füzelere alıcı bulabileceğine mi inanıyorsun?
So you think you can find a buyer for these missiles without Tabor?
Sence ben buraya desteksiz mi geldim?
You think I came down here without backup?
Ve yüzleşelim : ben olmasam on dakika dayanamazdı, yani..
And let's face it : He wouldn't survive ten minutes without me, so...
Ancak altuzaydan iletişim denemelerimiz başarısız oldu ve böyle de devam ederse ve sen de bize koordinatları vermezsen başka seçeneğimiz kalmayacak.
But our attempts at subspace communication have failed, and if they continue to fail, and if you die without giving us the coordinates, we will be out of options.
Sensiz ne yapardım bilmiyorum.
I just don't know what I'd do without you.
Canlı veya ölü olduğunu anlamadan gidemeyiz.
We can't leave without finding out if he's alive or dead.
Önemli bir hasar almadan yapamayız.
- Can we take them out? Not without taking significant damage to ourselves.
Doğru, yine de, gemisi olmayan ordu olmaz.
Yeah, still, not much of an army without ships.
Nanit güncellemesi olmadan çok çabuk yıpranır.
Without the nanite upgrades, he'll wear out too quickly.
Deniyorum, ama deneysiz bir çözüm bulamıyorum.
I'm trying, but I can't find a solution without... experiments.
Eğer sen bizi Azgeda'nın gelmesiyle ilgili uyarmasaydın şuanda savaştaydık.
Without you getting here to warn us Azgeda was coming, we'd be at war.
Biliyor musun, şaşıracaksın ama Crane'le sensiz de güzel idare ettik.
You know, it may come as a surprise, but Crane and I got along just fine for a long time without you.
İzinle demek istediğin, içeri sızıp farkedilmeden almak için yol var mı?
- W... - Well, if by access you mean do we have a way to sneak in and take stuff without people knowing?
Sensiz bu kadar uzun yol katedemezdim.
I couldn't have gotten this far without you.
Ben yüzme öğretmeden... kimsenin boğulmasına izin vermem.
I won't let anyone drown without teaching them how to swim.
Aziz Eve, benim için ne kadar değerli olduğunu sana söylemeden bir dakikanın daha geçmesini istemiyorum.
Well, Saint Eve, I didn't want another moment to go by without telling you how much you mean to me.
Sürekli maruz kalmazsanız etkisi azalıyor.
They wear off without continued exposure.
Ameliyttan sağ salim çıksam bile, bu olmadan nasıl biri olduğumu bilmiyorum.
I mean, even if I survive the surgery, I don't know who I am without this.