Woodbridge translate English
74 parallel translation
"Woodbridge Garth, doğumu 1839, ölümü 1889".
"Woodbridge Garth, born 1839, died 1889".
General Woodbridge arıyor.
General Woodbridge, sir.
General, Başkan'dan onay çıkmasını bekliyor.
Woodbridge is waiting for the go-ahead from the President.
Woodbridge di dimi?
Woodbridge, right?
Yakınlaş, Woodbridge.
Come closer, Woodbridge.
Bay Woodbridge bu isi almami sagladiginiz için.
Mr. Woodbridge let slip that you were instrumental in my procuring this job.
Tesekkürler, Bay Woodbridge.
Thank you, Mr. Woodbridge.
BAy Woodbridge ile konustu, ve o kabul etti.
So, he's spoken to Mr. Woodbridge,... and he agreed.
Bay Woodbridge, bence Sedgewick Bell hile yapiyor.
Mr. Woodbridge, I think Sedgewick Bell is cheating.
Düsünüyorum ki size bir öneride bulanabilirim size ve BAy Woodbridge, gelecekte daha fazla davetli gelicek.
In fact, I was thinking, I might make the suggestion to you, and to Mr. Woodbridge, that in the future more alumni are invited.
Woodbridge düsündüki onun basarmasini saglamak okulun öncelikli ilgi alani arasinda.
Woodbridge felt it was in the best interests of the school's endowment to let it pass.
Ve müdürümüz Terence Woodbridge'in geçtigi zaman, derin bir üzüntü duydum.
And when our headmaster, Terence Woodbridge, passed away, I felt profound sadness.
- Woodbridge'te.
- Where's the local bar?
- Neden yardım etmiyorsun?
- In Woodbridge.
- Woodbridge'teki Harrington'ın Yeri.
- Harrington's in Woodbridge. - Nice.
Woodbridge ve Aldeburgh yolunun kesiştiği yer, posta kodu IP344PC.
Where the B roads to Woodbridge and Aldeburgh cross, postcode IP344PC.
Sang, Woodbridge Hall.
Sang, Woodbridge hall.
Biliyorum. Yanlış yoldan sapıp Woodbridge'e gitmişler.
They took a wrong turn and headed to Woodbridge.
Woodbridge, Virginia, Davis Ford yolu.
He's in Woodbridge, Virginia, off Davis Ford Road.
Woodbridge'e gidelim.
Let's just drive to Woodbridge.
Hayır Woodbridge'e gitmek istemiyorum.
No, I don't want to drive all the way to Woodbridge!
- Martin Van Buren Ortaokulu'na gidiyorum. Orayı biliyor musun?
I go to Martin Van Buren middle school over on Woodbridge- - do you know it?
Woodbridge'de iyi bir tane biliyorum. 30 kilometre uzakta.
I know there's a good one in Woodbridge, 20 miles away.
Geniş bant bağlantısı, Freemont Inn Virginia'dan.
Broadband connection at the Freemont Inn in Woodbridge, Virginia.
Hayır, teşekkürler. Ben bir kadeh Woodbridge pinot noir alayım.
I'll have the Woodbridge Pinot Noir.
Arabası Woodbridge'te otoyolda terk edilmiş halde bulunmuş.
Car found abandoned at a highway rest stop in Woodbridge. "
- Litchfield, Woodbridge,.. ... Washington Depot'a gideceğiz.
We're hitting Litchfield, Woodbridge, Washington Depot...
Çok güzelmiş, burada büyümüş. Woodbridge'de dükkânı varmış. Bayan Patty onun önceki hayatında Mata Hari olduğunu düşünüyor.
Apparently, she's incredibly beautiful, she grew up here, she owns a store in Woodbridge, and Miss Patty thinks she was Mata Hari in a former life.
- Hayır, Woodbridge'e gidip onun dükkânına gitmeliyiz.
We should go to Woodbridge and go to her store.
Bu da aslında şirketin ilk adıydı. Ama onu da Woodbridge'deki bir firma almış. - Cidden mi?
Which, by the way, was the original name of the business, but it was already taken by a firm in Woodbridge.
Şebeke tüm Virginia Woodbridge'ı kapsıyor.
The grid includes the entire city of Woodbridge, Virginia.
- Woodbridge, Virginia.
Woodbridge, Virginia
- Woodbridge'de Freemont Otel'de.
The Freemont Inn in Woodbridge.
... Woodbridge'deki komşularımıza doğru esmeyince koku,.. ... Stars Hollow'un tepesine çökene kadar sorun değildi.
And instead of wafting easterly toward our neighbors in Woodbridge, the smell seems to have settled on Stars Hollow.
- Topla şu lanet turşuları Taylor.
And since all the pickles are on the Woodbridge side of the tracks - - Just pick up the damn pickles, Taylor!
- Woodbridge Polisi, bir çocuk bulmuş. - Mahallede bir Sebring görmüş olabilir.
Woodbridge P.D. has a kid who says he may have seen the Sebring in the neighbourhood.
Bütün gün çalışmak zorundayım ve ailem Woodbridge'in dışında yaşıyor.
I have to work during the day, and our folks are way out in Woodbridge.
Ben DJ Def Jeff Woodbridge Üniversitesi WZXB radyosunun sesi.
This is DJ Def Jeff the voice of Woodbridge University's radio WZXB.
Woodbridge Ormanı'nın yakınlarında bir askeri sığınaktalar.
They're in some survivalist bunker outside of Woodbridge Forest.
Woodbridge'den beri kafese tıkılılar.
They've been cooped up since woodbridge.
21 WoodBridge yolunda bir cinayet işlendi.
There's been a murder at 21 Woodbridge Road.
Alex Woodbridge.
- Alex Woodbridge.
Alex Woodbridge tablonun sahte olduğunu biliyordu,... biri Golem'i onun icabına bakması için gönderdi. Siz miydiniz?
Alex Woodbridge knew that the painting was a fake, so somebody sent the Golem to take care of him.
Alex Woodbridge'in sanata özel bir ilgisi yoktu.
Alex Woodbridge didn't know anything special about art.
Bak, Alex Woodbridge'e evde telesekreterine bir mesaj bırakılmıştı.
Listen, Alex Woodbridge had a message on the answerphone at his flat.
- Sana birinin Alex Woodbridge'e bir mesaj... bıraktığını söylemiştim.
I told you, someone left Alex Woodbridge a message.
Bu yüzden Cairns ve Woodbridge öldürüldü.
It's a fake, that's why Woodbridge and Cairns were killed.
Belki Woodbury'yi geçebiliriz o kadar.
We may beat Woodbridge, but that's it, I swear!
- Woodbridge.
- City?
- Lütfen bekleyin.
- Woodbridge.
Ve bütün turşular rayların Woodbridge tarafında olduğu için...
The railroad company is incorporated in the state of Delaware.