Woolly translate English
148 parallel translation
Yünlü gergedan, bence!
Woolly rhinoceroses I guess.
Kesinlikle! Yünlü gergedan!
Yes, they're woolly rhinos.
Tütlü yaprak bitleri uçuyor!
Woolly aphids are flying.
Gelecek hafta Bay Shelly Berman'ın yetenekleri size hayal dünyasındaki yeni bir yolculuğu getirmek için kullanılacak vahşi, olağanüstü ve inanılmaz olan,
Next week, the very considerable talents of mr. Shelley berman are utilized to bring you another in our weekly excursions into the never-never land of the wild, the woolly and the wondrous.
"Bak" diyorlar. "Tüylü bir mamuta ait olabilir"
"Look," they say. "Perhaps they belong to a woolly mammoth."
Küçük şey.
Little woolly.
Kazak yünü bu.
That's a woolly booger.
Arkanı dön kıllı şey.
Wait. Turn around, you woolly...
Çılgın ve heyecanlı Büyük Yarış zamanı.
It's time for the wild and woolly Top Hand competition.
"Amanın, ne güzel de tüylüymüş!" Kadın da cevap verir :
and he says, "Boy, nice and woolly!"
Ve ateşleri kudretli bir rüzgara, o rüzgar ki tüm yeryüzünü kaplayacak ve yumuşak düşüncenin felaketlerini silip atacak.
And the fire into a mighty rushing wind which will cover the face of the earth... and wipe clean the scourge of woolly thinking once and for all.
Bu vahşi ve çılgın Teksas Futbol Haftasında... içki içerken ve araba kullanırken dikkatli olun.
Now, be sure to watch your drinking and driving on this wild and woolly Texas-OU Weekend.
Orası çok yumuşak olmuş, Billy.
Getting very woolly there, Bill.
- Woolly, canım.
- Woolly, dear.
- Woolly.
- Woolly.
Şimdi arenaya gelen ise 195 paund ağırlığındaki vahşi ve tüylü...
Now entering the arena, weighing in at 195 wild and woolly pounds,
O yünlü çamaşır giymeli.
She may get woolly
Genç kızlar yünlü çamaşır giyerler.
Young girls they do get woolly
Onlar yünlü çamaşır giydiklerinde...
When they get woolly
" Yünlü çamaşır değil.
It's not'woolly.'
Kimse yünlü çamaşır giymez. Kadınlar bıktırır.
Nobody gets'woolly.'Women get'weary.'
Onlar yünlü çamaşır giymezler. "
They don't get'woolly.'
Ne kadar da uzamışlar.
Ooh, aren't we woolly?
# Yünler içinde kendini beğenmiş, bebekliğin pamuk beyinleri. #
Smug in the woolly cotton brains of infancy
Ama biz yere çömelmek ve antik past - karşılamak Paleolitik Yaş-adam başlangıcı, o yünlü mamut avlanan mağara adamı gibi tam ritüel takip.
But we crouch on the ground and we meet the ancient past - the beginning of man, the Paleolithic Age - following the exact ritual as the caveman when he hunted the woolly mammoth.
Evet ama eşit bir dikkatle değerlendirilen düşünceler, ortak görüş olarak bulanık bir iğrençlik halini alıyor.
Yes, but with everything meriting equal attention... consensus of opinion becomes a woolly horror.
Büyük, beyaz, yünlü yeleklerden giyiyorlar.
They're wearing big white woolly vests.
Vahşi ve zor.
Wild and woolly.
Bu yün postunun altında, onları buzlu güney denizinden koruyacak olan su geçirmez bir tüy tabakası bulunur.
Beneath the woolly coat lies the waterproof layer of feathers that will protect them in the icy southern seas.
- Kalın, yünlü, postlu bir hayvan.
- Sheep is animals with thick, woolly coats.
Tüylü postları, onları sert soğuklara karşı izole eder.
Their woolly fur helps to insulate them from the bitter cold.
Tüylü bir mamutun üstünde tarla sürdüm.
How about ploughing on a woolly mammoth?
Avcılar bizon, kanada geyiği, tüylü mamut Ve karibu, yani vahşi ren geyiği ile beslenirler.
The hunters are sustained by bison, moose, woolly mammoth and the wild reindeer called caribou.
Papua Yeni Gine'li kıvırcık saçlı Melanezyalıların dedikleri gibi :
As the woolly-haired Melanesians of Papua New Guinea once said :
Kurbanlık bir koyun istiyorlar... ... ve şu durumda, en tüylümüz sen görünüyorsun.
They want a sacrificial lamb and right now, you are looking pretty woolly.
Geçmişten kalma donmuş şeyler sıkça bulunur.
You see mayor, frozen links are often found, dinosaur eggs, woolly mammoths.
Evet, iki kazak, iki T-shirt, iki yün şapka, tamam mı?
Yes, two fresh jumpers, two fresh T-shirts, two woolly hats, all right?
Bazıları daha büyük, hatta en büyük boy ağır kurşun kullanma taraftarıdır.
Many think you have to go with a Woolly Bugger or Sculpin pattern of some kind.
Ama eğer babası şirketin başkanı olmasaydı o kıllı mamutla konuşmazdın bile.
But you wouldn't even be talking to that woolly mammoth if her father wasn't the president ofyour company.
Bir çeşit "tüylü mamut" yani, entelektüel olmak gerekirse.
Intellectually speaking it's sort of a'woolly mammoth'.
- Tüylü bir mamut?
- A'woolly mammoth'?
- Yünlü mamutlar mı?
- Woolly mammoths?
Devasa boyutta patlamış mısı dolu bir varile.
A SUPER HUMONGOUS, WOOLLY-MAMMOTH SIZE VAT OF BUTTERED POPCORN.
İlk mağara adamının... kıllı bir mamudu kafasından vurup... barbeküye attığı zamandan beri böyledir.
It's been that way since the first caveman... bonked a woolly mammoth on the head... and threw it on the barbecue.
Kışın güneye göç etmeyen başka bir hayvan da, yünlü gergedandır.
Another animal that doesn't travel south in winter is the woolly rhino.
Yünlü gergedan, kolayca ürkütülür ve onları şaşırtan herşeye saldıracaktır.
Woolly rhinos are easily startled and will charge at anything that surprises them.
Isının artmasıyla yünlü gergedan, tüy döktü. Ve artık tüylü gibi değildir.
With the increase in temperature the woolly rhinos have moulted and are not as woolly as they were.
Çoğu bu kürklü keseli sıçana benziyor. Bazı özel yetilere sahip, ağaçta yaşayan ; çiçek, meyve ve böcekleri içeren diyete sahip türler.
Many are similar to this woolly opossum - tree dwellers with few specialisations and a broad diet which can include flowers, fruit and insects.
Bu bir yünlü opossumdur.
This is the woolly opossum.
Ve yünlü kafaları var.
And thick woolly heads.
Baba? Ah, Virginia.
Get in the pen, you disgusting little woolly jumper.