Wrists translate English
1,263 parallel translation
Kurban Gary Edward Corey'nin incelemesinde bağlanmaktan kaynaklanan kesik izlerine rastlandı. Bunların hem yakınında hem de uzağında çürükler görüldü. El ve ayak bileklerinde simetrik izlere rastlandı.
Examination of victim Gary Edward Cory reveals cuts and abrasions from ligature or binding devices accompanied by distal and proximal bruising radiating in a symmetrical pattern around the ankles the wrists... and the face.
Avucunda yumurta varmış gibi koy ellerini.
Place your hands on the piano. As if holding an imaginary egg, curl your palms like so and raise your wrists like this.
Bileklerini kestin ha?
Slit your wrists, huh?
Bunu düşündüğümde bileklerimi kesmek istemediğimi mi sanıyorsun?
Do you know how depressing that is? Do you think I don't wanna, fuckin', slash my... wrists when I think about that?
Bileklerini kesmiş ve ölmeden önce kanıyla adınızı yazmış.
He slit his wrists and wrote your name on the wall in his own blood before he died.
Aradığı kızı bulunca onun ölçülerine göre bilezik alacağını söylemişti. Bir gün taktığı zaman o kızın gelinim olacağını anlarım.
He told me that when he found his girl... he would get the bracelets re-sized to fit her wrists... and then he'd present her to me so I'd know who my son's bride will be
Onu gördüğümde bileklerimi kesmek istedim.
I wanted to slit my wrists when I saw that.
Ya Russell bileklerini keserse ne olur?
What if Russell slit his wrists?
Bileklerini kestiğinde mi?
Slit his wrists?
Onun fermanlarini yakala!
Grab his wrists!
Sanki bağlanmış gibi ama bileklerinde hiç iz yok.
It looks as though he had been held down but his wrists have sustained no injuries.
Bileklerimi kessem nasıl olur?
Should I slash my wrists?
Bileklerini mi kesti?
Slash his wrists?
Ve şimdi kendini üste çıkarttırmaya çalışıyor, fakat ilgi ister gibi bileğe... bir çizik değil.
And now he's tried to top himself again. But it's not an attention-seeking scratch on the wrists.
Bileklerini kesmiş.
She slit her wrists.
Bileklerinde morluklar var. Plastik iple bağlanmış. Avucunda lacivert boya var.
Bruising on her wrists, plastic zip tie, navy-blue paint.
Debbie Reston'ın bileğinden çıkardığınız plastik ipin test sonuçları çıktı.
The results are back on the zip tie you removed from Debbie Reston's wrists.
Sıcak suyla dolu bir küvete girip bileklerini kesme ihtiyacı duymak normalse, o zaman harikayım.
If your definition of okay is having the strong desire to draw a warm bath and slit your wrists, then I am peachy.
Bilekler için çok yorucu bir şey.
It's hell on the wrists.
Bileğinden örümcek ağları atıp sallanarak dolaşır ya?
Spider-Man. he shoots webs out of his wrists. and he goes swinging around.
- Bileğini yakala.
- Get his wrists.
Bilekleri üzerinde yürürken parmak kemikleri yukarı bakıyor ve kollarındaki bir girintiye yerleştiriliyor.
They walk on their wrists with the finger bones pointing upwards and slotted into a groove along the upper arm.
Bileklerini kestirecek bir albüm gibi.
It's like a soundtrack to slit your wrists to.
Bayanlar, başparmak aşağıda, bilekler serbest, ve giriş için pozisyon alıyoruz.
Ladies, our thumbs are down, our wrists are flexed, and we're gonna position ourselves for insertion.
Bileğini yarmış.
Slit her wrists.
El ve ayak bileklerini yatağın dört köşesine
He ties your wrists, your ankles,
Sana bir şey söyleyeyim mi, o... çocuğu, senin sayende, oğlum bileklerini kesti... senin sayende, oğlumu kaybettim.
Let me tell you something, you son of a bitch! Thanks to you, my son took a razor to his wrists. Thanks to you, I have lost my son.
Bak, bileklerimi kestim.
Look I cut my wrists
Bileklerim!
My wrists!
Güzel özellikler, boynu ve bilekleri ince.
Fine features, thin neck and wrists.
Mina... geçen sene yine hastahaneye yatırıldığında..
Mina... When she was hospitalized again last year she cut her wrists
Bileklerinde iz yok ama aynı banttan bunda da var.
No prior scarring on the wrists, but the same transdermal patch.
Bileğindeki bu yabancı maddeyi fark ettin mi?
You notice this foreign substance on her wrists? It was flaky.
Kızın bileğinde de buna benzer bir madde fark ettik.
We noted a similar type substance on the girl's wrists.
... onu bileklerinden tutup yatağa bastırdı.
The attacker was on top. He held her down by her wrists.
Bileğinde tereddüt kesikleri olmadığı için başkası kesmiş demek.
Because there were no hesitation marks on her wrists it suggests that someone else inflicted the wound.
Evet, tek başına bu bant neredeyse bizi bir yere ulaştırmıyor ama ayak bileğindeki bu kısma bak. Ve kol bileğindeki şu kısma bak.
Yeah, by itself, duct tape is virtually untraceable, but look at this section from the ankles... and this section from the wrists.
Şimdi şu ağız bölümü, fiziksel olarak kol bileğindekine uyuyor.
On this mouth section, there's a physical match with the wrists.
Yumruklarına sardığı deri şeritler.
Them big leather straps he wears'round his wrists.
Dişlerimi fırçalıdıktan sonra, bileklerimi keseceğim de.
After I brush my teeth, I'm going to slit my wrists.
- Leland, bileklerini kırdı.
- Leland, he broke his wrists. - He did not.
Bileklerdeki morluklar haricinde herhangi bir darp izi yok.
Look, besides minimal bruising of the wrists, I mean, there's no sign of any external trauma.
Eğer o insanların beni rahatsız etmesine izin verseydim, bileklerimi çok önceden kesmiştim.
If I let those people bother me, I'd have slit my wrists years ago.
Lise aşkını görmek istemiyor ; ayrıca o senin kardeşin olacak Dan - - Lucas'ı terk eden, artı takımın yıldız oyuncusu Nathan'ın babası olan bir pislik. Artı bileklerimi keseceğim, bu hikâyeyi tekrar duyarsam.
She doesn't want to see her high school sweetheart slash your brother Dan slash the jerk who abandoned Lucas slash the father of Nathan, the team's star player slash my wrists if I hear this story again.
Bileğinizi sık tutun, sıkıca...
Keep your wrists stiff and stiff...
Selobant koruyucumun kenarıyla bileklerini kesmişti.
He had slit his wrists with the edge of my tape dispenser.
El ve ayak tendonlarını kesti, bu yüzden Mariella kıpırdayamadı. Ve onu çok yavaş bir şekilde, kan kaybından ölecek şekilde bıçakladı.
He cut the tendons in her wrists and her feet so she couldn't move, and stabbed her in such a way that she would bleed very slowly to death.
Bileklerim de anormal ince.
I feel like such a useless weakling... with abnormally thin wrists.
Bileklerinizi uzatır mısınız lütfen?
A Skull above any other. Would you please present your wrists?
Bazıları kendi kılıçlarının üstüne düşer.
And slit their wrists on the way down.
Bileklerini kesmek için bunları mı kullanmış?
She used these to slit her wrists?