Wunderbar translate English
84 parallel translation
Wunderbar...
Wunderbar...
# Ama burada milyoner burjuvalar gibiyiz, şu harika çubuk şekerler sayesinde...
But here we squares is millionaires, ach, du wunderbar candy bar
Belki karım için fazla iyi bunlar ama köyde bir piyano hocası var...
Maybe they are too wunderbar for my wife, but... but there is a piano teacher in the village...
Mükemmel!
Wunderbar! All right, settle down!
Çok güzel olur.
Das ist wunderbar.
Her şey harika gitti sanıyordum.
I thought everything was wunderbar.
Şahane!
Wunderbar!
Muhteşem.
Wunderbar.
Evet, Britischer dostlar. O wunderbar... harika.
Oh, yes, britischer pals, he is wunderbar... ful, ja.
Wunderbar. ( Harika )
Wunderbar.
Evet, wunderbar.
Yes, wunderbar.
Wunderbar!
Wunderbar! Ah.
Sağ bacak. Güzel, sol bacak.
Right leg, wunderbar, left leg.
Bakar mısın Simon?
- "Wunderbar"! One moment, Simon...
Zira, bir sırrımız var.
Because we have a wunderbar secret.
# Even say, "Wunderbar" #
Even say, "Wunderbar"
Wunderbar!
Wunderbar!
Harika.
Wunderbar!
Dass ist sicher wunderbar.
Dass ist sicher wunderbar.
Harika kıyafetler ve sevimli insanlar. Zariflik.
Ohhh... wunderbar clothes and the lovely people.
Harika.
Ah, wunderbar.
Bu çok harika.
This is wunderbar.
Bayıldım!
Wunderbar! I love it!
Harika.
Wunderbar.
Narika, canım Enzafer, canım
It's de-wunderbar, it's de-victory
Harika.
Wunderbar! [Laughs]
Hayatımız mutlu ve sevinçli paltoya sarılmış it gibi.
Three little piggies is what we are, and we're feeling wunderbar!
Çünkü eğer değilseniz, şehrin en iyi iki psikiyatrını tanıyorum.
Because if you're not, I have two of the most wunderbar psychiatrists on my payroll, and I'd be so pleased to lend you one.
Tamam. Görüşürüz.
Yeah, wunderbar.
Şahane.
Wunderbar.
Bay Muhteşem.
Kh. Wunderbar.
Eviniz çok güzelmiş.
Your house is "wunderbar."
Stevie Wunderbar?
Stevie Wunderbar?
Çünkü az önce osurdum ve Bay Magorium'un mağazasından bir ürün satın almak üzereyim.
Because I made a fart, and I am on the verge of buying Mr. Magorium's Wunderbar Emporium.
Hayır, Bay Magorium'un mağazasından gelecek ürüne ödeme yapmam.
No, but I refuse to pay for Mr. Magorium's Wunderbar Emporium.
Ben kendi işime bakayım, sen de kendininkine ki sorun çıkmasın.
Let's both keep to our own business, and everything will be wunderbar.
Evet Torvald.
Wunderbar, Tovald.
- Ja, wunderbar!
- Ja, wunderbar!
Harika.
Wunderbar. Come on.
Bu harika efendim.
That wunderbar, marshall.
Birbirlerine âşıklar, harika, ama böyle bir sorumluluğa hazır hiç değiller.
They're in love, wunderbar, but nowhere near ready for this kind of commitment.
Harika. Hadi.
Wunderbar.
Victoria wunderbar.
Ach, okay. Victoria ist wunderbar.
Affedersin, wunderbar Almanca "harika" demek.
Oh, I'm sorry. "Wunderbar" is the German word for "wonderful."
Harika!
Wunderbar!
Harika değil mi?
Isn't he wunderbar?
Al al.
Wunderbar!
Evet, harika.
Some wunderbar!
Çok güzel.
Wunderbar.
Kocan olmamı ister misin?
Wunderbar!
- Harika.
- Wunderbar.