Yadda translate English
68 parallel translation
Diyelim ki ben "Lincoln alacağım" desem o "Hayır, Cadillac almalısın çünkü tüketiciler diyor ki bakım masrafları vesaire vesaire" böyle uzayıp giderdi.
Like if I said, "I want to buy a Linc," and she goes, "No, no, no, buy a Cadillac, because consumers say that the repair ratio..." Yadda, yadda, yadda. You know, it never ended.
Ben Dr. Frasier Crane, falan filan fasa fiso, görüşürüz.
This is Dr. Frasier Crane, yadda-yadda-yadda, bye.
Mürettebatın durumu henüz belli değildir. Vesaire vesaire...
Crew status has yet to be determined. " Yadda-yadda-yadda.
Sana geri gelirse, vesaire.
If it comes back to you... " Yadda yadda yadda.
Falanca filanca June, falan oğlu Al bla bla bla, Allah'ın huzurunda.
Yadda yadda yadda, June, blah blah blah, Al blah blah blah, sight of God.
Pekala büyükler... Bilgeliklerinizi, deneyimlerinizi paylaşmanızdan hepimiz memnun olacağız.
All right, seniors... we'd all love to share in your wisdom, experience, yadda, yadda, yadda.
Meg güvende olacak, gücünü geri alacaksın vesaire, vesaire.
Meg is safe, otherwise you get your strength right back. Yadda, yadda. Fine print.
- Ya ya ya...
... yadda yadda yadda.
Yada yada yada...
Eddie. Yadda yadda yadda yadda. - Eddie.
Falan, filan.
Yadda, yadda, yadda yadda.
Vesaire, vesaire.
Yadda, yadda, yadda.
Onu aldın mı almadın mı?
Yadda, yadda, yadda. Did you get it or not?
Tamam, şehrin merkezindeki gökdelenleri gösteren, yukarıdan çekimle başlarız vesaire, vesaire.
We fade up on an aerial shot, Downtown skyscrapers, lights yadda, yadda,
Vır vır vır.
Yadda yadda yadda.
Yadda...
Yadda...
Falan filan, falan filan.
Yadda, yadda, yadda.
"Çok ortak yanımız var" falan filan.
"We seem to have a lot in common." Yadda, yadda.
Tek dilediğim kaldığına göre bunu insanlığın iyiliği için, filan, filan var olduğumuz bu boyutta...
"Whereas, I have one wish left... and desire to use it most effectively for the good of all mankind..." yadda, yadda, yadda... "here on this plane of existence."
vesaire vesaire vesaire.
Yadda yadda yadda.
Bir kıyamet, dünyanın sonu, vesaire vesaire...
An apocalypse, end of the world, yadda, yadda, yadda...
" Destekçiler Kulübü, yardımlarınızdan yararlanabilir.
Yadda, yadda, yadda. " The Booster Club could use your help.
Öyle böyle bişeyler, [br] cool bir herifti sonra da..
Yadda yadda ying, yadda yadda yang. So I'm like, cool.
Aksiyon istiyorum, vesaire vesaire.
I miss the action, yadda-yadda.
Dostluk, ihtiyaçlar, vesaire vesaire.
Companionship, needs, yadda yadda yadda.
Falan filan.
Yadda-yadda, blasé-blasé.
Vesaire, vesaire.
Yadda yadda.
evet, evet, evet. "bağımsız büyü, Eskiler, vesaire vesaire vesaire."
Yeah, yeah, yeah. "Untethered magic, Elders, yadda yadda yadda."
Açalım ağzımızı, işte geliyor... Aferin, aferin...
Over the lips, past the gums, yadda, yadda...
Bir kadınla çalışıyordum. Çok güzel. Zeki, seksi, vs. vs. Ve ikimiz de vurulduk.
I'm working with this woman, beautiful, clever, sexy, yadda yadda yadda, and we both get shot.
Vesaire, vesaire.
Yadaa Yadda Yadda.
Falan fıstık.
Yadda, yadda, yadda!
Falan filan v.s v.s v.s...
the hammer, the nails, the yadda yadda yadda and the blah blah blah.
Otoriteler, katilin beyaz, 30'lu veya 40'lı yaşlarda varlıklı biri olduğunu tahmin ediyorlar. Muhtemelen bir doktor veya cerrah.
Yadda yadda yadda, "authorities believe that the killer is Caucasian, late'30s to early'40s, probably an affluent citizen like a doctor or a surgeon."
Vergi beyanın, mevcut işverenin eski adresin, bilirsin işte, ıvır zıvır.
I'll need a W-2 or recent pay stub, current employer former address, you know, the yadda yadda.
İşte "nakit kıtlığı" ve "borç oranı" "dönemsel düşüş" vesaire vesaire...
You know, things like "cash-poor" and "leveraged" "quarterly decline," yadda, yadda, yadda.
Dahası, annemi ve bizi sever, yadda, yadda, yadda.
Plus, he loves Mom and us, yadda, yadda, yadda.
Oğlunun yazıp yazmadığı belli olmayan mektupları aramak için yaşlı bir kadıncağızın evini aramamızı sağlayacak belgelerle ya da bunun gibi angaryalarla uğraşacağımı sanıyorsan Esposito fena halde yanılıyorsun.
If you think I'll do all that paperwork to issue a request in Chivilcoy... to search some old lady's house... to find letters the son may or may not have sent... and yadda, yadda, yadda... Please, Esposito. You're nuts.
Eh, vesaire, vesaire, vesaire.
Eh, yadda, yadda, yadda.
Etrafta dolanan delirmiş psikopat bir sürtük olmalıydım.
I had to be some kinda around-the-bend psycho bitch, yadda yadda.
Ona bu iş görüşmesine giderken ne kadar zorlandığını bildiğini ama yine de gitmesi gerektiğini söyle falan filan işte.
Tell him that you understand why he's having such a hard time going on this interview. That he still has to go anyway, yadda, yadda, yadda...
Müdür benim, ulusal güvenlik falan filan.
I am the manager, national security, all that, yadda yadda.
Yapmamam gerektiğini düşünüyorsun.
Yadda, yadda. You don't think I should do it.
Equestria'nın Prensesi Celestia büyük Galloping Gala'sını bildirmekten keyif duyar Canterlot'un görkemli başkentinde yapılacak olan vesaire vesaire vesaire Twilight Sparkle ve bir konuğuna içtenlikle birer davetiye taktim ederim....
Her Grand Royal Highness Princess Celestia of Equestria is pleased to announce the Grand Galloping Gala to be held in the magnificent capital city of Canterlot on the 21st day of yadda yadda yadda cordially extends an invitation to Twilight Sparkle plus one guest.
Uzun zaman önceki Roseland projesinde ne olduğunu hatırlıyorsanız imar sorunları, banka dertleri satıcılar resmi izin alacaklarını söylemişlerdi ama alamamışlardı bunun gibi şeyler.
Abe? So if you remember what happened way back on the Roseland project, the zoning issues, the bank headaches, the sellers who said they could get approvals when they couldn't, yadda, yadda, yadda, so, what I'm thinking on Eastlake,
Çamaşır makinesi, aynı şekilde, vesayre vesayre
Washing machine, ditto, yadda yadda yadda.
Basım işi öldü, vs vs.
Print is dead, yadda-yadda-yadda.
Derek'in dikkatini çek, kilere inmesini sağla, falan da filan da.
Get Derek's attention, lead him to the cellar, yadda, yadda, yadda.
"Dünya Şampiyonluğu yüzüğü, Dick Howser Kupası bir imzalanmış beyzbol topu, çerçevelenmiş çaylak oyuncu kartı bir eldiven, bir tüm takım tarafından imzalanmış forma krampon" falan falan...
"World championship ring, Dick Howser trophy, " one signed baseball, framed rookie baseball card, "one glove, one full team uniform, cleats", yadda yadda.
- Vesaire. Gerisi doldurma.
Yadda-yadda, the rest is filler.
- Yap.
Yadda, yadda, yadda. Go.
Vs.vs.vs.
Yadda, yadda, yadda.