Yakişikli translate English
104 parallel translation
Yakisikli ve gösterisli bir erkek, degil mi
He's a big, handsome lad, isn't he?
Yakisikli adaminiz parmakliklarin arkasinda iyi boy gösteriyor.
That big, handsome lad of yours looks quite natural behind bars.
Yakisikli.
- Call you.
Bir zamanlar nisanliydim, üstelik de yakisikli bir tiyatro oyuncusuyla ama tiyatro camiasi yüzünden meslegini fazla sürdüremedi.
I was engaged once, though, to a brilliant young actor whose career was cut short by the insensitivity of theatrical establishment.
Ne kadar yakisikli, güçlü!
He's so handsome and strong! And bright!
Zeki, yakisikli, iyi...
He's bright, handsome, good...
Yasamimizdaki cadalozlar... sadece bizi yakisikli ve cesur biri haline geldigimizi... gormek icin bekleyen prenseslerdir.
The dragons in our lives... are only princesses who are waiting... to see us become handsome and brave.
Belki de hayatimizdaki cadalozlar, bizim yakisikli ve cesur biri oldugumuzu gormeyi bekleyen prenseslerdir.
Maybe all the dragons in our lives are princesses, who are waiting to see us become handsome and brave.
Dedektif Yakisikli Çocuk, Jitters'a geldi bulusalim mi dedi.
Traffic's backed up to the state line, sir. I have had better weeks.
Yakisikli, iyi giyimli ya da zengin olmam gerekmiyordu bunlarin hiç önemi yoktu.
You didn't have to be good-looking, well-dressed, or rich. It didn't matter.
- Öyle mi? - Yakisikli biri.
He's a handsome guy.
- Uzun boylu, çok yakisikli siyah gözlü siyah saçli.
Tall, very handsome, dark eyes, dark hair.
Sizi rahatsiz ettigim için üzgünüm, ama sizinle tanismaliydim çünkü siz hayatimda gördügüm en yakisikli en güçlü erkeksiniz " desem, simdi, bana inanir miydiniz?
I mean, if I walked up to you and I said "Excuse me, sir, I'm sorry to bother you, but, well, I just had to meet you because you are the most handsome, the most virile man I have ever seen in all of my entire life," now, would you believe me?
Kendini yakisikli ve güçlü genç erkeklerin... kucaklarina nasil attigini görmelisiniz.
You should see the way she just... she throws herself at young, handsome, virile men.
"Yakisikli bir adam" demez misin?
"There is a nice-looking man." You have.
Merdivenlerden indi ve çok yakisikli oldugunu düsündüm, fakat onunla yatmayi istemedim.
He came down the steps, and I thought he was cool, but I didn't wanna get with him, you know.
Aslinda yakisikli bir herifmis.
A handsome fella to boot.
Senin kadar yakisikli gorunmeye calisiyorum, olabilecegimden de eminim.
I'm trying to look as pretty as you, which I'm convinced I can.
Hey, yakisikli, hadi gel.
Hey, you beautiful man!
Benim yakisikli oglum neden bu kadar erken eve geldi?
Why you home so early, my precious angel?
Selam yakisikli.
Hey, stud.
Ben yakisikli degilim.
I am not what you would call a handsome man.
Tanri beni yakisikli- - asil ve beyni iyi calisir yapmaya layik gormedi.
The good Lord chose not to bless me with... with charm, athletic ability or a fully functional brain.
Yakisikli adammis
Oh, you could iron a shirt on his stomach.
- Cok yakisikli.
- So handsome.
Yakisikli degil mi?
Isn't he handsome?
Sana hic sinirlendiginde yakisikli göründügünü söylediler mi?
Did anyone ever tell you that you look handsome when you get angry?
Tüm dünya görsün ki herkesin sevgilisi Dev en yakisikli Dev, artik sirf bana ait.
- Yes. I want to show the whole world that everybody's darling Dev the most handsome Dev, now only belongs to me.
Yakisikli, zeki, yatakta iyi.
Handsome, smart, good in bed.
Ne kadar yakisikli bir enerji formusun sen!
My, what a handsome energy creature you are!
- seni gidi yakisikli kucuk prens - seni gidi zehirli guzellik
- You handsome princeling - You poised beauty
Daha mi yakisikli?
Is he more handsome?
Ve... Sanirim ben de asirici derecede yakisikli bir komiyim.
And... guess I'm... just an... extremely... handsome busboy.
Roy. Bu asiri derecede yakisikli komi beni hüzünlendirdi.
Roy... that extremely handsome busboy just broke my heart.
seyi dene bi "yakisikli."
Try "handsome."
üzgünüm. yakisikli yok.
Sorry. No handsome.
Günaydin, uyuyan yakisikli.
Good morning, sleepyhead.
- Çok yakisikli!
- Gorgeous!
Selam, yakisikli.
Hello, handsome.
Dans etmek istermiydin yakisikli?
You want to dance, pretty boy?
O yakisikli olani seviyor, Prens Charming.
She loves that pretty boy, Prince Charming.
Hey yakisikli!
Hey gorgeous!
Yakisikli adam.
Handsome chap.
Çok yakisikli bir adam daha var.
There's another very attractive man.
Nereden buldun bu bombayi? - Bunun icin yakisikli olman gerekli.
Where did you find that bombshell?
Benim yakisikli oldugumu dusunuyor.
She thinks I'm good-looking.
- Bir de su genc discimize bakin Calvin Klein elbisesiyle pek yakisikli olmus.
- AND LOOK AT THIS YOUNG DENTIST, ALL HANDSOME IN HIS CALVIN KLEIN.
Onun ki yakisikli.
He's El Guapo. ( handsome )
O nedenle yakisikli.
That's why he's El Guapo.
Yakisikli neder bilirmisin?
You know what El Guapo says?
cok yakisikli degil.
Not very charming.