English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Y ] / Yanar

Yanar translate English

1,209 parallel translation
Bir bina meşale gibi yanar, geriye kalan sadece küllerdir.
A building gets torch ed. All that is left is ashes.
Binalar yanar, insanlar ölür ama gerçek sevgi sonsuza kadar sürer...
Buildings burn, people die, but real love is forever.
Elektrik verdiklerinde önce canın yanar, sonra sonra vücudun sallanmaya başlar sonra da seni bağladıkları yerler acımaya başlar.
When they shock you... first it burns, and then... and then your body jumps... and it hurts where you're tied.
Mumlar yanar ve ölür.
Candles that light and die.
- Evet? Yukarıdaki yanar döner noktaların ne olduğunu merak ettin mi hiç?
Ever wonder what those sparkling dots are up there?
Kevin Millmore dışında, cehennemde cayır cayır yanar inşallah.
Except for Kevin Millmore, may he rot in hell.
Gitmezsek, paramız yanar.
If we don't, the trip is off.
Bazen,... bazen canın çok yanar ve ölmek istersin.
Sometimes, sometimes it hurts real bad and... you just wanna die, you know? You know what's it's like, sir?
Aksi takdirde düşer ve yanarız.
Otherwise we crash and burn.
Dışarı çıkarsak ikimizden birinin canı yanar.
If we go outside, one of us is going to get hurt.
Gözlerinizi sakın açmayın yoksa çok fena yanar.
Don't open your eyes or it'll burn, burn, burn.
Aşık yanar!
Lover got burnt!
Yoksa canı çok yanar, senin de anladın mı?
She's liable to get hurt. You too.
Montrose öğrenirse başın yanar.
Montrose will charge you, nonetheless.
- Hepimiz yanarız.
- We all burn.
Benimkiler de yanar.
They sear.
İsteklerimiz yerine gelmezse, canları yanar.
If we don't get what we want, they'll get hurt.
Silahını güvenli bir noktaya çevirip beklersin çünkü barut yavaş yanar.
You wait, with your weapon pointed in a safe direction, cos the primer burns slow.
Hepsi şehvetten cayır cayır yanar!
And all of them boiling in lust!
Canları yanar.
It suffers.
Ne kadar çok kıpırdarsan, o kadar canın yanar.
The more you move, the more it's going to hurt.
Dokunursak yanarız.
Touch it, and we fry.
Oyuncu gelince, 3 haneli ışık yanar, bu onun avarajı.
When a player comes up, they flash a three-digit number, his average.
Lavın içine düşersen, yanar ve ölürsün!
If you fall in the lava, you burn and die!
Gözlüklerin yanar!
And your glasses will burn!
- Her durumda yanarım.
Either way, I'm cooked.
Bir öğretmeni vurursak yanarız.
We pop a teacher and we're toast.
Yeni doğmuşların ciğeri çabuk yanar.
The liver's more friable.
Ama cehennem... cennetten daha güçlüdür... ve ateş aşktan daha sıcak yanar.
But hell... is stronger than heaven... and fire burns hotter than love.
Eğer o kadar derinlere inersen parmakların yanar
Your fingers will get burned if you get involved in this too deeply.
Cehennem gibi yanar.
It'll burn like hell.
Yakıt tutuşursa ne kadar süre yanar?
If the fuel ignites, how long would it burn?
Çocukluğunda da sinyal lambası gibi bir yanar bir sönerdi.
He was very unstable in his childhood as well.
" Işıklar yanar.
" Lights flash.
Yoksa senin ve arkadaşının canı yanar.
Otherwise, you'll only end up hurting yourself - and your friend.
Ya sen ve kız kardeşlerin iş birliği yaparsınız ya da birilerinin canı yanar.
Either you and your sisters cooperate, or someone's gonna get hurt.
Umarım yanar kül olursun!
I hope you fry!
Eğer kavgaya karışırsan şartlı tahliyen yanar.
You get into a fight, you fuck up your parole.
Hangi ateş sonsuza kadar yanar?
Jenny, singing : What is the fire that burns forever?
Yani, sodyum sarı yanar... karbon ise turuncu, aynı bunun gibi.
I mean, sodium burns yellow... and carbon burns orange, just like that.
Sadece eliniz yanar.
You set it off. What happens?
Yanarım.
She'll hurt me.
Adamlarını buradan uzaklaştır yoksa bu parazitler cehennemde yanar!
Move your people away from here or these bloodsuckers will burn in hell!
Frank, sıkı kahvaltı eder, bol bol acı biber sosu alır sonra ateşler içinde yanar.
He eats these wild breakfasts. He uses too much Tabasco sauce, and he's got a lot of gas. He's out in the outhouse right now.
Şey, sizin yanar dönerli bir meyve olduğunuz izlenimini.
- Well, that you're a blinking fruit!
Böylece çipleri yanar.
That would fry their chips, for sure.
Senin için yanarım!
I stay lit for you!
Hep yanarım!
I stay lit!
Çünkü sinir hücreleri tamamen yanar.
The nerves are burned away.
Canınız daha az yanar.
Hurts less that way.
Kalbimin ateşiyle yağmur damlası bile yanar.
Even the dewdrops seem to burn, with the fever of my heart.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]