Yapmiyor translate English
31 parallel translation
Ses yapmiyor.
- A bow. No sound.
Hayir yapmiyor.
- No way!
Elimizden geleni yapmiyor muyuz?
Aren't we doing the best we can?
Hiçbir sey yapmiyor.
It does nothing.
Hepsi gozumuzun onunde oluyor. Ama hic kimse bir sey yapmiyor. Ve bu beni cok fena kizdiriyor!
I see this shit going on... and I don't see anybody doing anything about it... and it fucking pisses me off.
Eger burada degerli bir seyler göremiyorsaniz, siz alisveris yapmiyor, asiriyorsunuz demektir.
If you can't see value here, you're not shopping, you're shoplifting.
Her zaman yapmiyor muyum?
Don't I always? Jesus!
TAI FENG ZEHİRLİ ATIK DÖKTÜ KAÇAK İŞÇİ TANIKLIK YAPMIYOR
tal FENG DUMPS TO XIC WASTE ILLEGAL LABORER WON'T TESTIFY
Çünkü Museviler pizza yapmiyor salak.
Because Jews don't make pizza, idiot. ERIC :
Hükumet hicbirsey yapmiyor ama oy pesine düsüyor.
The government does nothing but chase votes
Senin ailen hic boyle bir sey yapmiyor.
It's not like your parents are doing anything.
Siz hic birsey yapmiyor musunuz?
You people are not doing anything?
Boğazinda gicik yapmiyor ama isiklar yandigi zaman kendini daha iyi hissediyor.
It doesn't make him wheeze but he's much better when It's light again.
Bu uzayli zekalari tamamen farkli niyetlerde olabilir, ve bu yüzden belki de bulunduklari yerden yayin yapmiyor olabilirler.
It could be that these alien intelligences have entirely different intentions, and, therefore, maybe they aren't broadcasting where they are.
sirket White Plains'de bir is yapmiyor.
Company doesn't do any business in white plains.
- Yapmiyor muyum?
No?
Anladigim kadariyla size danismadan hic birsey yapmiyor.
I understand he won't make a move without consulting you first.
Kimse düzgün bir is yapmiyor artik.
Nobody gives a good shit anymore.
Mutfagi cocuk icin guvenilir bile yapmiyor.
He won't even baby-proof the kitchen.
Kimse kiskanclik yapmiyor.
Nobody here is jelly.
Bana ödeme yapmiyor.
He's not paying me.
Gördün mü Hicbirsey yapmiyor.
See, it's not doing anything.
- Neden o sesi bana yapmiyor da sana yapiyor?
Why is it making noise only for you and not me?
Ama niye ona söyleneni yapmiyor?
But why won't she do as she's told?
Devon bir ise, komur parcasi olarak olmadikca Bu yuzuk, elmas yerine, senin, uzun uzerinde oturan size hic iyi yapmiyor.
If Devon is the one, unless there's a piece of coal in that ring, instead of a diamond, your sitting on it longer, isn't doing you any good.
Blof yapmiyor bu adam.
He's not bluffing.
Blöf yapmiyor.
He's not bluffing.
Blöf yapmiyor. - Rick?
He's not bluffing!
Yani bana gore kimse bu cocugun yaptigini yapmiyor.
Just to... I mean, to me, no one's doing what this kid is doing out there.
Espri yapmiyor.
- Where did you get that CD?
- Faydasiz. Hicbir sey yapmiyor.
He's useless.