Yargıcı translate English
18,281 parallel translation
Yargıcın karşısına gittim ve Sayın Yargıç elimdeki tüm tanıklar kaybolmadan duruşmaya başlamak istiyorum dedim.
I went to the judge, and I said, "Your Honor, " I'd like to start this thing before every single witness I have disappears. "
- Alakasız soru, sayın yargıç.
Irrelevant question, your honor.
Sayın yargıç, bu resimlere göre mutfakta, sosis, omlet ve tost hazırmış.
Your honor, according to this picture.. ... there was already sausage, omelet and toast ready in the kitchen..
Başka sorum yok, sayın yargıç.
No more questions, your honor.
- Evet, sayın yargıç.
Yes, your honor.
Sayın yargıç, bir sonraki tanığım, Jamnabai.
Your honor, my next witness is Jamnabai.
Bu not edilmeli sayın yargıç.
Point to be noted, your honor.
Özür dilerim, sayın yargıç.
Sorry, your honor.
Başka sorum yok, sayın yargıç.
I've no further questions, your honor.
Bayan Preeti'yle daha sonra görüşmek istiyorum sayın yargıç.
My lord, I would like to cross-examine Ms. Preeti later.
Sayın yargıç, bir sonraki tanığımız, Bayan Cynthia Pavri.
Your honor, our next witness is Mrs. Cynthia Pavri.
- İtiraz ediyorum, sayın yargıç!
Objection, my lord.
- İtiraz ediyorum sayın yargıç!
Objection, my lord.
Sayın yargıç, tanık kürsüsüne, Preeti Makhija'yı çağırmak istiyorum.
My lord, I would now like to cross-examine Ms. Preeti Makhija.
Sayın yargıç, bu onun odasında bulundu.
Your honor, this diary was recovered from his bedroom.
İddia makamı, kürsüye Rustom Pavri'yi çağırmak istiyor, sayın yargıç.
The prosecution wants to question Commander Rustom Pavri, my lord.
Sayın yargıç, Teğmen Bisht'i çağırmak istiyorum.
Your honor.. ... I would like to call Lt. Bisht.
- Hepsi bu kadar, sayın yargıç.
That's all, your honor.
Başka sorum yok, sayın yargıç.
I don't have more questions for him, yourhonon
Sayın yargıç.
My lord..
Ona ateş ettim. Ama nefsi müdafaa için, sayın yargıç.
I fired.. but, my lord, only in self-defense.
Gösterebilir miyim, sayın yargıç?
May I, my lord?
Sayın yargıç, yaptığım şey almış olduğum eğitimden dolayı verdiğim tepkiydi.
My lord, what I did was just a reflex action because of my training.
Çağıracak tanığım yok, sayın yargıç Söyleyeceklerim bundan ibaret.
I have no more witnesses to examine, your honor. I now rest my case.
- Affedersiniz, sayın yargıç.
Excuse me, my lord!
Sayın yargıç... Komiser Lobo bu kanıtı, parlak zekası sayesinde elde etmiştir.
Your honor, inspector Lobo has acquired this evidence..
Yok, sayın yargıç.
Not at all, your honor.
Bu başka neyi kanıtlar, sayın yargıç?
What else is there to prove, yourhonon
Sayın yargıç, Bay Khangnani'ye şunu sormak istiyorum.
My lord, I would like to ask Mr. Khangnani..
Yok, sayın yargıç.
No, your honor.
Sayın Yargıç, gerçek şu ki bunları en başta çıkartırken de dayanağı yoktu.
The fact is, Your Honor, she has no grounds to even issue these things in the first place. What is he even doing here?
Sayın Yargıç, Mike Ross'un davasını düşürecek bir önergemiz var.
Your Honor, we have a motion to dismiss Mike Ross's case.
Sayın Yargıç, Profesör Gerard'ı bunu imzalaması için zorlamaları kuvvetle muhtemeldir.
Your Honor, there's a good chance he coerced this Professor Gerard into signing this thing.
Sayın Yargıç, bu önemli bir tanığa karşı koz elde etmek için yapılan standart bir uygulamadır.
Your Honor, it's standard practice to find leverage against a vital witness.
Sayın Yargıç, Bayan Gibbs'le bir dakikalığına özel olarak görüşebilir miyiz?
Your Honor, can Ms. Gibbs and I have a minute alone?
Yargıç hayır dedi.
Judge said no.
Sayın Yargıç, Bayan Gibbs ile bir anlaşmaya vardık.
Your Honor, Ms. Gibbs and I have come to an agreement.
-... yargıç bunu yapmaz.
No way the judge granted that just because we withdrew our motion to dismiss.
Sayın Yargıç, bizim istediğimiz şey de tam olarak bunu hızlandırmak.
Your Honor, making it quick is exactly what we're asking you to do.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç, haftalar boyunca...
Objection, Your Honor, she's had weeks to- -
Daha fazla sorum yok sayın yargıç.
Great. No more questions, Your Honor.
İtiraz ediyorum Sayın Yargıç, bunu görmemiştim.
Objection, Your Honor. I haven't seen that.
Sayın Yargıç, bu belgeye karşı çıkmak istiyorum.
Your Honor, I move to strike that document right now.
Sayın Yargıç, tanık susma hakkını kullanacağı için ifade vermeyi reddedemez.
Your Honor, the witness cannot object to testifying simply because she intends to take the Fifth.
- Sayın Yargıç, alın şunu üzerinden!
Your Honor, get him off of her!
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
No more questions, Your Honor.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Objection, Your Honor.
- Sayın Yargıç.
- Your Honor.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
No further questions, Your Honor.
Sayın Yargıç, davacı kürsüye Donna Paulsen'ı çağırıyor.
Your Honor, prosecution calls Donna Paulsen to the stand.
Tanığa müsaade verilebilir, Sayın Yargıç.
The witness could be excused, Your Honor.