Yass translate English
249 parallel translation
Seni yassı, düğme burunlu, yuvarlak kafa bil ki iftihar ediyorum ben bu burunla.
You pug, you knob, you button head, know that I glory in this nose of mine!
Ateşli yassı ekmek, Kazaklar.
Flaming flatbread, Cossacks.
Bence ayrılsak daha iyi olur. Birimiz onlara sağdaki kırık kayalıklardan saldırır, diğerimiz de şu yassı kayanın solundan onu korur. Bu şekilde onları etkili bir çapraz ateşe alabiliriz.
It appears to me that if we split up, one of us come in from them broken rocks on the right, the other corners in from that smooth flat rock on the left, we'd have them in a pretty good crossfire.
Seni yassı burunlu, küçük gözlü dalkavuk.
Why you flat-nosed, little-eyed, flaky creep!
Öbürleri çok yassıydılar.
Didn't like the others, they were too flat.
Önceden göğüsleri yassıydı.
Earlier his breast was flat.
Uteler ve Yassıkafalar genelde barışçı tiplerdir.
Utes and Flatheads are generally peaceful critters.
Onlar Yassıkafalar ve bildiğim kadarıyla kimseyi yaralamadılar.
Them is Flatheads, and they've hurt nobody that I know.
- Yassıkafalar olduklarını bilmiyordum.
- l didn't know they'd be Flatheads.
Yassıkafa dili bilmiyorum.
I don't speak any Flathead.
Onlar kim, Yassıkafalar mı?
Who are they, Flathead?
Onlar Yassıkafa mı dedim?
I said, are they Flathead?
- Yassı kafalı motoruna ne oldu?
- What happened to your flathead?
Herifin yedek lastiği, üstünden araba geçmiş kediden daha yassı.
His spare's flatter than a sailcat.
- Yassı kesilerek çiğ olarak sunulur.
- It's plated raw.
Yassı bitkinin altında yüz binlercesi oluşur ve yağmur suyuyla taşınır.
Hundreds of thousands are produced from the underside of the flat plant and carried away by the rainwater.
Koca dudak, yassı burun
Ubangi-lipped, flat nose
Seni aptal, kuş beyinli, yassı kafa içinde de büyük bir kavun var.
You stupid, birdbrained, flat-headed... - with a great juicy melon behind.
Kurulumun üç üyesinin ölümünün yassını tutuyoruz.
We mourn the deaths of three members of my Cabinet.
Ne kadar derin kazdıkça, çıkan cesetler o kadar yassıydı.
[Interpreter # 3, In French] The deeper you dug, the flatter the bodies were.
Yassı bir aynayla düzgün nişan alabilir misin?
Can you aim accurately with a flat mirror?
- Elveda yassı kafa.
- Goodbye, flathead.
Kılıç ne yassı ne de düz olmalı ama iyi yönlendirilip kalp ve akciğerlere batırılmalıdır.
The sword must be neither flat nor straight but well directed... to sink into the heart and lungs.
Kendimi biraz yassı hissediyordum da.
I've been feeling a little flat.
Yüzlerinin yassı ve halktan olduğunu fark edeceksiniz.
You'll notice that they have very flat and folksy faces.
Bana Kolorado, Yassı Kaya kasabasındaki pilot eğitim okulundan söz etti.
He tells me about this tanker school in Flat Rock, Colorado.
Kolorado'da, Yassı Kaya'da orman yangını çıkmaz, çünkü hiç ağaç yoktur.
There are no forest fires in Flat Rock, Colorado, because there are no trees.
O yüzden oraya Yassı Kaya demişler ya gerzek.
That is why they call it Flat Rock, you dunce.
Bu yüzden Yassı Kaya'yı seçmişler.
That's why they chose Flat Rock.
Yassı Kaya'ya yerleşip seninle yaşarım.
I'll ground myself in Flat Rock and be your girl.
Al bana Kolorado'da, Yassı Kaya'da bir pilot okulundan söz etti.
Al told me about a training school in Flat Rock, Colorado.
Onu Yassı Kaya'ya uçuracak bir pilot bulunca alabileceğimi söylemiştin.
You said I could check it out as soon as I found a pilot to fly it to Flat Rock.
Seni de Yassı Kaya'ya götürüyorum.
I'm taking you back to Flat Rock with me.
- O yassılaşmış kıçını kaldır da..... o lanet olası Yıldızfilosunu kendin ara, çünkü kılımı bile kıpırdatmayacağım!
- You get up off your flat butt... and get Starfleet your damn self'cause I ain't budging.
Yassı ve kaşarlı ama pizza değil.
Well, it's flat and cheesy, but it's no pizza.
Yassı burunlu aptal, küt burunlu budala, düzkafalı ben iftihar ederim böyle bir fazlalıkla...
Cretinous moron a man ought to be proud proud of such an appendix.
Ve yassı bir bakir olarak öleceksin.
You will die a flat virgin.
- Büyük, yassı erişte işte.
- It's a big, flat noodle.
Ben büyük, yassı erişte istemiyorum.
Well, I don't want a big, flat noodle.
Hidrojen damlaları durduğunda, yassı kafaların arasına karışıp yaşamamız gerek.
When the hydrogen droplets have ceased, we will live undetected amongst the blunt skulls.
Beldar, yassı kafaların arasında nasıl yaşayabiliriz?
Beldar, how can we live among the blunt skulls?
Buğday tabakaları, ısıtılmış domuz parçaları ve yassı tavuk bebekleri.
Grid-like breakfast slabs, seared strips of swine flesh and flat chicken embryos.
Beni bir yere kapatacaklarından korkuyor olmasam, yassı kafana basınç uygulayarak yaşamsal işlevlerine son verirdim!
If I did not fear incarceration, I would terminate your life functions by applying pressure to your blunt skull to cause its collapse!
Yassı kafa medeniyetinden hediyeler.
A multitude of gifts from the blunt skulls.
Beldar yassı kafaların arasında yaşayabilmek için, uyum sağlamak zorundaydı.
Beldar lived among the blunt heads so long, he had to adapt to survive.
Yassı kafaların ne dediği beni ilgilendirmez.
I do not care what the blunt skulls call it.
Oraya dönüp gezegeni fethedecek ve Koniler adına yassı kafaları köle edeceğim.
And, upon my return, I will conquer the planet earth and enslave the blunt skulls in the name of my Cone heritage.
... Beldar inso-karb gezegenine dönüp yassı kafaları fethedecek!
... that Beldar shall return to the humo-carb planet, to conquer the blunt skulls!
Oluşacak patlama işlem sırasında yassı pruvayı yok edecektir.
The explosion would destroy the saucer section.
- Kaç yasşında?
- How old is he?
Tuzlu suyu dene yassı surat!
Try saltwater, fuckbrain.