Yerleşin translate English
200 parallel translation
Devam edin ve yerleşin, dostlarım
So drive down, my friends, and settle it.
Yerleşin.
Settle down.
yerleşin.
Settle down you boys, settle down.
Clint, çamların altına yarım ay şeklinde yerleşin.
Clint, form a crescent and tie up at that far pine.
- Tamam. Yerleşin, ıslak ayakkabılarınızı çıkarın, yemek olunca dönerim.
You get yourself settled and take off your wet shoes, and I'll be back as soon as it's ready.
Buraya yerleşin.
Move in here.
Gidip yerleşin. Sizin için yeni tablolar koydurdum.
It's just been repainted..
Pekâlâ, elbiselerinizi değiştirip, yerleşin. Elinizi çabuk tutun.
Right, change clothes and lay out your kit, and be smart about it.
Yerleşin, yerinizi alın.
Take your place in line, take your place.
Nereye isterseniz oraya yerleşin.
You can settle wherever you want.
Yerleşin, lütfen, dans başlamak üzere.
Places, please. The dance is about to begin.
Çabuk olun, kızlar, yerleşin.
Step on it, girls, get settled in.
İstediğiniz odaya yerleşin ve bir saat sonra yine gelin.
Take any room and come back in an hour.
Şimdi bu düzlüğe yerleşin :
Now, get this straight :
Kimse size Houston'dan ayrılıp buraya yerleşin demedi.
Nobody asked you to leave Houston and retire here, you know.
Yerleşin.
Hey, come on, guys.
Torbalar, torbalar, yüzümden gidin, Doris Day'in suratına yerleşin.
Bags, bags, go away - Come right back on Doris Day.
Tamam, yerleşin.
Okay, let's settle down.
Gilles'in odasına yerleşin.
Settle down in Gilles's room.
Şuraya yerleşin. Biraz sıkışık olacak ama...
It's a bit tight, but...
- Yerleşin, yerleşin.
Dig in there, dig in there.
Yerleşin!
Set!
Rahatça yerleşin.
Sit down.
Pekala, yerleşin, millet.
All right, settle down, people.
Tamam, yerleşin, yerleşin.
All right, settle down, settle down.
27 bin kilometre mesafede 090, mark 345 konumuna yerleşin.
Establish position 090, mark 345 at 27,000 kilometers.
Sevimli evinize yerleşin, delikanlılar.
Make yourselves at home sweet home, boys.
Daha bitmedi.Yemekten sonra ikiniz şehrin en cic moteline yerleşin ve yarın sabaha kadar motelden ayrılmayın.Bilmem anlatabildim mi?
I'm not done. After dinner, the two of you are going to check into the fanciest motel in town... and not check out until the next morning, if you get my drift.
Şey, siz yerleşin.
Well, let's start moving in.
Pekala, yerleşin!
Okay, settle!
Buraya yerleşin, ve alayınızı da bu çizginin soluna yerleştirin.
Put your colors here, and set your regiment to the left of this line.
Tamam, sizi yalnız bırakalım da yerleşin.
Good. We'll leave you to settle in.
Tamam, hadi, yerleşin, yerleşin.
Okay, okay, settle down.
Yerleşin, yerleşin.
Lay it out. lay it out.
Yerleşin Iütfen.
Get in position, please.
Bu taraftan. Arkaya yerleşin.
Down that way, right around the back, there, yup, there you are.
Pekala millet, yerleşin ve bir sandalye alın.
All right, people, settle down and grab a seat.
Ve siz geriye kalan pislikler, siz de bir ranza kapın ve yerleşin.
The rest of you garbage, grab a rack and settle in.
- Millet yerleşin artık!
- Everybody just settle!
Tamam millet konsantre olun, yerleşin.
- Okay, guys, concentrate now! - Check! Set!
- Çocuklar, çocuklar, yerleşin.
- Children, children.
Yerleşin.
Go ahead.
Saat 9 yönüne yerleşin ve ateşe başlayın.
Take your port to our 9 : 00 and commence firing.
Tekrarlıyorum, saat 9 yönüne yerleşin.
Again, proceed to port 9.
Sola yerleşin.
Correct, 9.
Önce yerinize yerleşin.
We'll get you settled in quarters first.
Hele siz bir tamamen yerleşin, o da buraya uyum sağlayacaktır.
Cook's Ridge trash. Once you've all settled in, I'm sure she'll fit in just fine.
Şey, o zaman siz yerleşin ve ıslak ayakkabılarınızı çıkartın ve hazır olduğunda ben gelirim güvenilir şemsiyemle birlikte.
Well, then you get settled in, take off your wet shoes and I'll be back as soon as it's ready with my trusty umbrella.
Yerleşin bakalım.
Get settled in.
Yapacak bişey yok, yerleşin.
Can't do anything about it, can we?
Siz yerleşin.
Settle in.