Yodeling translate English
56 parallel translation
Anırmayı bırakıp yardım etse, takip ederdim.
I might, if he'd quit yodeling and help us out.
Hayır, içimden şarkı söylemek geliyor.
- Are you nuts? No, I feel like yodeling.
Mırıldanmak ne alaka!
What's yodeling got to do with it?
Ses perdesini değiştirerek şarkı söylemeyi severim.
I love yodeling.
Çifçi gece kulüblerinde perdeli şarkı söylemek mi?
Yodeling in a hillbilly nightclub?
Perdelemek ve büyü onun sevdiği şeylerdi.
Yodeling and magic that was his thing.
Yodeling Zeke`ye büyük bir sarhoş hoşgeldini diyelim.
Let's give a big drunken welcome to Yodeling Zeke.
Yodeling Zeke, ButterballJackson...
Yodeling Zeke, ButterballJackson...
Hey, Lester, hazır mısın?
Hey, Lester, ready for yodeling'?
Tanrım, günde beş kez bu haykırışla yaşamak rüya gibi olsa gerek.
Christ, fancy living here with that yodeling 5 times a day.
Jessie vardır, şarkıcı kovboy kız.
# There's Jessie the yodeling cowgirl #
Moravia'lı şarkıları söylemesi beni çok sinir ediyordu.
His Moravian yodeling really pissed me off.
Hadi senin hakkında konuşalım... ses tonların hakkında.
Let's talk about you... about your yodeling.
Ama Scotty'i oynayan arkadasin sarki söylemekle sorunu vardi.
But the guy who played Scotty had trouble yodeling.
Ben pesten tize geçişli şarkı söylerim ve bu bir sanattır.
I yodel! And yodeling is an art!
Belki de pesten tize geçişli şarkı söylemeni beğenmemişlerdir.
Well, maybe they just didn't like your yodeling.
Pesten tize şarkı söylemek sanattır.
Yodeling's an art.
Vaughn, ıslak yerlerimi yalamaya ne dersin?
Hey, Vaughn, feel like "yodeling in the canyon"?
Şarkı söyler gibiydi.
Like yodeling.
- Şarkı mı?
Yodeling?
- Tam değil ama benziyordu işte.
Not yodeling, but kinda like it.
Şarkı söylemek gibi mi?
Not same like yodeling?
O hıyarın etrafında toplanıp... memleketlerinin türkülerini çığıran şu ayyaşlardan... ne kadar gelir elde ediyoruz?
What fucking revenue is being generated by those hoople-heads gathering around that cocksucker and yodeling about their fucking points of origin?
Sırada'yodeling'ile kanser tedavi edilebilir mi?
Coming up. Can yodeling cure cancer?
- Benim şarkı-türküye alerjim var.
- I'm allergic to yodeling.
- Ozanlığa.
- Yodeling.
Ozanlık değil!
Not yodeling!
Ozanlık mı?
Yodeling? Modeling!
- Becky dedikoducu değildir. - Ama ağzını kapalı tutamaz. O ve Eileen Whitewin Doose'nin marketinin arkasındalarmış.
But this morning I came over here wide awake'cause I heard Paul Anka doing that weird yodeling noise that you said he does when he's hungry, so I fed him.
Şarkı söyleyen cinler bir yemek dağında
And yodeling'elves on an ambrosia mountain
Anırmayı kes, sersem.
Stop with the yodeling, asshole.
Bir akşam Apple Barrel'da çalıyordum. Bir adam kapının önünde yodel söylüyordu.
I was playing at the Apple Barrel one night and this dude was out on the banquette yodeling, man.
Kakao küçük çığıran bebekler içindir.
Cocoa is for yodeling babies.
Eski kanyona biraz oral istiyor, ha?
A little yodeling in the old canyon, eh?
Her gün dört saat ses açma egzersizinden sonra gırtlak iltihabı oldu.
Four hours of yodeling practice every day and now laryngitis!
yodelin ağzına gelirse gelsin ne olursa olsun sakın mut tutma.
Whatever homespun yodeling comes out of her mouth will not hold a candle to yours truly.
Türkü söylemeyi bıraktırmalıydım.
I had to stop him from yodeling.
Bu... bir ince ses mi?
Is that... yodeling?
Çardaklar, Naziler, şarkı söyleyen rahibeler?
Gazebos, Nazis, yodeling nun?
Sanki son yarım saati mağarada oral seks yaparak geçirmiş gibiyim.
I feel like I spent the last half hour yodeling in a cave.
Billy de vaktinin çoğunu yanlış ağaçlarda şakıyarak geçirdi.
Billy spent too much time yodeling in the wrong canyon.
... salatalıkla çeşitli hokkabazlıklar ya da trollükler yaparken asla fotoğrafınızın çekilmesine izin vermeyin.
never let anyone photograph you while you're yodeling and juggling cucumbers.
Az önce şarkı mı söylüyordun yoksa aklımdaki şeyi mi söyledin?
Was that yodeling I just heard or did you just say what I thought you said?
- Dağ adamı. - Trilli şarkı söyleyen.
The man mountain, the yodeling flingy.
Esasında "tirol" yapıyor.
He's basically yodeling.
Şarkı söyleme, holografik satranç oynama internetten gelin siparişi fiyaskosu. O bayağı pahalıya mal olmuştu tabii.
yodeling, holo chess, the whole mail-order bride debacle... that cost a pretty penny.
Trilli şarkı söylemekte aşağı değilim.
But I'm not above yodeling.
Bak ben-
[YODELING]
Şarkı söyleme zamanı!
This is yodeling'time!
Pesten tize geçişli şarkı söylemeyi herkes sever.
Everybody likes yodeling.
Hayır ama size acele kargo yapabilirim.
I'm sorry, but the yodeling pickle's