Yol verin translate English
435 parallel translation
- Krala yol verin.
- Make way for the king.
Krala yol verin.
Make way for the king.
Bir hanımefendiye yol verin sizi gülüşen sırtlanlar!
Make way for a lady, you laughing hyenas!
Yol verin.
Let me out of here.
Yol verin.
Gangway.
- Yol verin.
- Gangway.
Peki, baylar, yol verin, lütfen.
All right, gentlemen, give way, please.
- Yol verin.
- Make way.
- Yol verin lütfen.
- Pardon me, please.
Yol verin, lütfen.
Make way, please.
Yol verin!
Gangway!
Yol verin çocuklar.
Gangway, boys.
Yol verin, yol verin. Yoksa önüne çıkan herkese çarpacak.
Make way, she'll be runnin'you down with that!
# Yol verin, dikkat edin, usulca yana çekilin.
Clear the way Watch out, kindly step aside
Yol verin.
Gangway!
Yol verin!
- Move! - Out of the way!
Yol verin lütfen! Kont Andrassy! Majesteleri bu dansı sizden istemek için beni gönderdi.
Count Andrassy, the Empress asks your honor in the next dance.
Yol verin lütfen!
Excuse me, please!
Hadi, durmayın, Bay Kimbrough'e yol verin.
Come on, now, make way for Mr. Kimbrough.
Beyefendiye yol verin.
Let the gentleman through.
Çalışan denizciye yol verin.
Make room for a workin'sailor.
Yol verin.
Gangway -
Yol verin lütfen.
Gangway, please.
Odun getiriyorum, yol verin.
Out of the way, the evacuated.
Lütfen yol verin, gelin ve damat geliyor.
Please make way for the bride and groom.
Yol verin, lütfen!
Make way, please!
Yol verin!
Cut it over!
Yol verin lütfen.
Come on. Excuse me.
Yol verin.
Archers, make way.
- Hatırlıyorum da... - "Yol verin lütfen." ... yıllar önce Cádiz'de karnaval sırasında birini affetmişlerdi.
I remember once in Cádiz... many years ago, they pardoned a man during Carnival.
- "Dikkat edin. Yol verin." - Gidelim.
- I'm not going.
Bana yol verin, beyler.
Make way for me, gents
Başkan ve eşine yol verin.
Make way for the Burgomaster and his bride.
Yol verin.
Please give way, yes?
Albaya yol verin.
Make way for the colonel.
Otobüse yol verin.
Let the bus through.
Yol verin!
Let me through!
- Bay Rogers'a yol verin.
- Let Mr. Rogers get through.
Yol verin efendim.
Mind a way, sir.
Ambulansa yol verin.
Get away from the ambulance.
Yol verin.
Let me pass.
Lütfen yol verin, geçsin.
Make way, please!
Yol verin dostlar.
Pal, make way.
Yol verin lütfen.
Make way, please.
Albayım, asıl siz yol verin.
Major, we are trying to locate the Star of Islam.
Yol verin, lütfen.
Gangway, please.
Pengallon'a yol verin!
Places to Pengallon!
Yol verin!
Make way!
Sizinle bir maceraya atılırsam, Bayan Verin yapılacak en ufak bir hata bile zincirleme bir reaksiyona yol açacaktır.
If i had an adventure with you, mrs verin, a terrible chain reaction would follow from a moment's thoughtlessness.
Timuçin'e yol verin.
Give greetings to Temüjin!
Göze batmamamızın en iyi yolu trafikteki diğer araçlarla birlikte yol almak. - 2TR-70, 2TR-70 cevap verin.
Our best cover is to move right along with the rest of the traffic. 2TR-70, 2TR-70, come in.