Yosemite translate English
260 parallel translation
Balayına, Yosemite'ye gittiler.
- Went off to Yosemite for the honeymoon.
Acaba Yosemite'ye uçak var mı?
Oh, I wonder, do planes fly to Yosemite?
- Yine, Yosemite Şelalelerine mi gidiyorsun?
- Going to Yosemite Falls again?
Eğer puro hediye edilecekse, bunu Karavana Sam yapar.
If there's any giving away cigars, Yosemite Sam will give them.
Yosemite'de bir hafta sonu.
It's just a weekend at Yosemite.
Yosemite Ulusal Parkından beri sol kulağımı bile bilmiyorum, fakat bu demek değildir ki, öğrenmeye istekli değilim.
I don't know my left ear from Yosemite National Park, but that doesn't mean I'm not willing to learn.
Ama yarın sabah 7 : 30 da sizi Yosemite Vadisine geri giden... ikinci ve son etabın başlangıcına getirmek için El Dorado'ya döneceğiz.
But we'll return to the El Dorado at 7 : 30 tomorrow morning... to bring you the start of the second and the final lap back to Yosemite Valley.
Virginia City'den Yosemite'e, altın için koşu.
From Virginia City to Yosemite, the run for the gold.
Burayı ne yapacak, Yosemite Milli Parkı mı?
What the hell is she growing here, Yosemite National Park?
Ona de ki, geri döndüğümde geçen yaz olduğu gibi, onu tekrar Yosemite'ye götüreceğim.
Tell him when I get back, I'm gonna take him to Yosemite again, like last summer.
Şey ona de ki, geri döndüğümde geçen yaz olduğu gibi, onu tekrar Yosemite'ye götüreceğim.
Well, tell him when I get back... I'm gonna take him to Yosemite again, like last summer.
Bru, geçen yaz olduğu gibi yine Yosemite'ye gitmek istediğini söyledi.
Bru said that he wanted to go back to Yosemite like last year.
Geçen yıl Flat Rock'a gitmiştik, Yosemite'ye değil.
Last year, we went to Flat Rock, not Yosemite.
Twain Harte'den bir adam Yosemite'yi vurduklarını düşünüyor.
A fellow in Twain Harte thinks they hit Yosemite.
Yosemite'deki şu kokarcayı hatırlıyor musun?
Remember that skunk in Yosemite?
Sonra Yosemite Sam gelip, "Bu tavşandan nefret ediyorum." diyor.
Then Yosemite Sam comes in, "I hates that rabbit."
- Yosemite'yi mutlaka görün.
Yeah, don't miss Yosemite.
Yosemit'e gidip park koruyucusu olacağını yazıyor.
He says he's going to Yosemite to be a park ranger.
Yosemite'de hiç bulunmadım ben.
I've never been to Yosemite.
- Yosemite'i de gör.
Don't miss Yosemite.
bunun neden gerekli olduğunu anlayamıyorum ilk buluşmanızda kendini Yosemite Sam gibi göstermek istemezsin sanırım
I don't see why this is necessary. You don't want to show up for your big date looking like Yosemite Sam.
- Marcy'yi terk edip orman korucusu oldum.
- Left Marcie, became a forest ranger. - He went to Yosemite.
Yıldız donanmasının bilim gemilerinden USS Yosemite in olduğu yerde plazma akımını gözlemlemek üzere konuşlandık.
We have located the USS Yosemite, a science vessel sent to observe a remote plasma streamer.
Eğer kardasyanlar Yosemite'e de saldırdılarsa, Bu sektörde büyük etki yaratacaktır.
If the Cardassians also attacked the Yosemite, it could indicate a large movement in this sector.
Onlar Yosemite ile kurduğumuz bağlantıdan dolayı. Ortaya çıkan... iyonik dalgalanmalar,
They're just... ionic fluctuations, a result of our interlock with the Yosemite.
Sanders, Yosemite'deydi.
Sanders was on the Yosemite.
Demin yanımdan Yosemite Sam'in geçtiğine yemin edebilirim.
I could have swore that Yosemite Sam just passed me.
Yosemite'deyken büyükbaban öğretmişti.
Where'd you learn to do that? Your granddad taught me that when we went to Yosemite.
Yosemite Sam oraya demin dinamit attı.
Yosemite Sam just threw dynamite in there.
Ne yapıyorsun, Yosemite Sam :
What'd you do, get the Hooked on Phonics :
Dil Öğreniyorum kasetlerini mi dinliyorsun?
Yosemite Sam tape?
Aman Tanrım, Yosemite Sam'e yalakalık yapacağım.
Oh dear God, I'm sucking up to Yosemite Sam!
para iyi oldu Yosemite'ye giderken ihtiyacım olacak.
Cash is good. I'm gonna need it when I go to Yosemite.
- hayır Yosemiteye gidiyorum.
- No, I'm goin'to Yosemite.
- yani bunun anlamı Yosemite yokmu demek?
- So this means no Yosemite?
- burs iğrenç olmaya başladı yani Yosemite ye gelemiyorum.
- The bursar's being such a dick. Now I can't go to Yosemite.
Yosemite e gideceğiz bunun anlamı sadece dördümüz cadılar bayramını geçirebiliriz boş bir ev olacaktı.
We ditch Yosemite. It means we could have a Halloween party, just the four of us. Whole place would be empty.
Yosemite ye giden otobüsler saat tam 4 : 15 de kalkıyor.
The buses leave for Yosemite at 4 : 15, sharp.
tarih raporum teslim etmeyi unuttum tahmin et kim Yosemite'ye gidemiyor çok sıkıldım.
It's my history report. Forgot to hand it in. Guess who's not going to Yosemite.
annem yosemite hakkındaki fikrini değiştirdi.
She changed her mind about Yosemite.
acaba onlar Yosemite delermi?
Do you think they made it to Yosemite?
- birileri Yosemite ye gitmedi..
- Somebody didn't go to Yosemite.
Bu yaz Yosemite'ye gitmeden önce forma girmek istiyordun...
You wanted to get into shape for Yosemite this summer, so...
Babam bizimle Yosemite'ye gelebileceğini söyledi eğer istersen tabii.
My dad said that you could come to Yosemite with us if you wanted to, I mean.
Yosemite'ye gitmiş olur muydum?
Would I never have gone to Yosemite?
Tıpkı Yosemite Sam çizgi filminde mağara sahnesindeki gözler gibi.
Yeah, like a cave scene in a Yosemite Sam cartoon.
Ee, büyükannen Yosemite'de geziniyordu... ve bir geyik avcısıyla karşılamış.
Well, your grandmother was hiking in Yosemite... and she came across this guy who was deer hunting.
- Yosemite Sam gibi davranmayı bırak!
- Quit actin'like Yosemite Sam!
- Yosemite Sam mi?
- Yosemite Sam?
Yosemite Sam nerde?
Where's Yosemite Sam?
Keith, El Capitan'e tırmanmak için Yosemite'e gitti.
Keith went to Yosemite to climb El Capitan.