Yossarian translate English
55 parallel translation
- O Yüzbaşı Yossarian.
– He's Captain Yossarian.
- Yossarian, kafan iyi.
– Your head is OK, Yossarian.
- Bu sefer ne var, Yossarian?
– What is it this time, Yossarian?
Senden hoşlanıyorum.
– I like you, Yossarian.
Yossarian vuruldu.
Yossarian's caught one.
Yüzbaşı Yossarian'la ilgili bir konu.
Something to do with Captain Yossarian.
Sen ve Yüzbaşı Yossarian bir şey mi çeviriyorsunuz?
Are you and Captain Yossarian up to something?
Yossarian bunu maaşımdan kesmeye başlayacaklarını söylüyor.
Yossarian says they're gonna start taking it out of my salary.
Şu Yüzbaşı Yossarian mızmızlanıp sorun çıkartıyor.
It's that Captain Yossarian. He's always bitching, always making trouble.
Yüzbaşı Yossarian!
Captain Yossarian!
Haydi, Yossarian, gidelim!
Come on, Yossarian, let's go!
Yossarian, belki de bir tür stratejik görevdir.
Yossarian, maybe it's some kind of strategy thing.
- Bizi yaklaştırmaya hazır mısın?
– Are you ready to take us in, Yossarian?
Yapma, tüm görevi mahvedeceksin!
Come on, Yossarian, you'll screw up the whole mission!
- Kes şunu Yossarian!
– Cut it out, Yossarian!
- Çok tuhaf birisin.
You're a very weird person, Yossarian.
- Adım Yossarian.
– My name is Yossarian.
Ellerine hakim ol, Yossarian.
Watch where you put your hands, Yossarian.
Olay hakkında tam bir rapor istiyorum Yüzbaşı Yossarian.
I'll need a full report on this, Captain Yossarian.
O Yossarian.
– That's just Yossarian.
- Şunu dinleyin, sevgilisiymiş!
Listen to him : his girl! – Yossarian?
- Adım Yossarian.
My name is Yossarian.
- Adı Yossarian'mış anne.
His name is Yossarian, Ma.
Yossarian, beni tanımadın mı?
Yossarian... don't you recognise me?
Yossarian, bak, babam burada.
Yossarian, look, here's Papa.
- Adı Yossarian baba.
His name is Yossarian, Pa.
Anne, onun adı Yossarian.
Ma, his name is Yossarian.
O Harvey değil, o Yossarian.
– It's not Harvey, it's Yossarian.
Yossarian, dinle!
Yossarian, listen!
Yossarian, pistten çekil.
Yossarian, get off the field.
Siper al Yossarian.
Take cover, Yossarian.
Kes şunu. Bizim adamlarımıza ateş ediyorsunuz.
Yossarian, cut that out ; those are our men you're shooting at.
Ne yapıyorsun Yossarian?
What are you doing, Yossarian?
Şu anda kaçaksın Yossarian.
You're AWOL, Yossarian.
Havlu yok mu?
No towel, Yossarian?
- Merhaba Yossarian.
– Hello, Yossarian.
Öteki birliklerden daha fazla görev ortalaması olan bir birlikte bulunmuş olmak seni gururlandırmaz mı?
Yossarian, won't it make you proud to know you served in an outfit that averaged more combat missions per person than any other?
- Tanrı aşkına, acele et!
– Yossarian, for God's sake, hurry up!
- Kendini nasıl hissediyorsun?
– How do you feel, Yossarian? – Fine...
Sonunda Yossarian da çılgın bir dünyada yaşamak zorunda kaldığını kabul ediyor.
Ultimately, Yossarian must accept that he's trapped in an insane world.
... Hayalperestlik.'Yossarian ona küçümser bir tavırla güldü ve kafasını salladı.
Yossarian laughed with buoyant scorn and shook his head. 'l'm not running away from my responsibilities.
İkinci Dünya Savaşı. Bombardıman pilotu Yossarian uçmaktan kaçmaya çalışmaktadır.
It's World War II, bomber pilot Yossarian, on the right here, tries to get out of flying.
Yossarian'ın dünyası tepetaklaktır.
Yossarian's world is upside down.
Senin köşeyi dönmeni sağlarız.
You see Yossarian, we're going to put you on easy street.
Yossarian'ın çıplak olduğu uzun bir sahne çekecektik.
We're out there doing the long scene where Yosarrian gets naked,
Yossarian, her şeyi yanlış yaptığı için generalden madalya alacak.
Yossarian gets the medal from the general for doing everything wrong.
Çok garip birisin Yossarian.
You're a very weird person, Yossarian.
Galiba "Yossarian" ınımızı bulduk.
I think we may have already found our "Yossarian."
Benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Yossarian, I want you to do something for me.
Teklifimizi kabul et.
Take our offer, Yossarian.
Teklifimizi kabul et Yossarian.
Take our offer, Yossarian.