Yoyo translate English
97 parallel translation
Bana ne zaman yoyo alacaksın?
When you gonna get me a yo-yo?
Bana bir yoyo alacağına söz vermiştin.
You promised to buy me a yo-yo!
Sana yoyo alacağım diye söz verdiğimden emin misin?
You're sure I promised to buy you a yo-yo?
Bir mi yoksa...? Babama yoyo hakkında bir şey söyleme ben de senin hakkında konuşmayım.
- Don't tell my dad about the yo-yo... and I won't tell on you.
Yoyo nerede?
Where's the yo-yo?
O Muzzy, canlı yoyo olarak harikaydınız.
Oh, Muzzy, we just loved you and the human yo-yo's.
Şu beyaz ceketli yoyo kim?
Who's the yo-yo in the white coat?
Yoyo gibi girip çıkıyorlar.
They're in and out like yo-yos, these boys.
Sam, eğer bu akşam eğlenmek istiyorsan yanında yoyo götürsen iyi olur.
Sam, if you wanna have fun tonight, you'd better bring along a yo-yo.
Kimse 20 feetlik bir yükseklikten yoyo gibi geri gelmez.
Nobody came within 20 feet of that yo-yo.
Kabul et, ikimiz de bu yoyo'nun ehliyet alamayacağını biliyoruz.
Face it, we both know the yo-yo can't get a license.
Senin için fazladan bir tane getirdim.
Summer school...? "Yoyo Seminars for seniors and high school grads"
"Son sınıflar ve lise mezunları için Yoyo Dershanesi" Yaz okulu mu?
Yeah, I checked out a bunch of places ;
- Yo-Yo.
YoYo.
Adım bu.
- YoYo.
Benim ismim o!
It's my name. YoYo.
- Çocuk oyuncağı... Yo-Yo.
It's a toy for kids - -YoYo.
Senin adın Yo-Yo, benimki de Helmut.
- Okay. Okay. Your name YoYo.
Yo-Yo, Helmut.
YoYo, Helmut.
Yo-Yo uzak dur benden!
What are you doing, YoYo? Get the fuck off me!
Lanet olası sorunun ne, biliyor musun?
You know what your fuckin'problem is, YoYo?
- Sen niye bu taksiyi sürüyorsun Yo-Yo?
What the fuck are you driving this cab for, YoYo, huh?
Kahrolası salağın tekisin sen Yo-Yo!
You're a fuckin'idiot, YoYo. You know that?
- Hey Yo-Yo!
- Hey, YoYo.
Yoyo bile oynayamazsınız.
You can't play with this, yo, yo. Go back to Sanitation, G.
Biliyor musun, kendime bir yoyo almayı düşünüyorum.
You know, I'm thinking about getting a yo-yo.
Kendi isteklerimle benden beklenenler arasında bir yoyo gibi gidip gelmek hiç de kolay olmadı.
It's not easy, being a yoyo between what I want and what I'm expected to want.
- Hava sıcak, Yoyo.
It's warm, Yoyo.
Yoyo'nun doğum günü.
It's Yoyo's birthday!
Peki, kadehimi, Yoyo'nun 35. yaş günü şerefine kaldırıyorum tabii sizce de sakıncası yoksa.
Now I'm going to toast Yoyo's 35th birthday, if you don't mind!
Yoyo'ya içelim...
Let's drink to Yoyo...
Evet, 15 yıldan beri hep yanımda olan asla şikâyet etmeyen, her daim neşeli çocuklarımın annesi Yoyo'ya.
To Yoyo, mother of my children, always by my side for 15 years, never complaining, always chipper...
Yoyo için bir güzellik yapmanı istemek, sana çok mu fazla geliyor?
Is making a gesture for Yoyo asking too much of you?
Teşekkürler Yoyo.
Thanks Yoyo.
Affedersin Betty, ne diyorsun?
Betty - uh, Yoyo - what are you saying?
Teşekkürler Yoyo.
Thank you, Yoyo.
Ya da en azından penisimi bir yoyo gibi kullanıp etrafta gezinebilirim.
But if I couldn't do that at least I could use my penis as a pogo stick... and that might be a way of getting around.
O bacaklarla insanı yoyo gibi oynar.
Oh, boy, she's got legs from here to ya-ya!
Ben yoyo değilim!
I'm not a yo-yo!
Ve hislerimle yoyo oynamanı istemiyorum, tamam mı?
You hurt me, and I'm never gonna let it happen again.
- Yavaş! Yoyo uyuyor.
- Yo-yo's sleeping.
Holmes'tan, Yo-Yo'dan ve Hee Haw Honies'ten sonra geliyor.
Yeah, right after "Holmes and Yoyo" and "Hee Haw Honeys." Oh, Rory, get back here!
Yoyo, gözünü bunlardan ayırma.
Yoyo, watch these two until you hear from me.
Tuvalete birlikte gitmemize izin verirler mi sanıyorsun?
And Yoyo of course is gonna let piss together.
Hayır, ama Taha'yı görmek için iyi bir bahane bulursak... Yoyo bizi asansörün oradan geçirmek zorunda.
No, but if we think up a good reason to go and see Taha, he'll take us to the elevator, huh?
Lana ile arandaki bu yoyo olayı var ya?
The whole yo-yo thing with you and Lana?
- Yoyo?
- Yoyo?
Al bakalım.
"Yoyo Seminars for seniors and high school grads"
" Yoyo Dershanesi.
Apply now for third semester. "
Yo-Yo bir çocuk oyuncağıdır!
YoYo. YoYo. It's a...
- Yoyo ordaydı.
- Yoyo was there.