Yura translate English
112 parallel translation
Yura Malikanesi Efendi Sansho'nun mülküdür.
Yura Manor is the property of the Minister of the Right.
Motoru sustur, Yura! Bize katıl.
Stop the engine Ura.
- Yura Kozlov
- Yura Kozlov
Ellerine bak, Yura, konsantre ol!
Look at your hands. Yura, concentrate!
Bu Moskova Emniyeti'nden Yura.
There's Yura, guy from Moscow P.D.
Frank Black, Yura Surova'yla tanıştırayım.
Frank Black, meet Yura Surova.
Moskova Emniyeti'nden Yura.
Yura from Moscow P.D.
Sovyetler Birliği dağılmadan önce, Yura, Çernobil'de emniyet güçlerinde çalışmış.
Before the Soviet Union broke up, Yura worked for the state security forces at Chernobyl.
Çernobil'den dolayı fiziksel deformasyon yaşayan cemaat... Şu Yura denen adam, orada görevliymiş.
The physical deformities of the congregation caused by Chernobyl... this guy Yura, a guard there...
Yura'ya göre Yaponchik bir mit.
According to Yura, Yaponchik's a myth.
Orada Yura'yla birlikteymiş.
He's there with Yura.
Yura bu yüzden burada.
That's why Yura's here.
- Yura'ya sorun, onlardan biri.
- Ask Yura, he's one of them.
Deli Yura mı?
Crazy Yura?
Ve Yura.
And Yura.
Yura ne oldu peki?
What about Yura?
Yura, onun kim olduğunu biliyorsun!
Yura, you know who he is!
Yura, utanç içindeyim..
Yura, I'm horribly embarrassed.
Yura, sana birşey göstereceğim - çıldıracaksın.
Yura, I'll show you something - you'll flip.
Yura, Shura'yla ilgili.
Yura, it's about Shura.
Yura, uyuyan devi uyandırma.
Yura, don't wake the devil while he sleeps.
Yura, Yura.
Yura, Yura.
Yura, beni duyuyor musun?
Yura, can you hear me?
Yura, kahveni getiriyorum.
Yura, I'll get your coffee.
Yura, hatırlıyor musun askerlerin bir kovayı devirmişti.
Yura, do you remember your soldiers knocked over a bucket.
Yura, aklımı kaybediyorum
Yura, I am losing my mind.
Hastasın, Yura.
You're sick, Yura.
Dört kulp, Yura amca...
Four spokes, uncle Yura...
Benim adım Yura.
My name is Yura.
Akşam pencerelere parmaklık tak.
- Yura, please nail the window in our room. Uh?
- Yura!
- Yura!
Jura'yla boşanma kararınızı verin.
You and Yura decide about the divorce.
Onu Yura'ya götüreceğim.
I'll take it to Yura.
Yura kendi yemeğini alacaktır.
Yura will have his own food.
Küçük Yura'yı görüyor musun.
Do you see little Yura?
Yura ve ben Almanlar'dan başlamaya karar verdik.
Yura and I decided to start with the Germans.
O benim Yuram.
That's my Yura.
Yura elbette bir dahi, yalnız o çok zayıf.
Yura is a genius, of course, but he is very weak.
Bu Yura'ya yarın için.
This is for Yura for tomorrow.
Bu Yura'ya bu gün için Git ve ona ver..
This is for Yura for today. Go and give it to him.
Git ve Yura'ya ver..
Go and give it to Yura.
Sen iyileşeceksin, Yura!
You'll recover, Yura!
İyi olacaksın, Yura Sana söz veriyorum.
You'll be all right, Yura! I promise.
İşte bu yüzden Yura'nın istihkakından almaya devam ediyorsun.
It's that why are you keep taking from Yura's ration.
Evet, Bir keresinde Yura'yı cezalandırmıştım, ama...
Yes, I punished Yura once, but...
Yura'nın buna yapacak hiç bir şeyi yok!
Yura has nothing to do with it!
Yura yakında ölecek ve bende..
Yura will die anyway and so will I.
Yura için ona yalan söylemek dışında ne yapabilirsin?
What can you do for Yura except lying to him?
Oradaki sadece Yura.
It's only Yura there.
Yura için.
It's for Yura.
Yura!
Yura!