Yvonne translate English
852 parallel translation
Yvonne, evimi beğendin mi?
So, Yvonne... how do you like my place?
- Sahne çağrısı, Yvonne.
- Curtain call, Yvonne.
Madam Yvonne, görmem mümkün mü?
Madame Yvonne, would it be possible?
Yvonne, herkes bekliyor.
Yvonne, we're all waiting.
Yvonne.
Yvonne.
Yvonne, seyircimizi unutma.
Yvonne, don't forget our public.
Yvonne, çok özür dilerim.
Yvonne, I'm so sorry.
Yvonne seninki de mahvolmadan ondan uzaklaş.
Yvonne, get away from him before he ruins your life as well.
Yvonne kollarında.
Yvonne in your arms.
Sonra Yvonne da çaresiz olacak.
And then she'll be helpless.
Galatea, Yvonne artık buraya gelecek kanlı canlı şekilde, senin gibi balmumundan değil.
Galatea, she'll come here now, flesh and blood, not wax like you.
Bu herifin aktris karısı, Yvonne.
Yvonne, the actress, this guy's wife.
Yvonne, iyi misin?
Yvonne, are you all right?
Yvonne, sen Kral'ı görmeye gitmiyor musun festivale?
Yvonne, aren't you going to the festival to see the king?
Erkekler gerçekten gizemli yaratıklar, Yvonne.
Men are really mysterious creatures, Yvonne.
Kadınlar gerçekten gizemli yaratıklar, Yvonne.
Women are really mysterious creatures, Yvonne.
Çünkü, Yvonne, seni seviyorum.
Because, Yvonne, I love you.
Yvonne, seni seviyorum, ama maaşımı ödeyen O.
Yvonne, I love you, but he pays me.
Yvonne'nı aramayı düşünüyorum.
I think I shall pay a call on Yvonne.
Demek ki Yvonne, düşmanla çıkıyor.
So Yvonne's gone over to the enemy.
Yvonne, sevgilim.
Yvonne, darling.
Bir ülke, erkeklerinin ve kadınlarının itibar ve maneviyatlarıyla hayatta kalır.
A country lives by the value and soul of its men and of its women, Yvonne.
Öp beni, Yvonne!
Kiss me, Yvonne!
Mme Yvonne.
Mme Yvonne.
- Yvonne, bu, M. Varnay.
- Yvonne, this is M. Varnay.
Yvonne da gittikten sonra sizden biraz korkuyorum.
Now that Yvonne is gone, I'm a little afraid of you.
Sevgilisi Yvonne Le Doux, bir striptiz Bijou tiyatrosunda çıkıyor.
The gal is Yvonne Le Doux, a burlesque queen working out of the Bijou Theater.
Kapıyı aç, Yvonne.
Open up, Yvonne.
Şimdi, biraz bekle, Yvonne.
Now, wait a minute, Yvonne.
Beni tanıyorsun, Yvonne.
You know me, Yvonne.
Şimdi, bir dakika bekle, Yvonne.
Now, wait a minute, Yvonne.
Yvonne tatlım, konuyu değiştirsek iyi olur bence.
Yvonne, dear, maybe it's better to change topic.
Yvonne?
Yvonne?
Yvonne, Yvonne benim aşkım.
Yvonne, Yvonne my own.
Bir pastis alayım Yvonne.
A pastis, Yvonne.
Yvonne, servisi bizim masamıza gönder.
Set her up at our table.
Yvonne, duydun mu?
Yvonne, hear that?
Yvonne, hesap lütfen!
The check!
- İyi geceler Yvonne.
-'Night, Yvonne.
Yvonne endişeli bakışlarla olup biteni izlerken, takımı oluşturma çabaları da, sanki bir vals edasıyla devam ediyordu.
And the recruitment continued as a waltz played. Yvonne looked on with a tender but anxious gaze.
- Yvonne'de olabilirler.
- Try Yvonne's. Rue de Douai.
Bunu Yvonne bıraktı, senin anlayacağını söyledi.
A certain Yvonne left this, saying you'd understand.
Önce sevimli Yvonne.
First we have lovely Yvonne.
Yvonne uzun boylu, sarışın denen kızlardandır.
Yvonne is what is known as a tall, willowy blonde.
Yvonne, tatlım, içki.
Yvonne, honey, a drink.
Serge onun büyük kızı Yvonne ile evlendi.
Serge married his elder daughter, Yvonne.
Yvonne, Serge içerde mi?
Yvonne, is Serge in?
Ben arkadaşın Yvonne.
I'm a friend Yvonne.
Yvonne yüzünden.
It's because of Yvonne.
Yvonne'yı sevmiyorsun, değil mi?
You don't like Yvonne, do you?
Yvonne geri dönmek, bence...
To come back to Yvonne, I think...