Zanlısı translate English
1,276 parallel translation
Eğer Morgan kendini vurduysa o halde adam cinayetlerin 1 numaralı zanlısı, ama eğer adam aslında bir kurbansa, o halde o evde başka bir kişi daha vardı.
If Morgan shot himself then he's the prime suspect in the murders but if he, in fact, was murdered then somebody else was in the house.
Horatio cinayet zanlısıyken bir çek yüzünden başımın etini mi yiyorsun?
Horatio's a suspect in a murder investigation and you're hawking me about a check? My credit's on the line.
İIk defa bir cinayet zanlısı olarak, polis olma seçimimi bile eleştirmedim. Detektif Taylor'a selamını söylerim.
First time as a murder suspect, and I don't even get the cop of my choice to bust my chops.
Ayrıca bir cinayet zanlısını bizim soruşturmamızdan çekip alman için anlaştığımızı hiç sanmıyorum.
And allowing you to remove a murder suspect from our jurisdiction is hardly what we agreed to.
O bir cinayet zanlısı.
She's a murder suspect.
Ölmüş katil zanlısı.
Dead doer.
Onun öldüğünü düşündüler. Senin yüzünden cinayet zanlısı oldum.
- I was a murder suspect because of you.
O asla cinayet zanlısı olmamış, ama evsizler barınağında ayda bir kez gönüllü çalışıyor.
He was never suspected of murder, but he does volunteer at a homeless shelter once a month.
Uyuşturucu bulundurmaktan ve ayrıca cinayet zanlısı olarak.
Drug possession and suspicion of murder.
Saat 6 : 00 sıralarında düşmüş Cinayet zanlısı mıyım?
Crashed around 6 : 00 a. m. Am I a murr suspect?
Oğlun birinci dereceden cinayet zanlısı.
Your son is a prime suspect in a double homicide.
Cinayet zanlısı, silahlı ve tehlikeli.
Murder suspect, armed and dangerous.
Polis ölüm sebebi hakkında dolaşan haberlere yorum yapmayı reddediyor Melanie'nin cinayet zanlısı olarak 37 yaşında Afgan kökenli birinin suçlandığını doğruladılar.
Police are refusing to comment on reports circulating about the cause of her death but they have confirmed that a 37-year-old man of Afghan origin has been charged with her murder.
Hepsinin terörist zanlısı olduğunu mu söylüyorsunuz?
You're saying they're all terrorist suspects?
Ancak henüz devam eden bir soruşturmanın da zanlısı.
However, he's a subject of an open investigation...
Adam öldü ve ben cinayet zanlısıyım.
Adam's dead and I'm a murder suspect.
Katil zanlısı, Hawaii'de yaşayan işsiz bir güvenlik görevlisi ve matbaacı.
The alleged killer is an unemployed security guard and printer who had lived in Hawaii.
Cinayet zanlısı Cho ve Yang, uygulanan işkenceden şikâyet edip kaçmaya teşebbüs etti.
CHO, a murder suspect, is claming he and Yang tried to escape due to severe torture by the investigator.
Komedyen, düzenlediği azgın bir Hollywood partisinde genç bir yıldızın ölmesi üzerine, katil zanlısına dönüştü.
A comedian turned murder suspect after a starlett dies at his raunchy Tinseltown party.
Ayrıca. Birinci dereceden cinayet zanlısı oldu. CSI :
He also... has murder one.
- Üçlü cinayetin zanlısı bu mu?
He was in my face. - That the suspect in the triple murder?
Az önce üçlü cinayetin zanlısını yakaladık.
Still in the game. I just picked up a suspect in a triple murder.
Öyleyse bile seri katil zanlısının kızı Kış Karnavalı'nda ne giyer ki?
And if so, what does the child of an alleged murderer wear to winter carnival?
Ya da cinayet zanlısı.
Or a murder suspect.
Biliyorsunuzdur, kardeşi Dean Winchester St. Louis'de öldü ve cinayet zanlısıydı.
So you know that his brother, Dean Winchester, died in St. Louis and was suspected of murder?
Greg'in zanlısı,
Greg's suspect,
Bizim jüri olarak kararımız 1. dereceden cinayet zanlısı Marlon West... suçsuzdur.
On the sole count of murder in the first degree, we, the jury, find the defendant, Marlon West... not guilty.
O cesetteki böcek faaliyetlerini anlatacak, ve böylece zanlının cinayet anı şehir dışında olduğunu ispatlayacak.
He's gonna say that the insect activity on the body proves defendant was out of town at the time of the murder.
Tamam, bilir kişi olarak listedeydi, ama mahkeme heyeti zanlının kesin suçlu kabul edileceğine dair beni ikna etti
Look, he's been on the list, but the D.A. assured me he was unavailable.
Öyleyse, eğer kadın kendini Stewart'ların ölümünden bir kaç saat sonra öldürmeye çalıştıysa, o da olası bir zanlı olabilir.
So, if she attempted suicide several hours after the Stewarts died she's a possible suspect.
Zanlı yakalanmış fakat delil yetersizliğinden beraat etmiş, silahı da geri verilmiş.
The suspect was arrested but released on insufficient evidence and the gun was returned.
Lori'nin annesi en muhtemel zanlı demektir.
- Lori's mother is a viable suspect.
Yani karısı ve sevgilisi yeniden zanlılar listesine döndüler.
All right, so the wife and girlfriend are back on the list, yes?
Yani sırf boyum nedeniyle bana zanlı muamelesi mi yapıyorsunuz dedektif?
Are you seriously looking at me for this murder because of my height, detective?
- O benim tek tanığım ya da baş zanlım.
He's either my one witness or my prime suspect.
Zanlıyı teşhis etmek için oğlunuzun yardımı gerekiyor. - Ne?
First, we need your son's help in identifying the suspect.
Ancak zanlının yakalanması on yedi yaşındaki kızlarını kaybeden Foster ailesi için küçük bir teselli oldu.
But word of the suspect's capture comes as small comfort to the foster family... betty?
Üzgünüm. Şu 14 yaşındaki zanlı hakkında rüya gördüm.
I'm sorry, it's just... it's just, I just had a dream about your 14-year-old murderer.
Yani, bana başka bir zanlı bulmadığın sürece, anlaşma imkansız.
So unless you've got another suspect for me, there's not going to be a deal.
Hadi ama baba, biliyorsun ki, cinayet zanlılarını buraya kapatıyorlar.
Come on, pops. Jail's where they put accused murderers.
- Zanlı bombacı bir İngiliz vatandaşıymış.
- Suspect bomber was a British national.
Sen ve biri daha... kadın zanlının tarifine uyuyorsunuz.
You see, there's just you and one other woman that fit the physical description of the female suspect.
Eğer bunu zanlının ayak baş parmağına koyarsan yalan söylüyorsa anlarmışsın.
He says if you put this on a suspect's big toe, you can tell if he's lying.
Zanlıların vücutlarında dayak izleri bulunmuş.
It's said that there are signs of beatings on their bodies.
Kardeşinin şahsi intikamı yüzünden zanlının ölümüne sebep oldu.
The personal revenge of JANG, to catch his brother's killer, led to the death of the suspect.
Senin kurban mı zanlı mı olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Figuring out if you're a suspect or a victim.
Bu da... ... seni zanlı listesine sokuyor. Saldırılar silah ve bıçakla yapılmış.
And this puts you at the top of the most-likely-to-be-tried-as-an-adult list.
Güzel. Julien, zanlı kahverengi, iki tonluk bir minibüs kullanıyor.
Julien, suspect's driving a brown, two-tone, shit-box van.
- Bu tür zanlılar, genelde yakın zamanda düşük yapmış ya da hamile olduğunu iddia eden kadınlar olur.
Usually it's a woman who's lost a baby or is claiming to be pregnant.
Bizi zanlıya götürecek, sizde ve öteki kurbanlarda ortak olan şeyi anlamaya çalışıyoruz.
We're trying to understand what you have in common with the other victims that might lead us to him.
Zanlının evinde yapılan arama sonucunda, çamaşır sepetinde cinayet gecesi... giyildiği anlaşılan giysiler bulundu.
A search of the defendant's home yielded a laundry hamper containing the clothes he wore the night of the murder.