English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zeca

Zeca translate English

51 parallel translation
Zeca, gitarı al!
Zeca, take the guitar!
Zeca...
Zeca...
Zeca!
Zeca!
Zeca, gel de ipin tutulmasına yardım edelim.
Come, Zeca, let's help hold the rope
Zeca, bak!
Zeca, look!
Teşekkürler Zeca. Şükür Allah'a.
Thank you, Zeca.
- Ne oldu, Zeca?
- What is it, Zeca?
- Zeca, ne istiyorsun?
- Zeca, what do you want?
Harbiden, Zeca, git bir şeyler yaz!
Seriously, Zeca, go write!
Zeca, hadi ama, ders çalışıyorum.
Zeca, come on, I'm studying.
Zeca, hiç havamda değilim!
Zeca, I'm not in the mood!
Annen öldüğünden beri bunu söyleyip duruyorsun, Zeca.
You've been saying that since your mother lived, Zeca.
Zeca, bu Carol, sana bahsettiğim öğrenci.
Zeca, this is Carol, the student I told you about.
Zeca, bu kadar azdığının farkında değildim.
Zeca, I didn't know you were that desperate.
Merhaba, Zeca, nasılsın?
Hi, Zeca, how are you doing?
Sorun değil, Zeca beni yalnız bırakmadı.
Relax, Zeca kept me company.
- Biraz kahve yap, Zeca.
- Make some coffee, Zeca.
Ya sen, Zeca?
How about you, Zeca?
Hoşça kal, Zeca.
Bye, Zeca.
Yatmaya gitsen daha iyi olur, Zeca.
I think you'd better go to bed, Zeca.
Zeca, şu azgınlığı bırak da uyuyalım artık.
Zeca, stop being so sexed up, let's sleep.
Zeca, orayı süpürebilir miyim?
Zeca, can I sweep over there?
Zeca, "kadınlarla yaşanan sorunlar" aslında abartıdır.
Zeca, "problem with women" is virtually an overstatement.
Zeca, seni çok şımarttık.
Zeca, we spoiled you too much.
Zeca, artık büyümek zorundasın.
Zeca, you have to grow up.
Romanını bitirmekle işe başlayabilirsin, Zeca.
Finishing your novel would be a good start, Zeca.
Hadi ama, Zeca!
Come on, Zeca!
Zeca, benim, telefonu açsana.
Zeca, it's me, pick it up.
Telefonu aç, Zeca.
Pick up, Zeca.
Zeca, şu telefonu aç artık, seninle konuşmam lâzım.
Zeca, man, pick it up, I need to talk to you.
Zeca, sana söylemem gereken bir şey var.
Zeca, there's something I have to tell you.
Sorbonne'a kabul edilmişim, Zeca!
I was accepted into Sorbonne, Zeca!
- Ama ne, Zeca.
- Only what, Zeca.
Bu kadar namuslu olmayı bırak, Zeca.
Stop being so square, Zeca.
- Zeca, geç kalıyorum, yapma.
- Zeca, I'm late, hold it.
- Zeca.
- Ah, Zeca.
Defol, Zeca!
Get out, Zeca!
Hemen defol bu evden, Zeca!
Get out of this house now, Zeca!
Zeca, seni dinlemeye hiç niyetim yok.
Zeca, I'm not interested at all in listening to you.
Zeca böyle bir şeye nasıl sürüklendi?
How did Zeca get dragged into this?
Tanrı aşkına, Zeca, kendine biraz saygın olsun.
For God's sake, Zeca, have some self-respect.
Benim, oğlun Zeca.
I'm your son, Zeca.
Benim, Zeca.
It's me, Zeca.
Zeca'ya bir hizmetçiden hamile kaldım. O da ortadan kayboldu gitti.
I had Zeca by a servant who disappeared soon after.
Zeca beni tanıyormuş gibi konuşuyordu.
Zeca spoke to me as if he knew me.
Robertin tersine Zeca benden uzakta büyüdü.
Unlike Robert, Zeca grew up far from me.
12 yıl kadar önce Zeca geri döndü.
About twelve years ago Zeca came back to the house.
Zeca kazadan sağ kurtuldu ve kaçtı.
Zeca survived and ran away.
- Teşekkürler Zeca.
- Thanks, Zeca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]