Zekadan translate English
60 parallel translation
Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var.
More than cleverness we need kindness and gentleness.
Hafta boyunca fotoğrafçılıkla ilgili kılavuzları incelemiş ve pratikte, kameranın gizeminin sıradan zekadan daha fazlasını... ve baş aşağı duran nesnelere hakim olma yetisini gerektirdiğini öğrenmiştim.
I had studied a couple of photographic manuals during the week, and found that, in practice, the mysteries of the camera demand a little more than ordinary intelligence, plus the ability to judge the subject upside-down.
Bir milyon yıl süren parlak zekadan sonra onları mahveden gücün ne olduğunu anlayamadılar.
After a million years of shining sanity...... they could hardly have understood what power was destroying them.
En büyük on zekadan biri gibi davranmıyorsun.
You don't act like one of the top ten minds.
Zekadan çok cesaretin var.
You've got more balls than you've got brains.
Gerçek yapay zekadan gelen küçük bir parıltı.
It's just a blink away from true artificial intelligence.
Zekadan daha tahrik edici hiçbir şey... hiç...
There's nothing more stimulating than... than...
Sizlerde zekadan fazlası var.
More than brains.
Ve ben baylar, durgun beyinlerin boş bir süsü olan yüzeysel zekadan bahsetmiyorum. Benim anladığım zeka, yasaları gözetip, şahsi ödevleri yerine getirmekten doğan, o derin ve makul zekadır.
I don't mean, gentlemen... that superficial intelligence... that vainly adorns the idle mind... but that deep and moderate intelligence... that comes from respecting the law and observing one's duty.
Yani burada sadece saf zekadan bahsetmiyoruz.
So, it's not just raw intelligence we're talking about?
Yapay zekadan geriye bir iz kalmamış.
It left no trace of the artificial intelligence.
Az gelişmiş insanların zekadan yoksun olduklarını duymuştum ama bu kadar salak olduklarını bilmiyordum.
I'd always heard primitive humans lacked intelligence but I had no idea they were this stupid.
Şayet günahkarlar zekadan nasibini almamış olsaydı günah çıkaran papaz hemen telafi ederdi.
If the sinner lacks wit, the confessor atones for it.
Az konuşan ince zekalı birini zekadan uzak birisi olarak değerlendirmemeli.
A man of wit who says less... isn't thought less of.
Hangi zekadan bahsediyorsunuz?
What cleverness would you afford them?
Bence kişilik zekadan çok daha eğlenceli. Sence de öyle değil mi?
I think personality is much more fun than intelligence.
Evet, hazır zekadan bahsetmişken ne tür bir dahi bir büyü okulunu soymaya kalkar?
Yes, well, speaking of intelligence... what kind of genius would break into a Magic School?
Ancak "inanılmaz zekadan" söz etmeyi unuttun.
But you forgot to mention "incredible intelligence."
Ama zekadan yoksun.
Virtually no intelligence.
- Daha yüksek bir zekadan bahsediyorum.
- No, I'm talking about a higher intelligence.
Şunu açıklığa kavuşturalım. İstediğiniz yere gitmekte özgürsünüz ama bizimle kalmanızı rica ediyorum. Bir kaptanın yapay zekadan isteği olarak değil bir askerin başka bir askerden isteği olarak.
Once we're clear, you're free to go wherever you please, but I'm asking you to stay with me, not as captain to a.I., But as one soldier to another.
Şarkı sözlerin zekadan yoksun.
Your lyrics lack subtlety.
Bir keresinde, bana zekadan bahsetmiştiniz.
You once spoke to me about intelligence.
Neden herkes hala yapay zekadan korkuyor?
Is everybody to still have the wariness to the artificial intelligence
Yapay zekadan kasıt, arazi telsizlerine yedek pil taşımaktı.
A.I. means he was carrying extra batteries for the field radio.
O benim eşim olmak için gerekli olan zekadan yoksun.
I afraid that she can't live up to be my partner.
Yapay zekadan ve sayborg teknolojisinden yararlanarak yüzlerce kişinin umut ışığı oldular.
Using artificial intelligence and cyborg technologies they saved hundreds of the wounded.
Bana çipten, yapay zekadan, üç noktadan bahset.
- Tell me about the chip. About the AI.
Burada zekadan bahsetmiyoruz.
We're not talking about intelligence.
Görünümden ve / veya zekadan başka üzerinde düşünülecek o kadar çok şey var ki.
There's so many things that go into it than just looks and / or intelligence.
Zekadan veya güçten yoksun olsanız bile sahip olduğunuz bir şey var Yürek!
If you lack strength and intelligence... You still have... courage!
Zaten bu hastalığın aşırı zekadan olduğunu söylüyorlar.
They say his illness has to do with having an extra-high IQ.
Yani şimdi, eğer dünya dışı zekadan bahsediyorsak, medeniyetten bahsediyoruz demektir, bizim gibi, bilinç düzeyine ulaşmış, ama teknolojileri ve sosyal yetenekleri daha çok yıldızlar arası düzeyde, ya da gezegenler arası olan medeniyetler.
And so, if we talk about extraterrestrial intelligence, we're talking about civilizations, that have reached the point of being sentient, like we are, but whose technologies and perhaps social capabilities are such, that they've been able to become interstellar or interplanetary civilisations.
Sen zekadan yoksunsun,
You lack finesse,
Beceri, kurnazlık ve zekadan yoksun olan Süperdi.
Without finesse, subtlety, or cunning, is brilliant.
Adamlarda zekadan başka her şey var.
Call it something other then intelligence.
Bence ticari zekadan yoksun birinin icat ettiği bir kavram.
It was invented by a guy with no business sense.
İkisinin de fiziksel bir benzerliği var ama Lady Guinevere kişilikten ve zekadan kazanıyor işte.
There's a distinct physical resemblance, but Lady Guinevere wins on personality and general intellect.
"Belli ki birileri bunun gibi zekadan ve yaratıcılıktan uzak bir programın..."
"somebody clearly doesn't know enough to know that this is a complete waste of airtime,"
Zeki adamsın ama bazen işi yapmak için zekadan fazlası gerekir.
You're a smart guy But sometimes, lt takes more than brains to do business
Zekadan korkan bir istihbarat örgütü mü?
An intelligence organisation that fears intelligence?
- Yapay gerçek zekadan farklı bir şey mi?
Is that different than artificial real intelligence?
İnsanlar her zaman zekadan korkacaklardır Archie.
People are always gonna be afraid of intelligence, Archie.
Devon'u doğru adrese yönlendirseydim bile, kitabımı doğru biçimde kullanacak zekadan yoksundu.
Even if I directed Devon to the right place, he hadn't the wit to use my book properly.
Bir yapay zekadan emir alarak hedefleri yok ederek.
Eliminate targets at the behest of an AI.
Ama bizi zekadan daha yakın hale getiren şey.. öfke.
But the thing that brings us closer than intelligence is anger.
Scout'lara hükmeden yapay zekadan farkı bu.
A departure from the AI that governs the Scouts.
Yapay zekası, herhangi organik zekadan daha hızlı öğrenir.
Its AI can learn much faster than any organic intelligence.
Zekadan mi konusacagiz...
You want to talk about brilliant? I mean we...
Çünkü sabahtan akşama kadar yapay zekadan bahsedebilirim.
You didn't tell me on the phone that you did research into neuro-evolutionary systems. 'Cause I can talk AI all day.
Onda zekadan eser yoktur.
She's got no kind of brains.