English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zem

Zem translate English

26 parallel translation
Angéle... gi... zem...
Miss... Ange'Ie... Terre
Gi... zem...
Mys.. tery...
Zemzem kuyusundan su içtim.
I drankwater from the well ofZem Zem.
baba annem bızemı kızdı?
Dad, Mom is mad at us?
Öldürün!
Kill zem!
Hepsini öldürün!
Kill zem all!
Gerekirse lanet İskoçya'ya yollayın.
Send zem into damn Scot Land if you have to.
Ben iyi görünmeye çalışıyorum.
Ohhh! Zem! Nice!
Onları benim kadar sevmeyecek bir dünya için niye bıraktı beni bebeklerim?
Oh, why have mein babies left me for a world that can't love zem as I do?
Tek yaptığım onlara sıcak bir ev ve istedikleri ekstra uzuvları vermekti.
All I ever did was give zem a home, and all the extraneous limbs zey wanted.
Jaryakat a zem.
Jaryakat a zem.
Sadece sana gezgin büyüsünü yapmayı öğretecek birine ihtiyacımız var. Jaryakat a zem.
We just have find one who can teach you how to do the passenger spell.
Daryeet acza.
Jaryakat a zem.
Bu deli gönülde şerbet gibi zem zem gibisin Sweeta'm benim!
You're the holy sherbet, You're a soul quencher sweetaaa
Eminim ki bazı hizmetçi kızlar ve çiftçi kızları benimle vedalaşmak isteyecektir, zahmet olmazsa gidip onları bulun!
Now, I'm sure zere are some maids and farmers'daughters zat would like to say goodbye to me, so go find zem, if you don't mind!
Bu senin zem-ba-ko olayını duymadan önceydi.
Well, that was before I heard about your zem-ba-ko.
Bir adam öldürdüğünde sonsuza kadar zem-bat-so olursun.
Once a man has taken a life, he is forever a zem-bat-so.
Geçen gün buraya gelip şirket karşıtı aktiviteden dolayı Zem'i tutuklamak istediler.
They're getting nervous. They came in here the other day. They tried to arrest Zem here for anti-corporate activities.
Burada oldukları sürece Zem için hepimiz için tehlike oluşturuyorlar üzülmekten daha güvenlidir diyorum.
They're a danger to Zem, to all of us, so long as they're here, - Better safe than sorry, I say.
Patlayıcıları birisi yerleştirdi Traugott, Zem'i avlamak istedi işte, başardılar.
Someone planted explosives. Traugott was gunning for Zem. Well, they got him.
Zem için geldiler ve onu canlı olarak ele geçiremeyeceklerini anlayınca öldürdüler.
They came for Zem, and when they realized they couldn't take him alive, they killed him.
Bir patlama oldu Zem'de dahil 3 işçi öldürüldü.
There was an explosion. Three workers were killed, including Zem.
Zem Zem kuyusundan su içtim.
I drank from the well of Zem Zem.
Tam da o anda karşımızdaki en büyük tehdit...
Jaryakat a zem. Just as our greatest threat...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]