English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zihnim

Zihnim translate English

504 parallel translation
Bu nedenle zihnim açık olmalı sinirlerim sağlam, ellerim kendinden emin olmalı.
For that, my brain must be clear, my nerves steady and my hands sure.
Sanırım zihnim öylesine dolaşıyordu.
My mind was wandering, I guess.
Zihnim dağıIıyor, matmazel.
My head is loose, mademoiselle.
Bilmiyorum. Şu an zihnim çok meşgul.
I don't know, my mind is so very busy at the moment.
Zihnim bana oyunlar oynamaya başlamıştı.
My memory was beginning to play tricks on me.
Zihnim tarafından öylesine ele geçirilmiştim ki hayallerim her zamankinden daha da gerçek geliyordu bana.
I was seized by memory so urgent that they were more real to me than what was before me.
Zihnim biraz tuhaf çalışıyor galiba.
I guess its just my funny mind.
İşte bu yüzden zihnim beni çok uzaklara götürüyor.
That's why it took me so long to make up my mind.
Kardeşim, zihnim meşgul oluyor, kanım kaynıyor ve cüzdanım boşalıyor.
Brother, it keeps my mind occupied, my blood boiling and my purse empty.
Kelimeler kulaklarımda çınlıyordu, ancak zihnim boştu.
The words had rung in my ears but left my mind empty.
Sevgili Petronius, geç kaldığın için seni hakir gördüysem beni affet. Zihnim tarifsiz bir biçimde meşgul.
I've been steeped in my genius.
- Zihnim tamamen berrak.
- My mind's still clear.
Zihnim açık.
My mind is clear.
Zihnim benimdir, ve kimse onu değiştiremez.
My mind is my own and nobody's gonna change it.
Zihnim bu şekilde karıştırılırken nasıl düşünebilirim ki!
But how can I think while being driven out of mind!
Benim buluşçu bir zihnim var.
I've got an inventive mind.
Bazen zihnim açılsın diye bunlardan yaparım.
I make those to help me think sometimes.
Ama zamanım olduğunda zihnim başka şeylerle meşguldü.
But when I had time, my thoughts were mostly occupied with other things.
Araştırmacı bir zihnim var.
I have an enquiring mind.
Bana yöneltebileceğiniz suçlamalara gelince... maalesef çok zayıf düştüğüm için, ne zihnim... ne de hafızam... gerekli cevabı verecek durumda değil.
As for the matters you may charge me with... I fear from my present weakness, that neither my wit... nor my memory will serve... to make sufficient answer.
Zihnim yerli yerinde.
My mind's fit.
Zihnim meşguldü.
I was busy.
Zihnim hâlâ tertemiz.
I still have my lucidity.
Ve sonra bir gün zihnim geminize dokundu ve sizi buraya getirdi.
And then one day my mind touched your vessel and brought you here.
Mükemmel ve kompleks zihnim altüst olabilirdi.
Might upset my fine, complex mind.
Zihnim boş kağıt gibi ve ağzını yüzünü kırarım taşak oğlanı seni!
My mind is a blank and I'll smash your face for you, yarblockos.
Zihnim- - Karanlıkta...
My mind is- - It's in darkness.
Ben değil, benim zihnim.
It's not me, it's my mind.
Ama bedenim ve zihnim yaşamaya devam etti.
But my body and mind remained alive.
Tüm kalbim, zihnim ve bedenimle.
With my heart, my mind and my body.
Zihnim istiyor fakat ayaklarım değil.
My mind's willing but my legs aren't.
Ama zihnim kendine ait bir cinsel içgüdü geliştirmişti,... ve artık bacakların veya diğerlerinin teşvikine ihtiyacım yoktu.
But my mind had developed a libido of its own... and I didn't need the stimulation of legs and so forth.
# Çok kötü hissediyorum, endişelenmiş bir zihnim var...
I feel so bad I've got a worried mind
Zihnim son derece açıktı.
My mind was very clear
Annemin bedeninde benim zihnim var.
"When you're grown-up, people don't tell you what to do. You have to tell yourself."
# Zihnim allak bullak olmuştu # # ve henüz büyümemiştim # # ve eğer dinliyorsan, Tanrım #
# I have had my mind spun around in space # # And yet I've watched it growin'# # And if you're listenin', God #
Kalbim dolmuştu. Zihnim enerjikti. Yaşıyordum.
My heart was full, my mind active, I was living.
İnanılmaz derecede geniş bir zihnim var.
I have an exceptionally large mind.
# Zihnim çok karışıktı... #
# My mind, so groggy... #
Aksine... "Her zaman karışıktım, zihnim çok bulanıktı."
It's the other way around... "I was always groggy, my mind, so muddy."
Zihnim bana sürekli olarak git biraz temiz hava al diyordu.
I was in over my head my mind kept telling me I had to come up for some air.
- Ya zihnim? - Zihniniz- -
What about my mind?
Zihnim pek estetik değildir.
I'm not very aesthetically minded.
Son bir kaç gündür zihnim yavaş yavaş berraklaşıyor.
It's only in the last few days that my reason has slowly cleared.
Hiç de bile. Zihnim tamamen boş. Tamam mı?
My mind is completely empty.
Hayır, zihnim açık, efendim.
No, my head's quite clear, sir.
Zihnim bulanık olabilir...
Although I'm not in peace.
Bununla içtikten sonra vücudum yağsız, zihnim açık olacak.
BY DRINKING THIS I WILL MAKE MY BODY LEAN AND MY MIND CLEAR.
Benim zihnim kesinlikle böyle bir şey yaratmadı.
My mind most certainly did not create anything like that.
Zihnim rahatlamıştı, düşüncelerim canlanmıştı.
My mind was at ease, my thought process lively.
Annabel'in bedeninde benim zihnim var.
"Oh, yeah," I said in this bitter tone. That always blows her mind.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]