Zihnimde translate English
469 parallel translation
Zihnimde yeni bir yol açtın.
It's opened up a new channel in my imagination...
Ne garip, an geçtikten sonra pek çok şey unutulur gider. Oysa uzun zaman önce olanları, çoktan olup gitmiş kadınların ve erkeklerin anısı zihnimde o kadar berrak ve taze ki.
Strange that the mind will forget so much of what only this moment is passed... and yet hold clear and bright the memory of what happened years ago... of men and women long since dead.
Hayır, demekten vazgeçmeyeceğim çünkü onlar zihnimde yaşayan gerçekler hâlâ.
No. And I will stand to say no and no again... for they remain a living truth within my mind.
Bana verdiği basit dersler, sanki daha dün anlatmış gibi zihnimde berrak.
The simple lessons he taught me are as sharp and clear in my mind... as if I had heard them only yesterday.
O günden beri zihnimde yaşayan bütün asil kitaplar... Her zaman umut ettim, inancımı korudum.
All the noble books which have lived in my mind ever since... and always I hoped, and kept my faith.
Henüz düşünemediğim pek çok şey var zihnimde dönüp dolanan pek çok şey tıpkı Papaz Pile'ın bana anlattığı gibi.
There's lots of things... There's lots of things I ain't figured out yet. Lots of things still a-going on in my mind.
Onu zihnimde canlandırdım ve kulağımı çekti.
I conjured him up and he read me the riot act.
Henry'nin eşine dair sözlerinden, zihnimde canlanan tablo karşılaşacağım kadının çekiciliği karşısında beni hazırlıksız kılmıştı.
The mental picture of his wife that I had formed from Henry's words left me unprepared for the charm of the woman I was to meet.
Sesini telefonda duyunca, seni zihnimde canlandırdım.
When I heard your voice on the phone I made a mental picture of you.
Onu zihnimde affettiğim an... kendimi daha iyi hissettim.
And the minute I forgave him in my mind... I felt better.
Ona olan saygım, saçlarını okşama arzusuyla zihnimde çatışıyordu.
My respect for her collided in my thoughts with a longing to stroke her hair.
Adı gittikçe zihnimde yer ediyordu.
More and more it was simply her name in my thoughts.
Zihnimde berraklaşıncaya kadar değil.
Not until it's clear in my mind.
Sadece, sadece 1 : 15 zihnimde kalmış.
EXCEPT- - EXCEPT 1 : 1 5. IT STICKS IN MY M IND.
Zihnimde yalnız olduğumu biliyordum.
I KNEW INTELLECTUALLY THAT I WAS ALONE.
Yalnızca zihnimde.
Only in my mind.
- O maçı binlerce kez zihnimde oynadım.
- I've played that game in my head, too.
- Hepsinin zihnimde oldugunu?
- That it's all in my mind?
Zihnimde tüm bu tarlayı canlandırabiliyorum.
In my mind's eye I can see this whole field.
Diyelim ki bu perili ev hikayesi benim zihnimde.
Suppose the haunting is all in my mind.
Hepsinin zihnimde olduğunu düşünmeye başlamıştım.
I'd begun to think it was all in my mind.
Zihnimde sürekli tekrar edersem kelimeler ağzımdan dökülecektir!
If I keep saying it over and over and over in my mind... the words will have to jump out of my mouth!
Ama görüyorsunuz sadece mekânı zihnimde canlandırabilirim.
But as you can see, I figured the exact place.
Zümrütle birlikte zihnimde yer ettiniz.
The emerald and you are fused in my mind.
Anahtarlar o kadar uzun zamandır zihnimde ki diğer şeylere olan hassaslığımı yitirdim.
The keys have filled my mind for so long, I have become insensitive to anything else.
Zihnimde o olayı tekrar tekrar, baştan sona yaşıyorum.
I keep running that play over and over again in my mind.
Onu ben de zihnimde görebiliyorum.
I can see him in my mind too.
Sen zihnimde ensene kadar çimentoya gömülü durumdasın.
In my mind you are bedded in cement up to the neck.
Hapisteyken, zihnimde ölmeye yüz tutmuş bir sınıfın devasa temsilcilerini yarattım.
In prison I created in my mind monstrous representatives of a dying class.
Çeyizliklerine bakarken eski hatıralar canlandı zihnimde.
Watching her trousseau I recalled distant events.
Zihnimde bir şey "Ev" dedi.
Something in my mind said "home."
Her şeyi zihnimde tekrarlayıp durmuştum.
I kept going over everything in my mind
O suçları zihnimde tekrar tekrar işlerken kendime güven duygusu gibi bir şey hissetmeye başlıyordum.
As I commit those crimes again and again in my mind, I begin to feel something like confidence.
Sanki sadece zihnimde varlar. Üzerlerine bir örtü serilmiş gibi.
It's as if... they can only appear in my mind covered by a veil.
Bu teknikleri öğrenebilirsem, zihnimde de tutabilirim.
If I could learn these techniques, I might be able to retain them.
# Vücudumda ve zihnimde # artık sorun yok
No more trouble In my body or my mind
# Vücudumda ve zihnimde # artık sorun yok
No more trouble In my body or my mind
Ben de burada duracağım ve belli bir anda zihnimde sizi hipnotize etmeye başlayacağım.
And I'll stand over here, and at a certain moment, I'll begin hypnotizing you in my mind.
Zihnimde hep birlikte canlandırırım onları.
In my mind, I always see them together.
Dinleyin, tek bildiğim burada oturduğum, sizi gözlediğim, zihnimde...
Listen, all I know is I sit here, I watched you, in my mind...
İlişkimizin parçalarını zihnimde yerleştirmeye... ve ilk kopuşun nerede başladığını anlamaya çalışıyorum.
I keep sifting the pieces of the relationship through my mind... examining my life and trying to figure out where did the screwup come.
Zihnimde, bilirsiniz.
In my mind, you know.
# Zihnimde, net olan... # # ne yapıyor olduğum... # # burada. #
# In my mind this is clear # # What am I doin'# # Here #
Her ne kadar onun çığlıklarını zihnimde halâ duysam da... 10 yıldır bana analık yaptı.
Although I can still hear her cries in my mind... She has been like a mother to me for ten years.
Hayatıma anlam verecek bir şey arıyordum ve zihnimde bir anı canlandı.
And I was reaching for something to give my life meaning, and a memory flashed through my mind.
Oyunla ilgili bir çok düşünce halen zihnimde.
So many thoughts are just parts I've played.
Zihnimde hafızamda yeri olmayan bir sokak, bir bina yoktu.
There wasn't a street, there wasn't a building... that wasn't connected to some memory in my mind.
Birden onlarca soru beliriyor zihnimde.
So many crazy questions pop into my head.
Benim zihnimde taptaze ama parlak Jim.
Well, it's fresh in my mind, sonny Jim.
Zihnimde canlandırdım da.
I just got a little mental picture.
Bunları zihnimde tutabilir ve bu teknikleri dünyaya götürebilirim.
I might be able to retain and bring these techniques to the world.