English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zinde

Zinde translate English

437 parallel translation
Bu beni hep zinde tuttu.
It kept me going.
Zinde genç insanlar istiyorlar. Atik ve çevik.
They want fit young people - alert and quick.
Biz de zinde gençleriz.
And we're fit young people.
Çok zinde sayılmam ama olur da bu Bay Jeffers ile karşılaşırsam onu bir güzel pataklayacağım.
I may not be exactly in the best of shape... but if ever I meet this Mr. Jeffers... I'll thrash him within an inch of his life.
Yine de, yaşamak güzeldir, evlat, zinde olmak iyidir.
Well, it is fine, son, powerful fine.
Bu zinde olduğunuzu gösterir.
That shows you're in condition.
Olanaklarını harcar, askerlerini yorar, yıpratır kendini. Bizde yerimizde oturup dinlenmiş, savunmaya hazır, zinde kalırız.
So shall he waste his means, weary his soldiers, doing himself offense, whilst we, lying still, are full of rest, defense, and nimbleness.
Şimdi uyumana devam et... çünkü sabah onu getirdiğimde nazik ve zinde olmanı istiyorum.
Now, you go on back to sleep because I want you to be nice and fresh in the morning when I bring her around.
Turpun zinde olduğuna kim karar vermiş?
How did they decide a fiddle was fit?
Sabah zinde hissetmek istiyorsan yatağa gitmelisin şimdi.
You ought to go to bed so that you'll be fresh in the morning.
İyi misin, Bolie? Zinde hissediyor musun?
FEELING GOOD, BOLI E?
Zinde görünüyorsun. - İzleyecek misin?
YOU'RE LOOKING GOOD, BOLI E. YOU'RE LOOKING SHARP.
Yola çıktığımız zamandaki kadar zinde.
He's just as fresh as when we started out.
Sizler çıkarma gemisinden karaya saldırının öncüsü olacaksınız, çok sağlıklı ve çok zinde olacaksınız bu durumunuz Alman ordusu için tam bir sürpriz olacak.
As you men are the spearhead of the invasion disembarked from your landing craft, you will be so healthy and so fit that your condition will come as a complete surprise to the German army.
Yarın 10 : 07'de taze papatyalar kadar zinde olarak Sicilya feribotuna bineceğiz.
Tomorrow at 10 : 07, we board the Sicily ferry, fresh as daisies.
Zinde olan sensin, sabahın bu saatinde.
You're the live one, you are, at this hour of the morning.
Burada çok zinde oluyorum, bilirsiniz.
I'm getting frightfully healthy, you know?
- Epey zinde görünüyorsun.
How energetic. What is?
Zinde bir görünüm zor değil aslında.
It's easy to stay fresh.
Kaptan gayet sağlıklı ve zinde görünüyorsunuz.
You appear to be healthy and intelligent, Captain.
Karate'de zinde olduğunuzu görmek güzel efendim.
I'm glad to see you're still keeping up with your karate exercises, sir.
"İyi uyuyun, zinde kalkın!"
"Sleep well, and wake up healthy!"
Zinde kalmak için birebir, ne dersin?
It's all paying off, don't you think?
Ben, İsaburo Sasahara, tüm hayatım boyunca kendimi şu andakinden daha zinde hissetmemiştim.
I, Isaburo Sasahara, in all my life have never felt more alive than I do now.
Sİlahlar seni zinde tutmaz.
Guns don't fit you.
Silahlar seni zinde tutmaz.
Guns don't fit you.
John, çok zinde ve sağlıklı görünüyorsun.
John, you're so clean and neat.
Dolaşımı canlandırır, böylece daha zinde görünürsünüz.
It stimulates the circulation so you look better.
Bu güne kadar hiç bu kadar zinde uyanmamıştım.
I never woke up feeling this good.
Boksun da sınırları olmalı, ama ikisi de zinde. Bu yüzden güçlü bir adamın bir kızı dövmesi yanlış değil. Hızlı ve eğlenceli.
Obviously boxing must have its limits, but providing they're both perfectly fit I can see nothing wrong with one healthy man beating the living daylights out of a little schoolgirl ; it's quick and it's fun.
Bütün vücudumu zinde hissettiriyor, rüzgâr denizden tuzun tadını taşıyordu.
My entire body could feel the nice Taste of salt the wind carried from the sea.
Sporumuzun bir diğer hedefi ise vücut ve ruh sağlığını.. ... zinde tutmaktır.
One of our key objectives... is to train ourselves,... and build our bodies ;
Aklım geceleri daha zinde oluyor. Herkes uyurken.
My mind is most alert at night... while people sleep.
Çünkü günün saatleri,..... hem zinde kalmaya hem de iş hayatında başarılı olmaya yetmiyor.
Because there aren't enough hours in the day to keep physically fit and still function effectively in one's business.
Kendisi sizin de farkedeceğiniz gibi zinde ve iyi beslendi.
He is, as you will perceive, fit and well-nourished.
Çünkü böylesine zinde olamazdı!
Because he looks too damn good, that's how!
Uzun zamandır kendimi böyle zinde hissetmemiştim.
Its a long time since, I felt so well.
Beni zinde tutuyor.
It keeps me sharp.
Beni zinde tutuyor.
Keeps me in shape.
Size zinde atlar ayarlandı, yol açık ve bir gemi bekliyor.
You'll find fresh horses, and a clear road to Dover, and waits for a ship.
Askerlerinin durumlarını yakından takip ederdi onların zinde ve saldırıya hazır olmalarını isterdi.
Watchful of his troops'well-being, he wanted them fit and ready to go over to the attack.
Radyo Spikeri : Bu gece, Çete Dağıtanlar sunar. Düzlüklerde bir soygun ve ölüm yolu izleyen haydut kardeşleri, zinde ve hızlı tetik çeken Batılı barış kuvvetlerinin dize getirişinin enfes hikâyesi.
Tonight, Gangbusters presents the case of the bandit brothers, who rode a crooked trail of death and robbery over the plains until vigilant, fast-shooting, Western peace officers straightened them out.
Zinde ve dinç kalmalıyım.
I have to remain fit and trim, vigorous and active.
Zinde olmak zorundasın.
You have to be strong.
- Aynen. İyi, yarın sabah benim aksime sen tamamen zinde olacaksın.
Well, you're gonna feel a whole lot better than I will tomorrow morning.
- Neşesi yerindeydi. Çok iyi bir uyku çektiğini ve kendini zinde hissettiğini söyledi.
Said he had a good nigh  s sleep and he was looking so fresh
Genç ve zinde çocuklar, her daim azgınlar.
Strong young lads, always horny.
Ancak problemimiz kendimizi güncel ve zinde tutmak en son teknoloji ürünlere sahip olmak ve önümüzdeki fırsatların farkına varmak olacaktır.
The problem is keeping up to date, though, and having the latest equipment... and knowing what opportunities exist.
Yarin sabah 6.30'da zinde olarak göreyim sizi.
See you bright and early, 6 : 30 tomorrow.
Çadıra döndüğümde karımı zinde görmek isterim
That'll make a strong house.
Hatta zinde kalmak için biraz da yarış halindeyim.
I even compete a little, to stay in shape.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]