Zirvedeyim translate English
30 parallel translation
Zirvedeyim!
Top of the world!
Ve zirvedeyim.
And I'm at the top.
Salt Lake'de bir hafta geçireceksek, hala zirvedeyim.
So if we have to spend a weekend in Salt Lake, I'm still ahead.
Zirvedeyim zirvede.
I'm peaking. I'm peaking.
Zirvedeyim o zaman.
I must be peaking then.
Harika başladım. Zirvedeyim resmen.
I started so good, I can't go anyplace but down now, you know.
- Bugün zirvedeyim galiba.
I guess I'm just in the zone today.
Bak, şu anda zirvedeyim.
look... I'm in the zone!
Artık zirvedeyim.
I'm on the top.
Zirvedeyim.
Top that one.
# Sensiz başaramam sandın # # Ama zirvedeyim #
* thought that I would fail without you * * but I'm on top, thought it would be over by now... *
Hafif maddi yardımlarda zaten zirvedeyim.
I'm already at the ceiling for soft money contributions.
Neredeyse zirvedeyim.
I'm almost at the top.
Daha önce helikopterin beni tepeye bıraktığı andaki kadar korktuğumu hiç hatırlamıyorum. Zirvedeyim ve aşağıdaki inişe bakıyorum.
I've never been more scared than the time when the helicopter took me to the top of the summit and I'm looking at this unbelievable peak below me going,
Zirvedeyim!
Oh, mountaintop!
Zirvedeyim!
Mountaintop!
Tekrar zirvedeyim.
I'm back on top.
Hayalimdeki adamla çıkıyorum. Cinsel olarak zirvedeyim. Bu soğuk evi satmaya çok yakınım.
I'm dating my dream crush... hitting my peak sexually, this close to selling this frigid box of a house, and moving on with my life, and you just don't want me to be happy, Charlie.
Zirvedeyim.
I'm at the top of my game.
Zirvedeyim.
I'm on top.
Ve iki yeni kedim var, Temiz ve Ayık sanırım şu an zirvedeyim.
And my two new cats, Clean and Sober, just think I'm tops.
Sen şu an olduğun yerdesin ve ben yine en başta zirvedeyim.
You are where you are now, and I'm back on top.
İnan bana, ben zirvedeyim.
Trust me, I'm hard to top.
Zirvedeyim.
I'm fucking peaking.
Yani Sochi'ye gönderilecek kişiler arasında zirvedeyim.
You can say that I'm in the top running to be sent over to Sochi.
Performans olarak zirvedeyim, sonucunu göreceğiz.
I'm in the best shape of my life, so we'll see.
- Tekrar zirvedeyim.
I'm back on top!
Şu andayım sınırdayım zirvedeyim radarın altındayım... yüksek görüşlü dikkat çekmeyen, orta menzilli bir misyonerim... sokak alimi akıllı bomba, a top-gun bottom-feeder... güç kravatı takıyorum, güç yalanları söylüyorum, güç şekerlemesi yapıp zafer turu atıyorum... tamamiyle devam eden koca ayak, listebaşı ulaşılmasızın ötesinde bir yağmur yağdıranım... öfkeli bir işkolik, çalışan bir öfkekolik ;
I'm in the moment, on the edge, over the top, but under the radar... A high-concept, low profile, medium-range ballistic missionary... A street-wise smart bomb, a top-gun bottom-feeder...