Zonk translate English

Bir'zonk'lama var.

There is a donk.

Gördün mü, eğer dikkatli kullanırsan'zonk'lama filan yok.

See, no donk if you're careful.

Haftalardır görüşmüyorduk, erkenden gitti!

We hadn't met in weeks... and oopla! He came and zonk!

Bu uzun, eziyetli gecenin sonunda yaram gibi başım da zonk zonk zonklarken, muhteşem bir şafak, usul usul söktü.

The end of this long, torturous night, my head pounding in syncopation to my throbbing wound, there came a glorious, delicate dawn, and I knew,

-... babanı göndereceğim.

-... before you zonk out, okay?

Korkarım oradan bir şey çıkacak.

I'm afraid that's gonna be a zonk.

Beynime hazır buradayken işte olduğumu... hissetmememi sağlayacak... birşeyler yapabilir misin?

Is there any way that you could sort of... just zonk me out so that, like, I don't know... that I'm at work... in here?

- Günün çoğunda onu uyutmaya yeter.

That's enough to zonk her out for most of the day.

Ve kolay olmuş, zonk diye.

And it was easy, just zoonk.

Zonk.

Honk.

Çünkü beni de o uyutucu şaşı gözlerle uyutamadılar.

'Cause they couldn't zonk me without zonking old goggle eyes here, too.

Millet, bu en yakın arkadaşım, Zonk.

Guys, this is my best friend Zonk.

Zonk, filmin sonunda sana kalan adam oluyor.

Zonk is the guy that you end up with in the movie.

Ben bunu yapmayacağım.

No, Zonk, I'm not doing this.

Zonk bana Benjamin'in "Aşk Canavarı 2" yi çekmekten senin yüzünden vazgeçtiğini söyledi.

Zonk just told me that Benjamin turned down directing "love monster 2" because of you.

- Bırak işimi yapayım yoksa Zonk'un olurum.

Let me do my job or I'll have the doctor zonk you.

Paracetamol almam gerekti ve sızdım.

I just want to take a couple of paracetamol and zonk out.

'Zonk'lama.

It's a donk.

Zonk.

Donk.

Hayır. Zonk.

Nope.